BIRAKALIM ENERJİ İSTATİSTİKLERİNİ DE TÜİK AÇIKLASIN

TBMM Genel Kurulu’nda Saadet Partisi Grup önerisi üzerine söz alan İYİ Parti Medya Tanıtım Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan TAŞÇI HAMŞIOĞLU, Çağımızın en temel ihtiyaçlarından biri olan enerjinin üretilmesinin gerekli olduğunu fakat üretim aşamalarının çağımız teknolojisine uygun olarak gerçekleştirilmemesini eleştirdi.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hava kalitesini ölçen 304 istasyonumuzun olduğunu, 7 istasyon dışında havası temiz olan yerin bulunmadığını, bu verilere ragmen 13 bin dekarlık bir köyün, 3 bin yıllık bir köyün 11 bin dekarını maden sahasına dönüştürmenin akla, mantığa uymadığını ifade etti.

İyi Partili Hamşıoğlu, “ÇED” raporuna bile gerek görmeden 13 bin dekarlık 3 bin yıllık bir köyün 11 bin dekarını maden sahasına dönüştürmenin mantığa uygun olmadığını dile getirerek, “Rant tabi ilk akla gelen; Ama çoğu bilimsel çalışma diyor ki; Kömüre yatıracağın paranın kat kat fazlasını sürdürülebilir enerjiden elde edebilirsin! Oraya yönlendir bari illa ihya edeceksen birilerini! Büyükşehir Yasası kökünü kazımaya yetmedi… Okulsuzlaştırma politikası yetmedi… Belediyeler eliyle arazilerinin peşkeşi yetmedi… Böyle mi bitirmeye and içtiniz şimdi de köyleri?” diye sordu.

Dış ticaretimizin %60’ ının Yeşil Mutabakat imzalayan AB ile yapıldığını ve Paris İklim Sözleşmesini hatırlatan Hamşıoğlu, Sayın Cumhurbaşkanımızın İklim Zirvesi’nde; 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedeflendiğini ve Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 69’a çıkarılacağını ifade ettiğini de sözlerine ekleyerek, “Kömürü teşvik politikasıyla mı sıfır emisyon ülkesi olacağız 2053’te? Kömüre yatırım yaparak mı çıkaracağız yenilenebilir enerji payını yüzde 69’a? Enerji istatistiklerini de TÜİK açıklayacaksa olur tabii neden olmasın.” dedi.

HAMŞIOĞLU TEKİRDAĞ ÜZERİNDEN UYARDI

Hamşıoğlu, Seçim bölgesi ve memleketi Tekirdağ’ın Yanlış OSB’leşme politikası sonucu yaşadığı problemleri hatırlatarak, hemşerilerinin önce toprağını, sonra yeraltı ve yerüstü sularını, en sonunda her ailede bir kanser hastasıyla sağlıklarını kaybettiklerini ifade etti. Gölbaşı meselesinde, Eymir ve Mogan gibi özel koruma alanları da etkileyecek ve ocaktan salınacak ağır metallerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin, belirtti ve “Bu kendinizi dışında tutabileceğiniz bir tehlike değil; Ankaralılarla aynı havayı soluduğunuz sürece; Gölbaşı halkıyla birlikte, bizimle birlikte siz de zehirleneceksiniz! Kendi hayatınızla da oynuyorsunuz! Cumhuriyeti Devleti’nin her bir vatandaşı için ucuz ve güvenli enerji kadar, kalkınma kadar, sağlıklı bir çevrede yaşamak da haktır. Anayasal güvence altındadır. Lütfen bu hakkın gaspını himaye etmeyin!” dedi