AGD’DEN HÜKÜMETE UYARI: İSRAİL’E PETROL SEVKİYATINI DURDURUN
Anadolu Gençlik Derneği Tekirdağ Şubesi, Gazze saldırılarını protesto etmeye devam ediyor. Tekirdağ Süleymanpaşa İlçesi’nde Köprübaşı mevkiinde basın açıklaması yapan dernek, İsrail ile ticaretin resmen kesilmiş olsa da, ham petrol sevkiyatının devam ettiğini belirterek, siyasi iktidarı uyardı: İşgale, soykırıma işbirlikçi olmayın. Derhal İsrail’e petrol sevkiyatına son verin!”
Anadolu Gençlik Derneği adına açıklamayı Ammar Kılıç okudu. “İsrail nasıl iktidar ve sermaye sahiplerinin gücünü arkasında hissediyorsa halklara düşen görev Filistin halkının izzetli direnişinin yanında olmaktır” diyen Kılıç, “Halkların Gazze sınavı aynı zamanda sömürge ve emperyalizm tarihinin de imtihanıdır. Filistin halkı tüm dünyaya acılarıyla ayakta durma, kayıplarıyla direnme, yıkılmış evleriyle bir arada olma ve tarumar olmuş kentleriyle dik durma dersi veriyor. İsrail’in destekçisi sömürge aparatları insanlığa karşı nasıl menfaat çatısı kurdularsa vicdanlı insanlar da izzetli bir direnişin yanında bir duvarın tuğlaları gibi saf tuttular” diye belirtti.
Ticaret resmen kesilmiş olsa da Türkiye ile hala İsrail’e hayat veren ilişkilerin devam ettiğine dikkat çeken Kılıç, “Bu ilişkilerin en başında, işgal rejimine ham petrol sevkiyatı geliyor. Bu katliamcı, işgalci, soykırımcı rejime, kullandığı ham petrolün yaklaşık %40’ı Türkiye üzerinden naklediliyor. Azerbaycan petrolü, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı aracılığıyla Adana’nın Ceyhan ilçesine kadar ulaştırılıyor. Ceyhan’da gemilere yüklenerek İsrail limanlarına gönderiliyor.
İsrail’in Filistin’e yönelik işgal, sömürgeleştirme, tasfiye, katliam ve soykırım politikaları bu petrol vasıtasıyla icra ediliyor. İsrail bugün Gazze’de kadınların, çocukların, masum insanların üzerine bu petrolü kullanarak ölüm ve kan kusuyor.
‘AZERBAYCAN İSRAİL’İN HAM PETROL TEDARİKÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEK’
Azerbaycan devletine ait petrol şirketi SOCAR, “soykırıma yakıt sağlamaya son verin” çağrılarımıza, ne yazık ki bir “iftira” ile karşılık verdi. Biz Filistin Dostları, Azerbaycan hakkında “asılsız ithamlarda” bulunuyormuşuz!
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev soykırımın 6. Ayında Almanya’da İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la bir araya geldi. Aliyev, Herzog’a, “enerji alanındaki sıkı işbirliğimizin bir nişanesi olarak Azerbaycan uzun yıllar İsrail’in güvenilir ham petrol tedarikçisi olmaya devam edecek” sözünü verdi.
Daha kötüsü de yapılacak! 30 Ekim’de yani soykırım sürerken Socar ve BP konsorsiyumu Gazze dahil Filistin’de gaz arama lisansını işgalcilerden aldı! Bu anlaşma Filistinli insanların kanı üzerinden yapıldı!
Soykırımcıya verdikleri petrol, verdikleri söz, verdikleri güç Gazze’nin yakılıp yıkılmasına, 40 bin insanın katledilmesine yol açtı.
Denklem çok basit, suç çok büyük, vebal çok ağır, cehennem çok yakın!
Biri yakıtı sağladı, biri aktardı, öbürü ise soykırımda kullandı. Bu tedarik zincirinde kâr var, kan var, ölüm ve göz yaşı var, yıkım ve işgal var, bin türlü şeytanlık var ama insanlık yok, hukuk yok, merhamet yok, Adalet yok, kardeşlik yok!
Soruyoruz: Sizin Allah’ınız yok mu? Sizin aileniz yok mu? Sizin evladınız yok mu? İnsanlığınız yok mu? Siz hiç çocuk olmadınız mı? Sizin hiç babanız ölmedi mi?
Lafı eğmiyoruz, sözümüzü değiştirmiyoruz.
İsrail’e petrol satan Socar şirketi suçlusun!
Gazze’ye gözünü diken, talan için sırada bekleyen BP suçlusun!
İsrail’e satılan petrolü aktaran, taşıyan Botaş suçlusun!
Botaş’ın suçunu, Socar’ın soykırım ortaklığını görmeyen, sümenaltı eden siyasi irade suçlusun!
Bugün Filistin halkına yardım etmenin yolu İsrail’i ateşkese mecbur etmekten geçer. Türkiye hem soykırıma daha fazla ortak olmamak hem de İsrail’i ateşkes koşullarını kabul etmeye zorlamak için işgal rejimine olabilecek en ağır yaptırımları uygulamalıdır.
Tam da bu sebeple, Türkiye Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği ara karara dayanarak İsrail’e petrol sevkiyatını derhal ve tamamen durdurmalıdır.
‘TÜRKİYE MENŞEİLİ ŞİRKETLER İSRAİL’DE FAALİYET YÜRÜTÜYOR’
Türkiye’nin İsrail’deki sosyal hayatın düzenli bir şekilde işlemesi konusundaki tek katkısı maalesef petrol sevkiyatı değildir. Bugün hala, Türkiye menşeili şirketler İsrail’de faaliyet yürütebilmektedir. Zorlu Holding’in 2014 yılında İsrail’de 1.2 milyar dolarlık yatırımla inşa ettiği santral, İsrail’in elektrik ihtiyacının yaklaşık %7’sini tek başına karşılamaktadır. İsrailliler, koskoca bir soykırım icra ederken hiçbir şey olmamış gibi yaşayabilmelerini biraz da Zorlu Holding’e borçludur.
Türkiye derhal, Zorlu Holding gibi İsrail’e yatırım yapan yerli şirketleri caydırıcı yaptırımlara tabi tutmalıdır. Yaptırımlar aracılığıyla Türkiye’de kurulmuş olan, Türkiye’deki işçilerin emekleriyle hayat bulan, bu ülkenin kanunlarına tabi olan herhangi bir şirketin İsrail’de yatırım yapması iktisadi açıdan irrasyonel kılınmalıdır. Çünkü bu açgözlü büyük burjuvazinin anlayacağı tek dil yaptırımın ve zorun dilidir. O zaman onlarla bu dilden konuşulmalıdır!
‘İSRAİL İLE ANLAŞMAYI SONLANDIRIN’
Buradan siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Katliama, işgale, soykırıma işbirlikçi olmayın. Derhal İsrail’e petrol sevkiyatına son verin. Siyonist katliam makinesinin yakıt tedarikçisi olmaktan vazgeçin. Çocukları, kadınları, masum insanları acımasızca katleden bu çılgın saldırganlığa enerji sağlamayı terk edin. İsrail’le serbest ticaret anlaşmasını sonlandırın. İşgal rejimiyle tüm diplomatik ilişkilerinizi kalıcı olarak kestiğinizi ilan edin. İşgalci rejime istihbarat sağlayan Kürecik Radar Üssü’nü kapatın. İncirlik’teki ABD askerlerini ülkelerine geri gönderin.
Türkiye’deki siyasi iktidar eğer Filistin’den yana olduğunu ilan ediyorsa, eğer İsrail’in nihai amacının Anadolu’yu işgal etmek olduğunu ifade ediyorsa, eğer İsrail’in saldırganlığının dizginlenmesi gerektiğini öne sürüyorsa; yapılması gerekenler bellidir. Hep söyledik yine söylüyoruz: İsrail askeri, siyasi, diplomatik, ticari, akademik, sanatsal her alanda amansız ve tavizsiz bir kuşatma altına alınmalıdır.
Bir yandan işgalciye ihtiyaç duyduğu ham petrolü sevk edip, bir yandan işgale karşı ağır sözler söylemenin anlamı yoktur.
Bizler, Türkiye’nin her yerinde yaşayan onurlu, vicdanlı ve namuslu tüm insanlar, bu taleplerimizin takipçisi olmayı sürdüreceğiz.
İşgale, katliama, sömürü ve soykırıma karşı Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz” diye konuştu./ELÇİN YILDIRAL
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.