YONTAR ÖMK İLE İLGİLİ SÖZ ALDI: AYDIN ÖĞRETMENLERİ TASFİYE ETMEK İÇİN HAZIRLANDI

CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi üzerine söz alarak, “Öğretmen öğretmendir, onları itibarsızlaştırmayın” dedi.
CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, eğitimcilerin tepkisini çeken ve Genel Kurul’da görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi ile ilgili Meclis’te söz aldı.
Eğitimde yaşanan sorunları ve öğretmenlerin maruz kaldığı ‘itibarsızlaştırma’ politikalarına değinen Yontar, “Bu teklif, cumhuriyetçi, halkçı, aydın öğretmenleri tasfiye etmek ve kontrol etmek için hazırlanmıştır” ifadelerini kullandı.
‘16 KEZ EĞİTİM SİSTEMİ DEĞİŞTİ’
Yirmi iki yıllık AKP iktidarında 9 Millî Eğitim Bakanı değiştiğini, her yeni bakanın gidenin bütün yapmış olduğu işlemleri yok saydığını ifade eden Yontar, 16 kez eğitim sisteminin değiştiğini belirterek. “Şimdi 17’ncisini getiriyorsunuz ve yine değiştirmeye çalışıyorsunuz, eminim ki bu 18’e de gidecek ve olan gençlerimize oluyor, onların geleceğini çaldınız, umutlarını kararttınız, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin hayatlarıyla oynuyorsunuz” dedi.
İçinde “öğretmen” tanımı olmayan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun önlerine getirildiğini söyleyen Yontar, “Bu yetmezmiş gibi bir de içine eğitim akademisini sıkıştırdınız.
Eğitim fakültelerinden mezun olanlar, fen edebiyat, ilahiyat, güzel sanatlar, teknik eğitim fakültelerinden mezun olanlar formasyon aldıktan sonra KPSS puanlarıyla atanabilir aday öğretmenlerdir.
Şimdi, siz bu yeni kanunla bu aday öğretmenleri yok sayıyor, onlara öğretmen adayı olduklarını söyleyerek eğitim akademisine yönlendiriyorsunuz yani mülakatı yazılı hâle getiriyorsunuz.
Dört yıllık bir eğitimden sonra öğretmen olan çocukları bir de siz iki yıllık bir akademiye tabi tutup orada da 3 defa imtihana girip bu imtihanlarda başarı başarılı olmasını istiyorsunuz ki bu gençlerimizi öğretmen sayın ve bunların bir yıllık sözleşme, üç yıldan bir yıla indirdiğiniz, Sözleşmeli öğretmen olarak sayılsınlar ve ondan sonra 657 sayılı Kanun’a geçsinler.
‘1 MİLYONA YAKIN ADAY ÖĞRETMENİN DİPLOMALARINI BİR KALEMDE SİLİYORSUNUZ’
Bu da yetmezmiş gibi eğitim fakültelerinin verdiği eğitimi yok saydınız. 1 milyona yakın aday öğretmenimizin diplomalarını bir kalemde siliyorsunuz.
Yok saydığınız yeni öğretmenlerimizin bir de ailelerini düşünün. Ne kadar zorluklar içinde çocuklarını okutmaktalar. 15 Temmuz 2016 öncesi ağlayarak Türkiye’ye gelmesini istediğiniz dershaneler sahibi, “Hocamız” dediğiniz 15 Temmuz terör saldırılarından sonra da terör örgütü ilan ettiğiniz Fetullah Gülen’in eğitim sistemini bire bir taklit ediyorsunuz.
Millî Eğitim Bakanlığının görevi doğrudan mesleğe yetiştirme değil yetiştirilen ve görev yapan tüm öğretmenlerin belli zaman aralığında eğitimini pekiştirecek, bilgilerini tazeleyecek, inovasyon katacak bir eğitim almalarını sağlamaktır.
Bunun için Millî Eğitim Akademisi olabilir. Öğretmeni ücretli, sözleşmeli, uzman, başöğretmen, özel okul, devlet okulu öğretmeni olarak ayıramazsınız. Öğretmen öğretmendir, onları itibarsızlaştırmayın” diye konuştu.
‘AKADEMİLERİN MALİYETİ NE KADAR?’
Tasarruf tedbirlerine değinerek sözlerine devam eden Yontar, “Tasarruf tedbirleri yayınladınız fakat ilk bunu ihlal eden yine bu kanun teklifiniz oldu. Biz emekliden, asgari ücretliden, esnaftan, tüm halkımızdan tasarruf beklerken, 3,5 milyon emekli 10 bin liranın altında maaş alırken, 30 ilde kuracağınız Millî Eğitim Akademilerinin maliyeti bütçe ne kadar şişirecektir?
Eğitim fakültelerini kapatarak bu binaları akademi olarak mı açacaksınız ya da yeni binalar satın alınacak veya kiralanacak mı? Akademide kimler eğitim verecek? Muammadır. Beğenmediğiniz eğitim fakültelerimizin değerli öğretim görevlileri mi kullanılacaktır ya da size biat edecek, tek tip öğretmen yetiştirecek protokoller kapsamında alacağınız öğretmenler mi ders verecektir?” ifadelerini kullandı.
‘DİNİ KURULUŞLARLA OLAN PROTOKOLLERİ REDDEDİYORUZ’
“ÇEDES” adı altında, “STK” diye tariflediğiniz, dinî kuruluşlarla olan protokolleri reddettiklerini dile getiren Yontar şöyle devam etti: “Maneviyatı öğrenmek ve öğretmek ailelerle başlar. Maneviyatı öğrenmek ve öğretmek, Akademide bir kadrolaşma hareketi oluşturacak, dolayısıyla Cumhur İttifakı’na yakın olmayan öğretmenler ayıklanmaya tabi tutulacaktır.
Öğretmenlik mesleği icra edilirken “başarılı” “başarısız öğretmen” olarak ayırt edilecek ve akademiye alınacak, bu da eğitimciler üzerinde mobbing oluşturacaktır.
Bu teklif, cumhuriyetçi, halkçı, aydın öğretmenleri tasfiye etmek ve kontrol etmek için hazırlanmıştır; yasama yetkisi vekillerin sorumluluk alanıyken vekiller tarafından hazırlanmamış ve Yusuf Tekin’in de itiraf ettiği gibi, Bakanlık koridorlarında hazırlanmıştır. Bu da Anayasa’ya ve Meclisin ruhuna aykırıdır.”
Kanun Teklifinde önerilen Milli Eğitim Akademileri yerine, eğitim fakültelerini, eğitim sistemini güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Yontar, bunun için de öğretmen okullarının acilen açılması gerektiğini ifade ederek önerilerini şu şekilde aktardı: “Akademiden ziyade, okula aç giden milyonlarca öğrenciyi düşünmeli ve çocuklarımıza en azından bir öğün yemek verebilmesiniz. Akademiden ziyade, yıkılan okulların yerine yenilerini yapmalı ve artan nüfusa bağlı olarak daha fazlasını inşa etmelisiniz.
İkili eğitimden, taşımalı eğitimden vazgeçilmeli, okul öncesi eğitim teşvik edilmelidir. Köy okullarını da acilen açmalısınız. Akademiden ziyade okulların temizliği, okul öğretmenlerimizin, okul personelimizin ve her şeyden önce çocuklarımızın güvenliğini sağlayabilmelisiniz.”