Taşçı uyardı ; Ülkemizin Tamamı İstanbul Depreminin Enkazının Altında Kalır

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, 6 Şubat depremlerinden çıkarılması gereken derslere dikkat çekerek, geçmiş afetlerde yaşanan acı tecrübelere rağmen hala aynı hataların tekrarlandığını vurguladı.
“6 Şubat depremlerinden hafızama kazınan bir cümle var: Yaşanan bu afetten ders almamız gerekli!” diyen Taşçı, 1999 Marmara Depremi başta olmak üzere geçmişte yaşanan felaketlere rağmen “ders almanın gerekliliğinin hala temenni edilen bir durum” olmasına tepki gösterdi. Dün Merkez üssü Silivri açıkları olan ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hissedilen 6,2’lik deprem sonrası yıkım olmamasına rağmen iletişim ve ulaşımın çökmesi, toplanma alanlarının yetersizliği gibi sorunların yaşandığını hatırlatan Taşçı, “Gördük ki hala da alabilmiş değiliz o dersi!” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş depremlerinde engellenemez bir afet değil, engellenebilir ihmaller ve suistimaller yaşandığını belirten Taşçı, benzer bir durumun İstanbul depreminde de yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Taşçı, 6 Şubat Depremlerinde Yaşanan Skandalları Hatırlattı
Taşçı, 6 Şubat depremlerinde “dayanıklı değil” denilerek boşaltılan kamu binalarının ayakta kalmasına karşın, “güvenli” denilerek taşınılan binaların yıkılmasının liyakatsizlik örneği olduğunu söyledi. Denizin yükselmesi ihtimaline rağmen sahile yardım çadırı kurulması, tıbben sağ kurtulabilecek insanların bulunduğu enkazlara iş makinesi sokulması gibi vahim hatalara dikkat çekti.
Uluslararası yardım tekliflerinin “askeri vesayet” paranoyasıyla geri çevrildiğini, ilçe ilçe, köy köy organizasyon imkanı veren emniyet-asayiş-yardımlaşma planlarının devre dışı bırakıldığını savunan Taşçı, “Bir hilti olsa feryatları göğü delerken, birçok mülki amirin, ‘el koyma yetkisi’ni kullanacak kadar bile zihinsel hazırlığa sahip olmayışının altında kaldık!” şeklinde konuştu.
“Yas Evinde Eğlenen Siyasilerle Yozlaşan Siyasetin Altında Kaldık”
Toplanan deprem vergilerinin duble yollara harcandığını, “çivi çakanın aklı yok” denilen yerlere hastaneler inşa edildiğini, battaniye yerine abiye elbise gönderildiğini belirten Taşçı, Kızılay’ın çadır satması, yardım satan kamu personeli ve fırsatçılık gibi olaylara da tepki gösterdi. Barınma, altyapı, eğitim gibi hiçbir alanda iç göç senaryosu çalışılmamasının büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayan Taşçı, “783 bin 562 metrekarelik devasa bir yas evinde; Eğlenebilen siyasilerle yozlaşan siyasetin altında kaldık!” dedi. Gazi Meclisimizi Türkiye’yi İstanbul’un altında kalmaktan kurtaracak “Yaşam Koridorunu” açmaya davet ediyorum.
İstanbul depreminin kaçınılmazlığını hatırlatan Taşçı, en iyi senaryoda bile 150-200 milyar liralık konut ve altyapı hasarı, 30-50 milyar liralık sanayi üretim kaybı, 2 trilyon liralık dış ticaret ve turizm zararı, 300-400 milyar liralık bütçe açığı ve borçlanma ile gayri safi yurt içi hasılanın üçte biri oranında bir enkazın altında kalınacağı uyarısında bulundu.
Türkiye’yi İstanbul’un altında kalmaktan kurtaracak tek yolun ranttan, imar affından, Kanal İstanbul’dan değil, akıl ve bilimden geçtiğini vurgulayan Taşçı“ Gazi Meclisimizi, işte o yolu açmaya davet ediyorum.” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.