CEYPORT İTİRAFLARI…

Hepimizin çeşitli meslekleri, öğrendikleri, yılların verdiği bilgi birikimleri, bakış açıları, görüşleri ve hepsinin toplandığı bir kimliği var.

Yaşadığımız olayları bu kimlik doğrultusunda değerlendiriyoruz.

Bir mobilyacı yeni girdiği evde ister istemez önce mobilyalara bakar.

Ya da avize satan birinin önce avizelerin uygunluğuna bakması gibi.

Benimse yaptığım ister istemez bir Gazeteci olarak girdiğim ortamda, yaşadığım şehirde olanı biteni mesleki refleks ile vatandaşa, doğaya, çevreye, en çok da oranın geleceğine sağlayacağı fayda açısından değerlendirmek.

İşte tam da bu yüzden bu topraklara zarar veren kim/ne varsa karşısında durdum ve hep de duracağım!

Ne/kim mi onlar?

Mesela Ceyport denen aslında çok masum olduğunu iddia eden fakat her yaptığı ile Tekirdağ’a zarar veren kurum.

Geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı yapmışlar.

Hedeflerinin ekonomi ve istihdama katkı olduğunu vurgulamışlar.

Hatta limanlarının yeşil liman sertifikası olduğuna kadar ilerletmişler işi.

Utanmasalar ‘Tekirdağ güzelse bizim sayemizde’ diyeceklermiş ama akıllarına şehrin göbeğinde, en güzel yerinde devasa binalarla denizi kapattıkları gelmiş sanırım.

Bu arada bunlar olurken sen neredeydin diyorsanız tabii ki bu toplantıya davet edilmedim.

Toplantı ile ilgili basın mensubu arkadaşların yaptığı haberleri okurken bazı cümlelerde adeta şok geçirdim.

Tekirdağ’da bir süre gündem olan, günlerce konuşulup sosyal medyada insanların dilinden düşürmeyip tepki gösterdiği, hatta eylemler, basın açıklamaları yapılan, vatandaşa çimento tozu solutulması olayı ile ilgili İşletme Müdürü;“Zaten 1 günlük bir toz olayının insan sağlığına uzun vadeli etkisi olmaz.”Gibibir açıklama yapmış.

Yani “1 kereden bir şey olmaz.” Demiş.

Takdir sizlerin…

Yetmemiş, belediyenin birkaç bin liralık cezalar kestiğini hatta limanın faaliyetlerini durdurmak istediğini fakat burasının devletin kontrolünde açık kalması gereken bir yer olduğu için yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını söylemiş.

Ama hangi gerekçe ile belediyenin ceza kestiğini söylememiş.

Nedendi o ceza ben hatırlatayım; çevreyi kirletme!

Dahası da var…

Limanın 3 yıl ruhsatsız olarak çalıştığını itiraf etmiş!

Sonrada yok efendim öyle değildi de böyleydi liman ruhsatsız değilmişmiş yanlış anlaşılmışmış diye tekrar açıklama yapmışlar.

İyi de bunları ben mi dedim?

Hepsi kayıtlı bilgi.

Limanın en yetkili kişisinin ağzından çıkan bilgi değil mi bunlar?

Allah’tan toplantı uzun sürmemiş.

Yoksa bilmememiz gereken daha ne itiraflar olacaktı…

Merak etmeyin onlar da ortaya çıkacak.

Biz ortaya çıkaramazsak bile kendiliğinden kimyasal depolama tankı gibi kendi kendini patlatacak!

Saygılarımla…