ŞEHİR ve BELLEK2: 19.FIRKA ANITI

Görkemli olmalı, görülmeli mutlaka                         

 Diktiğimiz anıtlarımız da zaferlerimiz kadar!

***

15 gün önce, 3 Mart’taki “Şehir ve Bellek” başlıklı yazımda Hasan Âli Yücel Meydanı’nı ve Gazi Süleyman Paşa Heykeli’ni işlemiştim. 15 günde bu konuda bir değişiklik olmadı.Olur mu, yaşayıp göreceğiz.

Ve yine o yazının sonunda belirttiğim, bu alanda bir diğer önemli konu olan 19.Fırka Anıtı ve anıtın yeri…

19.Fırkanın aslında bir Harput Tümeni olarak 1907’de Elazığ’da kurulduğu bilinmektedir. Lakin 1912’de Balkan Savaşları’nda Manastır’ın düşmesiyle lağvedilmiştir. Ardından 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine tekrar Ağustos 1914’te Tekirdağ’da kurulmuş ve18 Ocak 1915’te de kumandanlığına Yarbay Mustafa Kemal getirilmiştir. Yarbay Mustafa Kemal Bey, 1 Şubat 1915’te Tekirdağ’a gelmiştir. 57, 72 ve 77. Alaylardan terkip edilmiş 19.Fırka daYarbay Mustafa Kemal komutasında 24 Şubat 1915’te Tekirdağ’dan Çanakkale’ye yola çıkmıştır (1-24 Şubat 1915 tarihleri Genelkurmay tarafından doğrulanmış tarihlerdir).Reşid Paşa Vapuru ile yola çıkan birlik 25 Şubat’ta saat 6.30’da Eceabata’a ulaşmıştır. 19.Fırka’nın Çanakkale destanındaki yeri de önemlidir. Hem onun hem onun kumandanı Mustafa Kemal’in! Tekirdağ’ın “Üç Kemaller Diyarı” olmasında da Atatürk’ün ve dolayısıyla 19.Fırka’nın da yeri çok önemlidir.

12 Haziran 2013’te Op. Dr. Adem Dalgıç’ın başkanlığı döneminde Tekirdağ Belediyesi tarafından açılışı yapılan 19.Fırka Anıtı, bugün Tekirdağ Süleymanpaşa’da Hürriyet Mahallesi’nde okullar bölgesindedir. Bu yer kötü ve gösterişsiz midir? Hayır! Peki bu yer, bu anıt için yeterli midir? Yine hayır!Fakat koca Tekirdağ’da böylesi anlamlı bir anıt elbette çok daha iyi bir yerde olabilir. Gelibolu’daki abideler nasıl ki kilometrelerce uzaktan fark ediliyorsa bizim anıtımız da en azından Tekirdağlılar tarafından fark edilmeli. Şehri, tam anlamıyla temsil eden anıtlardan biri hâline gelmeli.Aynı zamanda Tekirdağ’ın İstanbul için de bir güzergâh olduğu düşünüldüğünde pekâlâ gösterişli bir yere konuşlandırılabilir.Anıtın nereye taşınabileceği konusunda yer önerisi yapmaksa benim haddim değil. Bu konuda Tekirdağ’ın yetiştirdiği, bu konuda ehlileşmiş birçok değerimiz, büyüğümüz var. Onlara danışılmalıdır.Zira Kenan Oflaz da bu konudaki önerilerini 24 Şubat’ta sahilde düzenlenen programda sunmuştu. Çanakkale Savaşları ile ilgili çok önemli bir esere imza atmış Sezai Gençöz var. Ve daha niceleri… Yeter ki onlara danışılsın.

Dün ile yarın arasında bir köprü oluşturmak istiyorsak bu köprü pekâlâ doğru bir yerde doğru bir şekilde yapılmalıdır. Bu mesele, dünün sorumluları, bugünün sorumsuzları meselesi olmamalıdır. İyileştirmeler ve düzeltmeler bu şehir içindir ve yapılmalıdır. Bu konuyu bildiğim kadarıyla basında daha önce Timuçin ÇınarAğabey de gündeme getirmişti, bir vesile ile ben de gündeme getirmiş oldum. Umarım işe yarar,bu şehir için faydalı olur.

Çanakkale Zaferi’nin, o müthiş zaferin 110.yıldönümünde bir kez daha kahramanlarımızı, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum Ruhları şad olsun.Çanakkale’yi geçilmez kılanlara, isimli ve isimsiz kahramanlara selam olsun!Ne diyorduk?

ÇANAKKALE,YENİ TÜRKİYE’NİN ÖN SÖZÜDÜR; ÇANAKKALE, TEKİRDAĞ’DAN BAŞLAR!

Fotoğraf: Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü