Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 18°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
18°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 19°C
Çar 19°C
Per 20°C

ADD’DEN EĞİTİMDE AKIL VE BİLİME ÇAĞRI!

ADD’DEN EĞİTİMDE AKIL VE BİLİME ÇAĞRI!
20 Aralık 2023 10:59
A+
A-

Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Tekirdağ Şube Başkanı Servet Gürkan, eğitim müfredatının yeniden değiştirilmesinin gündemine aldı. 22 yıllık AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı 17. kez müfredat değiştiriyor! “ diyen Gürkan, müfredatın bilimsel temelden uzak olduğunun altını çizdi.

“Müfredat değiştiriliyor, ama Eğitimde Program Geliştirme Bilim Alanı gereklerini yine dışlayarak!” diyen Gürkan,  eğitim program ve kurumlarını bilimsel temelde oluşturmayan ülkelerin; başta bilim ve teknoloji olmak üzere, sanattan spora yaşamın tüm alanlarında gerilediğini uluslararası sıralamalarda (PISA, TIMSS vd.) sonlara düştüğünü kaydetti.

‘Hedef Ümmet Toplumu Yaratmak’

Gürkan şöyle devam etti: “ Gerçekte bir 12 Eylül 1980 faşizmi ürünü olan AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından bu yana, atanan tüm Milli Eğitim Bakanları; hiçbir bilimsel incelemeye, gerekçeye dayanmadan öğretim programlarını ideolojik saplantılarla “yetersiz” (?!) bulmuş; ders ekleyip çıkararak, süreleriyle oynayarak, Felsefe, Mantık, Sosyoloji, Matematik, Psikoloji gibi özgür birey yetiştirmede olmazsa olmaz nitelikli dersleri yok ederek, Evrim Kuramını dışlayarak… bilimsellikten tümüyle uzaklaştırmış, iyiden iyiye dincileştirmiştir.

Hedef, ümmet ve biat toplumu yaratmaktır ki; Batı emperyalizminin yüz yıllık hedefi de budur.
2007 yılından sonra kamu desteğiyle çoğaltılan ve etkinleştirilen İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve benzeri onlarca dernek – vakıf adı ile örgütlenmiş tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İl-İlçe Müdürlüklerince protokoller imzalanmış, bu dinci yapıların öğrenci yurtları dahil bütün eğitim kurumlarımıza girmesine olanak sağlanmış, son olarak çağ dışı ÇEDES dayatması ve “manevi rehber” uydurmasıyla okullarımıza imamlar atanmaya başlanmıştır! Son müfredat değişikliği ve ÇEDES derhal geri çekilmelidir. İşlenen; anayasayı tebdil, tağyir ve ilga suçudur!

‘Bağımsız yargı gereğini yapmalıdır!’
Ulusal eğitim sistemi yaz- boz tahtası değildir, olamaz, olmamalıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) zorunlu din dersinin insan hakkı ihlâli olduğunu hükme bağlayan kararları bağlayıcıdır ve mutlaka uygulanmalıdır (Anayasa madde 90/5). Siyasal iktidarların saplantılı ve çağdışı şeriatçı ideolojileri ile biçimlendirdiği din, ırk, politik inanç, cinsiyet gibi ayrımcı ve kutuplaştırıcı dayatmalar asla kabul edilemez! Yatılı Kuran kursu olmaz! Din öğretimi Türkçe olmalı, ezbere dayanmadan, soyut düşün yetisi kazanıldığında ve aile onayıyla verilmelidir.

‘Laiklik kırmızı çizgidir’
Çağımızda uygar uluslarca yaygın olarak benimsenmiş olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde, “Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim, hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evrelerinde parasız olmalıdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitimden herkes yararlanabilmeli ve yükseköğretim, başarıya göre, herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.” denmektedir (10 Aralık 1948). Türkiye, Bakanlar Kurulu kararıyla Resmî Gazetede (27.5.1949) yayınladığı bu Bildirgeye uymalıdır.
Büyük Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözleriyle vurguladığı tarihsel ve günümüze de ışık tutan uyarısı hiç akıldan çıkarılmamalıdır. Milli Eğitim Sistemi Ulusal Birliği, kaynaşmayı ve barışı sağlamalı, evrensel değerlerle uyumlu olmalıdır.”/NİLGÜN MAYİR

ETİKETLER: , ,