Dolar 38,4149
Euro 43,7601
Altın 4.095,06
BİST 9.432,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu
Paz 15°C
Pts 15°C
Sal 17°C
Çar 18°C

5 sene sonra herkes Süleymanpaşa’nın çok farklı bir yere geldiğini görecek!

5 sene sonra herkes Süleymanpaşa’nın çok farklı bir yere geldiğini görecek!
11 Aralık 2023 11:42 | Son Güncellenme: 11 Aralık 2023 11:43

>>Süleymanpaşa’yı 5 sene sonra Premiyer Lig seviyesinde olacak bir ilçe yapmak istiyorum. Bu şehirle ilgili 5 yıl için 59 tane projem var. Hepsi bütçesiyle, kaynağıyla hazır projeler.

>>Şehircilik olarak Süleymanpaşa’ya bugüne kadar hiçbir şey yapılmamış. Alelade belediyecilik yapılmış; yani çiçek, böcek, yol, asfalt vs. bunlar çok sıradan. Sıradan şeyler yaparsanız şehrimizde çok sıradan kalır.

>>Barış ve huzurun her şeyden önce gelmesi gerekiyor.  ‘Halk bana yetki verdi, ben başkanım ne dersem o olur’ gibi bir tavır bu şehri yönetmek için doğru adımlar değil.

>>Kim olursa olsun herkesi dinlemek gerekiyor. Bu şehirdeki herkesle yan yana gelerek, şehrin sorunlarını konuşabilirsiniz. Süleymanpaşa halkı teveccüh gösterirse göreceksiniz bu şehri böyle yöneteceğim.

Trabzon’dan Tekirdağ’a uzanan hikayesinde Tekirdağ’a ve ülkeye hizmet anlayışıyla siyasete atılmaya karar veren Muharrem Akyüz’ün yolu 2001 yılında Ak Parti ile kesişti. Gönülden bağlı olduğu partisinde 22 yıldır kâh ön planda kâh arka planda yürüttüğü siyasi faaliyetlerde mütevazılığı elden bırakmadı.

2009 yılından bu yana da Karadeniz İlleri Derneği Başkanlığı görevini sürdüren Muharrem Akyüz, düzenlediği Yayla Şenlikleri ile Karadeniz  horonunun, tereyağının, kemençesinin, dokumasının kısacası kültürünün tanınmasında önemli rol oynadı. Dahası doğduğu bölge Karadeniz’in kültürü ile yaşadığı bölge Trakya’nın kültürünü harmanlayarak;  kardeşliği, birliği ve beraberliği pekiştirmek adına çaba gösterdi.

Siyasi ve dernek başkanlığı kimliğine şimdi de yeni bir hedef koyan Muharrem Akyüz,  Ak Parti’den Süleymanpaşa Belediyesi Başkanlığı’na aday adaylığını açıkladı.

Kendisiyle gazetemiz Trakya Demokrat’ın ofisinde buluşarak, hikâyesini dinledik. Siyasete girmesinde etken olan nedenler, hedefleri, belediye başkanı seçildiği takdirde kenti nasıl yöneteceği üzerine konuştuk.

Muharrem Bey, öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

1966 yılında Trabzon’da doğdum. İlkokulu burada okudum. 1973 yılında Tekirdağ Süleymanpaşa’ya ailece yerleştik. Ortaokul ve liseyi Namık Kemal Lisesi’nde okudum. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Mali Müşavirim. 38 yıldır Tekirdağ’da çok üst düzeyde yöneticilikler yaptım. Şu anda da bir süper market zincirinde üst düzey yöneticisi olarak çalışıyorum.

Futbolculuk da yaptım. Tekirdağspor’da uzun yıllar top oynadım. Yılmazspor’da, Çiftlikönüspor’da da top oynadım; Karadenizspor’un Başkanlığını yaptım. Ayrıca 2009 yılından beri Tekirdağ Karadeniz İlleri Derneği’nin Dernek Başkanlığı’nı yapıyorum. Dernek Başkanlığı dönemimde Tekirdağ’a 2 bin 200 metrekare kapalı alan bir düğün salonu ve kültür merkezi kazandırdık.  2 bin 400 metrekarelik bir ek bina inşa ettik, burayı da taziye evi olarak kullanıyoruz. Ayrıca Tekirdağ’da, Trakya’nın kültürüyle Karadeniz kültürünü kaynaştırma adına ‘Yayla Şenlikleri’ adında bir gelenek başlattık. Karadeniz’in kültürünü geleneğini göreneğini buraya taşıdık. Çoluk çocuğumuz bizim geleneğimizi göreneğimizi unutmasın istedik.

Bu yıl 19’uncusunu gerçekleştirdik, üç gün sürdü. Son şenlikte toplam ziyaretçi sayımız 500 bin kişi idi. Üç kemençe eşliğinde 500 kişi ile buluştuk. Üç gün boyunca horon teptik, karşılama oynadık, köfte yedik, Karadeniz’in ürünlerini tanıttık, gelenler tadına baktı. Tekirdağ Süleymanpaşa’nın kültürüne kardeşliğine birlik beraberliğine bütün farklılıklara rağmen çok güzel bir kültür ziyafeti yaşattık.

Tabi bizim yaştaki insanları da cezbediyor; çünkü yıllar önce Tekirdağ’a panayırlar olurdu. Bizim yaştaki insanlar o nostaljiyi de yaşamış oluyorlar. Onlar da o günlerini yad etmiş oluyorlar.

‘DEDEM MEMLEKETE HİZMET ETMEM İÇİN OKUTTU’

Siyasete atılmaya nasıl karar verdiniz?

Ortaokul bitti, liseye yazılacağım zaman babam dedi ki benim için ‘sanayiye gitsin’, dedem de  ‘hayır okuyacak’ dedi. Biz de dedelerin dediği olur. Liseye yazıldım, liseden çıktık bir pastahanede dondurma yerken bana dedi ki dedem; ‘seni okutuyorum doktor, avukat olasın çok para kazanasın diye okutmuyorum’ dedi.

‘Niye okutuyorsun?’ diye sordum; dedem de  ‘ben bu memlekette 7 sene askerlik yaptım, 7 seneden sonra geldim bu memleketin kalkınması için her türlü mücadeleyi verdim. Seni de okutuyorum ki yarın bu memleketin kalkınması için bir adım atman gerekiyorsa o kültür ve bilgi seviyesinde ol, o adımı da at, atmazsan sana hakkımı helal etmem’ diye karşılık verdi.

Bir akşamüstü Tekirdağ’da AK Parti İl Kurucusu Ahmet Kambur aradı beni.  ‘Bize Ak Parti’nin kuruluşu için böyle bir görev verdiler sen de bu teşkilatın içinde görev almak ister misin?’ diye sordu.

Düşüneyim dedim ve sonra dedemin bu lafı aklıma geldi; belki ben de bu memleketin kalkınması adına Tekirdağ’ın gelişmesi adına, çoluk çocuğumuza daha iyi bir Süleymanpaşa, Tekirdağ ve Türkiye adına o gün siyasete girmeye karar verdim.

2001 yılından beri aktif olarak Ak Parti’de siyaset yapıyorum. 12 yıl il teşkilatında görev yaptım. İl başkan yardımcılıkları, il başkan vekillikleri, sosyal işler bölümü başkanlığı, bir dönem milletvekili aday adayı oldum.

Daha sonra dernek başkanı olunca aktif olarak siyasette yer almanın çok etik olmadığını düşündüm. Dernekte çünkü farklı partilerde faaliyet yürüten insanlar da var, onlara saygı adına yönetim kurumlarında görev almadım ama arka planda partinin bana nerede ne zaman ihtiyacı varsa her zaman orada oldum.

Yeri geldi sandık başkanı oldum, yeri geldi mahalle başkanı oldum mesela son seçimde ne adaydım ne bir görevim vardı ama kurucu başkanımız Ahmet Kambur ile beraber bir ekip oluşturduk, 53 tane köy gezdik, milletvekillerimizin gezmediği kadar köy ziyaretleri gerçekleştirdik.

Biz bu teşkilatta görev almayı hizmet etmeyi seviyoruz.  Siyasi hayatım hiçbir zaman kendim için olmadı, hep Tekirdağ için oldu. Süleymanpaşa, Türkiye için oldu.

Çoluk çocuğumuza daha iyi bir ülke daha iyi imkânlar sunma adına oldu. Kendim ille ilgili vekil olayım, başkan olayım öyle bir gayem olmadı.

OĞLUM SÜLEYMAPAŞA’DA YAŞAMAM DEDİĞİNDE…

Belediye Başkanlığı aday adaylığına karar vermenizde etken olan motive ne oldu sizin için?

İki sene önce oğlum İstanbul’da üniversite okurken ‘okulu bitireceğim ama Tekirdağ’da yaşamayacağım’ dedi bana. ‘Neden oğlum?  diye sordum; ve  ‘bu şehir benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor’ yanıtını aldım.

Oğlum haklıydı ve o gün karar verdim. Başka çocuklar da annesine babasına bunu söylemesin. ‘Bu bir görevdir’  diyerek Süleymanpaşa Belediye Başkanlığına aday adaylığımı koymaya karar verdim. Aynı gün  5 arkadaş sahilde bir çay bahçesinde oturduk, kararımı söyledim ve 5 arkadaş olarak yola çıktık. 2 sene boyunca Süleymanpaşa’nın her toprağını her sokağını gezdik. Tarımına, turizmine, deresine kültürüne mimarına, sanayisine her şeyine baktık. Her şeyini inceledik ve rapor çıkardık. Ne olmuş ne olmamış;  ne yapılabilinir nasıl yapılabilinir şeklinde istişare ettik.

‘ŞEHİRCİLİK ADINA HİÇBİR ŞEY YAPILMAMIŞ’

Nasıl bir tablo gördünüz Süleymanpaşa’da?

Şehircilik olarak Süleymanpaşa’ya bugüne kadar hiçbir şey yapılmamış. Sadece günlük, rutin belediyecilik yapılmış. Alelade belediyecilik yapılmış; yani çiçek böcek, yol, asfalt vs. bunlar çok sıradan. Sıradan şeyler yaparsanız şehrimizde çok sıradan kalır. Bunu nasıl fark ediyorsunuz?

Dünya’nın veya Türkiye’nin her yerine gittiğinizde ki çok gelişmiş bir yer olmasına da gerek yok; Süleymanpaşa’ya tekrar geri döndüğünüzde ilçenin sıradan kaldığını görüyorsunuz. Anadolu’da çok bozkırlara gidiyorum, dağlara gidiyorum adamlar başka bir şey yapmışlar; dağ yok dağ yapmışlar, deniz yok deniz yapmışlar, göl yok göl yapmışlar. Biz de her şey var;  deniz var, turizm var, Bulgaristan’a 60 km, Yunanistan’a 90 km,  Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’a 90 km, yollar duble yollar, tren yolumuz dünyanın en büyük konteynır limanı var ama maalesef helva yok!

Biz nasıl yaz tatilinde planlama yaparken Antalya Bodrum Datça Kaş diyorsak birileri de Süleymanpaşa desin. Bizim eksiğimiz ne Bodrum’dan. İstanbul’dan insanlar kalkıyor 9-10 saat Bodrum’a gidiyor. Bizim Bodrum’dan fazlamız var. Pazarlama işi, marka işi sunum işi gerekiyor.

Bugüne kadar bu şehir için kim ne yaptıysa kim taş üstüne taş koyduysa Allah razı olsun. Ama ben diyorum ki daha iyisi var! Daha çağdaş, daha modern olma potansiyeli var bu ilçenin. Bunun için her  türlü katma değer var. Yani bir marka şehir olmaması için hiçbir gerekçesi yok, mazereti yok, çok paralar da lazım değil!

5 SENE SONRA SÜLEYMANPAŞA ÇOK FARKLI YERE GELECEK

Sizin projeleriniz neler Süleymapaşa için?

Daha güzelini, daha iyisini Süleymanpaşa’da inşa etmek! Hedefim bu! Süleymanpaşa’yı 5 sene sonra Premiyer Lig seviyesinde olacak bir ilçe yapmak istiyorum. Bu şehirle ilgili 5 yıl için 59 tane projem var. Parti kararı gereği projeleri açıklamıyorum şu an. Ancak bu projeler seçim zamanı kitapçıklara basıp sonra raflara kaldırılacak projeler değil; hepsi bütçesiyle, kaynağıyla hazır projeler. Belediyenin borcu vardı,  oradan buradan yukarıdan para gelmedi şeklinde mazeret sunulmayacak.

Projeleri de üçe ayırdık, birinci 5 yıl, ikinci 5 yıl ve üçüncü 5 yıl olarak. İlk beş yılda bitireceğiz teslim edeceğiz bu projeleri; ilk beş yıldaki gelişimi gören vatandaş zaten ikinci yılda da teveccüh gösterecektir.  5 sene sonra  Süleymanpaşa’nın çok farklı bir yere geldiğini herkes görecek.

Tüm belediyelerin borcu vardır. Zaten Ankara’dan gelen para belediyelerin ihtiyaçlarını karşılamıyor bile. Ekstra kaynak yaratmak zorundasınız. Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu bir Ak Belediyecilik anlayışı var. Doğru projelerle gittiğiniz zaman hangi bakan olursa olsun destek verecektir.  Bir önceki Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel yaptığı projelerde Merkezi Hükümet’in avantajlarından yararlandı. Girişkenliği sayesinde ek bütçelerle döndü Süleymanpaşa’ya. 7-8 tane spor sahaları yaptı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan alınan bütçelerle.

Kentin potansiyelinden yararlanılarak belediyeye ek bütçe sağlanabilinir aslında…

Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır, bu bakış meselesidir. Ben mali müşavirim. Benim işim hesap kitap. Benim işim yönetmek, ben orkestra şefiyim. ‘Davulu ben çalacağım’, ‘flütü ben çalacağım’ derseniz bu iş olmaz. Siz yöneteceksiniz, orkestranızı kuracaksınız yöneteceksiniz. Süleymanpaşa’ya iyi bir ekip gelirse her şeyi çok rahat yaparsınız. Süleymanpaşa’da bu kaynaklar var.

‘ÇİÇEK OLUR, BÖCEK OLUR AMA HAYAT VARSA OLUR’

Başkan olduğunuz takdirde önceliğiniz ne olacaktır?

Şu an Süleymanpaşa için içme suyu ve aldığımız nefes kadar acil ihtiyaç kentsel dönüşüm. Bunun telafisi ve ötelemesi yok. Para yoktu, yatırım yoktu vs. diyerek ötelenecek bir konu değil bu!  Çünkü bu bir bomba ve bu bomba patladığında neler olduğunu 6 Şubat’ta gördük. Hepimiz çocuklarımızın üzerine titriyoruz. Çocuklarımızı bizim böyle bir risk üzerinde büyütmeye, yaşatmaya hakkımız yok. Buna kimsenin hakkı yok.  Bu konuda herkes duyarlı olacak. Yerel yönetim bu konuda gerekli adımı atacak, insanlara anlatacak. Belki hasbelkader kişisel çıkar kişisel rant uğruna ‘benim apartmanın gidecek’,’ benim dairem gidecek’ karşılığında daha büyük alacağım daha küçük alacağım diye düşünen insanlar olabilir. Ama çoğunluğa bakmak lazım. 3-5 kişi yüzünden bütün projeyi görmezden gelmek doğru bir anlayış değil. Dünya Bankası çok ciddi fonlar veriyor. Avrupa Birliği fonlar veriyor. Ve Süleymanpaşa cazibe merkezi, Dünya’daki herkes gelip burada iş yapmak ister. Niye? İstanbul’a ve Avrupa’ya yakın. Denizi var, turizmi var, doğası var…İstanbul’da bir daire satsa  buradan iki üç daire alıyor. Bu pazarlama ile ilgili, kendinizi iyi anlatırsanız, iyi pazarlarsanız bu şehirde kentsel dönüşümü cebinizden kuruş para çıkmadan yapabilirsiniz. Bunun ötelenmesi gibi bir şansı yok. Kim gelirse gelsin seçilirse seçilsin ben o gün de bunu söyleyeceğim. Belediye başkanı seçilen kişiye de söyleyeceğim; İlk işiniz bu olmalı diye. Çiçek olur, böcek olur ama hayat varsa olur, su hayat varsa işe yarar, asfalt hayat varsa işe yarar hayat olmayınca ne yapacağım asfaltı? Olaya böyle bakmak lazım!

‘ÇOK SESLİLİKTEN KORKMAMAK LAZIM’

Nasıl bir yönetim anlayışı benimsiyorsunuz?

Barış ve huzurun her şeyden önce gelmesi gerekiyor. Nasıl bir evde anne baba çocuklar barış içinde olmazsa o evde huzur olmuyor şehri de ben bu şekilde düşünüyorum. Bu şehirde seçime kadar her türü mücadeleyi yaparsınız, her türlü yapıcı eleştiriyi yapabilirsiniz. Ama seçim bittiğinde herkes bu şehir için neler yapabilir diye el ele tutuşmalı, yan yana gelmeli;  basını, sivil toplum kuruluşu, sendikası, kadını erkeği, genci bu şehir hepimizin ve bu şehirde hepimiz adına ne yapılması gerekiyorsa gerektiğinde beraber karar vermeliyiz.  ‘Halk bana yetki verdi, ben başkanım ne dersem ol olur’ gibi bir tavır bu şehri yönetmek için doğru adımlar değil.

Halk ile bir istişareniz olacaktır o zaman..

Zaten bu olmalı. Ben burada yaptığım hizmetin her kuruşunun hesabını verebilmeliyim. Bu benim babamın parası değil ki! Dolayısıyla zaten kent konseyleri bunun için kurulmuş ama içi boşalmış. Kent konseylerini gerçek kimliğine kavuşturursanız bu sorunu çözüyorsunuz. Kent konseyinde bu şehrin her şeyini konuşabiliyorsanız, her şeyini karşılayabiliyorsanız her projeyi kent konseyine sunabiliyorsanız asgari müştereklerde ittifak sağlayabiliyorsunuz zaten. Sırf siyasi ranttan dolayı ‘doğruya eğri,  eğriye doğru’ diyen kesim olacaktır. Kabul edeceksiniz. Siyaset yapıyorsanız, belediye başkanı oluyorsanız bu olacak. Ama bu durum çoğunluğun size karşı olduğunun anlamına gelmez. Yani size üç kişi beş kişi itiraz ediyor diye bütün Süleymanpaşa’yı görmezden gelemezsiniz. Bu anlamda çok seslilikten korkmamak lazım, çoğunluktan korkmamak lazım. Çoğunlukla adım atmak yanlış adım atmanızın her zaman önüne geçer.  Bu konuda çok iyimserim.

Bütün aday adaylara daha doğrusu kardeşlerime başarılar diliyorum. Hangi partiden olursa olsun. Herkesin yolu açık olsun. Süleymanpaşa’ya kim daha iyi hizmet edecekse o olsun başkan. Kim hizmet ederse biz onu destekleriz. Bizim derdimiz hizmet. Bu şehrin iyisini de biz yaşıyoruz, kötüsünü de biz yaşıyoruz.

Bu şehirde kardeşliği dostluğu birliği beraberliği tesis ederseniz, insanlar mutlu olur, daha kardeşçe yaşar. Yaptığın yatırımın bir anlamı olur, geri dönüşümü olur. Tabiî ki kimse yapay zeka değil; her şeyi göremem ve bilemem. Sivil toplum örgütleri bu şehrin sesi ve kulağı, basın bu şehrin sesi, basını da dinlemeniz lazım. Kim olursa olsun herkesi dinlemek gerekiyor. Bu şehirdeki herkesle yan yana gelerek, şehrin sorunlarını konuşabilirsiniz. Süleymanpaşa halkı teveccüh gösterirse göreceksiniz bu şehri böyle yöneteceğim.

CHP’den ya da İYİ Parti’den bir arkadaşım bir proje koydu örneğin. Projesi ihtiyacımız olan bir proje ise o projeyi alır hayata geçiririm. Bunu yapmak benim belediye başkanlığı görevimi yok etmez ki! Kötü bir şey mi bu?

Bunu sıklıkla söylerim; makamınız büyüdükçe siz daha mütevazı olmalısınız, olursanız makamın bir anlamı oluyor. Makamdan koltuktan güç alırsanız çok çabuk kaybolursunuz. Halk bize o koltuğu emanet ediyor ve diyor ki ‘bana iyi hizmet etsin’. Onunla bununla kavga et diye emanet etmiyor. Hizmet etmenin yolu barıştan geçiyorsa barış, dostluktan geçiyorsa dostluk. Ne gerekiyorsa onu yapacaksınız:

Ben bu şehre âşık biriyim. 55 yıldır bu şehirde yaşıyorum. Bu şehrin her yerinde varım, sporunda kültüründe siyasetinde sanayisinde varım. Ben buranın çocuğu ve kardeşiyim. Kıt bütçelerle Karadenizliler Derneği’nde neler yapabildiğimizi herkes biliyor, bütün Süleymanpaşa ve Tekirdağ buna şahit.  Ben tüm Süleymanpaşalılardan destek rica ediyorum.  Hepsine saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

ELÇİN YILDIRAL/AYŞE KAPTAN

Haberler