Dolar 40,3912
Euro 47,0429
Altın 4.349,99
BİST 10.366,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 32°C
Açık
Tekirdağ
32°C
Açık
Cum 29°C
Cts 30°C
Paz 30°C
Pts 32°C

ÜRETMEDEN TÜKETMEK

11 Mayıs 2025 10:26

Çok tüketmenin, ülke ekonomisine katkısı olsa da bireyin bütçe verimliliğini ve prodüktivitesini (verimliliğini)  bozan bir olgudur. Tüketim çılgınlığı, bütçeleri alt üst etmekte kişilerin psikolojik denegelerini bozmaktadır.

Tanıdığım bir aile vardı. Karı koca çalışıyorlardı. Gittiler krediyle çok pahalı bir araba aldılar. Maaşın birisi araba kredisi borcuna gitmeye başlayınca diğer maaş yetmez oldu. Para istemedikleri hiç bir akrabaları kalmadı! N’oldu? Tüketim çılgınlığı, bir ailenin ayarını bozdu… Yine asgari ücret alıp çok pahalıya aldıkları cep telefonu kullananların da bütçelerini prodüktif (verimli) kullandığını söyleyemeyiz. Tüketim çılgınlığı konusunda hiç kimse bir şey yapmıyor, eğitim verilmiyor. Bence devletin bu işe el atması gerekir. Ailelere ev bütçesi nasıl verimli ve prodüktif bir şekilde kullanılarak yaşanır şeklinde kurslar açılmalı. Sadece Türkiye’nin değil bütün Dünya’nın sorunu bu Tüketim çılgınlığıdır…

TEKİRDAĞ PAZARLARI

Süleymanpaşa’daki Perşembe pazarımız, salı pazarımız ve Cumartesi pazarımız yerel medyada çokca yazıldı. Bu gün  biraz da ilçelerimizin pazarlarından bahsedelim. Saray ilçesi pazarında, tekstil ürünleri dahil aradığınız bir çok şeyi bulabilirsiniz. Mevsimine göre köylünün getirdiği organik sebze ve meyvaya ulaşmanız çok kolaydır. Ve de çok ucuza organik meyva ve sebze alır gönül rahatlığıyla yersiniz.

Kapaklı ilçemizin pazarı da orta halli bir pazardır. Bir çok ürünü bulmakla birlikte köylünün getirdiği organik ürünler hemen hemen yok düzeyindedir.

Çerkezköy pazarında bir çok şeyi bulabilmekle birlikte köylünün ürettiği organik sebze ve meyva  ürünlerini hiç bulamazsınız. Bunun nedeni de Çerkezköy’ün bir kaç köyünün olmasıdır. Ayrıca Çerkezköy’e bağlı köy ve kasabalar “Dev sanayi tesisleri” tarafından kuşatılmış olduğu için, burakadaki kasaba ve köylüler çiftçiliği bırakarak sanayi tesislerinde işçilik yapmaktadırlar. Yani tarımla, bahçecilikle uğraşan pek kalmamış…

Çorlu pazarı ise dev büyüklükte aradığınız her şeyi bulabileceğiniz dev bir pazar. O kadar büyük ki, Çorlu merkezinden Çorlu çıkışına kadar uzanmakta. Çorlu pazarı için şunu söyleyebilirim ki: “Bu pazarda yok yok!” Evet Türkçemizdeki bu deyim Çorlu pazarı için en uygunu. “Yok yok!” Tekstil ürünleri, ev araç gereçleri ve her köyden gelen yöresel ürünler bu pazarı zenginleştirmekte ve renk katmaktadır. Herkese Çorlu’nun bu büyük pazarını gezmelerini tavsiye ediyorum.

RUMELİ SEBİLLERİ

Sebil Nedir?

Günümüzdeki su içme makinası olarak bilinenen “sebil”lerin tarihten gelen çok nitelikli bir anlamı ve yapısı vardır. Sebilin tarihsel yapısına baktığımızda ücretsiz su ve şerbet dağıtılmak üzere yapılmış mimari yapılar olduğunu görürüz.  Sebil üstü kubbeli ve dönemin sanat anlayışı gözetilerek yapılırdı. Osmanlı Devleti’nde İstanbul’da ve Trakya’da hemen hemen her şehirde sebiller yapılırdı. Sebiller aslında bir hayrattı, yani hayır sahipleri yaptırırdı.

İstanbul’dan sonra, Trakya’da en çok tarihi sebil Edirne’de bulunur. Anadolu ve Rumeli’de Osmanlı Devleti zamanında yapılan sebillerde çeşme olurdu. Bazı sebillerin yanında da şadırvan bulunurdu. Sebiller ilk olarak Selçuklu ve Memluklar döneminde, yapılmaya başlamış ve daha sonra geliştirilmiştir.

Edirne çeşmeleri ve sebilleri birer tarihi eserdir. Yani sadece su içilen yerler denemez. Edirne Hastane Harbiye sebili ve çeşmesi dönemin en zirvedeki sanat anlayışıyla kesme taşlardan barok stili ile yapılmıştır.

Osmanlı Devleti zamanında yapılan ve mimari bir eser olan sebiller genelde Barok tarzda yapılırdı. Edirne’deki ve İstanbul’daki bazı sebillerden halâ su verilmektedir ve bu hizmet sonucunda sebilden geçmişi düşünür ve yaşarsınız.

Tekirdağ’da da Tarihi bir sebil diyebileceğimiz bir çeşme vardır. Muratlı ve Kolordu Caddelerinin kesiştiği köşede, Atatürk İlköğretim Okulunun karşısında bulunmaktadır. Ancak çeşmenin asıl yeri, Eski İstanbul Caddesi üzerindeki Eski Osmanlı Bankasının önüdür. Mermerden yapılan çeşme; kare planlı, dört cephesi açık, şadırvan çeşmeler grubuna dâhildir. Çeşme; havuz, yekpare kare kesitli bir direk ve direğin üzerindeki tepelikten oluşmaktadır. Havuzun ortasında kare kesitli bir direk bulunmakta ve direğin dört yüzünde de yarım daire kemerli birer niş görülmektedir. Direğin kenarları, profilli silmeler ile sınırlandırılmıştır. Tarihi çeşmenin kitabesinde şöyle yazmaktadır:

Ol Cağali-zade İbrahim Bey zat-ı hasen /Ruh-ı Ahmet Bey için yaptı dilcü çeşmeyi /Gel gel iç mai hayat olsun bu ceyyid çeşmeden -Lülesi işrab  idüb  atşana dir tarihini (1103) /Yaptıran: Cağalazade İbrahim Bey (1692)

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
7 Temmuz 2025 08:20
30 Haziran 2025 10:12
29 Haziran 2025 10:15