“ANAYASIZLAŞTIRMA” SÜRECİNİN BAŞLATILMASI HEDEFLENİYOR
TBMM’de Yargıda yaşanan kriz nedeniyle “adalet nöbeti” başlatan CHP, yerelde de hukuk devleti için mücadele yürütüyor. CHP Tekirdağ İl Başkanlığı, anayasasızlaştırma sürecinin başlatılmasının hedeflendiğine dikkat çekerek, hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesi için mücadelelerinin devam edeceğini açıkladı.
TİP Milletvekili seçilen Can Atalay’ın cezaevinden tahliye edilmemesi ile ilgili başlayan yargı krizi Anaya Mahkemesi ve Yargıtay arasında büyüyerek devam ediyor.
Anayasa Mahkemesi Gezi Davası kapsamında 18 yıl kesinleşmiş hapis cezası verilen ve cezaevinde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında geçtiğimiz ay “hak ihlali” kararı vererek Atalay’ın tahliyesinin sağlanmasına ve kendisine 50 bin lira tazminat ödenmesine hükmetmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına uyulmamasına karar vererek, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu bir darbe girişimidir” şeklinde değerlendirmede bulunmuş ve ardından CHP Meclis’te ‘adalet nöbeti’ başlatılmıştı. Meclis’te yürütülen bu mücadele yerele de taşındı.
CHP Tekirdağ İl Başkanlığı yaptığı açıklama ile kentteki sivil toplum örgütleriyle birlikte mücadele yürüteceklerini açıkladı.
CHP İl Başkan Vekili Burak Boğaç Baykal, Anaya krizinin maalesef çok uzun zamandan beri yargının siyasallaştırılması sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirterek, artık tüm vatandaşları etkiler bir hale geldiğini söyledi. Çok uzun yıllardan beri sürdürdüğü adalet arayışının bu noktaya gelmiş olmasından dolayı çok üzgün olduğunu ifade eden Baykal, “Ama mücadelemize devam ediyoruz. Genel Başkanımız Özgür Özel de önem atfetti ve hem bir adalet nöbeti başlattı hem de il ve ilçe örgütlerinin bu konuda halkın bilgilendirilmesi, bu konunun unutulmaması üzerine çalışmalar yapmalarını söyledi.
BAYKAL: BARO VE SENDİKALAR İLE GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK
Biz de bu çalışmalar çerçevesinde Tekirdağ Barosu’nu ziyaret ettik aynı zamanda sendikalarımızı ziyaret ettik ve görüş alışverişinde bulunduk. Çarşamba günü de 81 ilde eş zamanlı olarak Genel Merkez tarafından bir açıklama yapılacak, önümüzdeki günlerde de bir takım kitlesel eylemler planlanacak. Bu kriz çok ciddi bir krizdir. Bu kriz ülkemizin geldiği nokta açısından artık yargısal güvenirliği kaybetme noktasına geldiğini görüyoruz. Bu konuda herkesin duyarlı olmasını istiyoruz” diye konuştu.
YÜKSEL: YARGIYA GÜVEN ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR
CHP İl Başkanlığı adına açıklamayı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuri Yüksel okudu.
Yüksel, “Can Atalay’ın milletvekili olarak seçilmesinin ardından yapılan tüm başvurulara rağmen hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmamasına rağmen tutukluluğu devam ettirilmiş ve yüce
Türk milletinin de iradesi yok sayılarak milletvekilliği görevi kendisine verilmemiştir” diyerek, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’ın haklılığını ve milletvekilliği görevini yerine getirmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Uygulanan hukuksuzluğun Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edildiğini ve hüküm altına alındığını ifade eden Yüksel, “ Ancak kendilerinde bu gücü nereden buldukları belli olmayan ve görevi sadece hukuku uygulamak olan kişilerce Anayasa Mahkemesi tanınmadığı gibi Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda dahi bulunulmuştur. Bu durum yargıya duyulan güveni ve hukuk güvenliğini açıkça ortadan kaldırma çabasıdır. Bu hukuk darbesi, milli iradeyi yok sayan, anayasayı tanımayan ve “Anayasızlaştırma” sürecini başlatmayı hedefleyen bir harekettir” diye konuştu.
Yüksel şöyle devam etti: “Anında eylem kararı alan partimiz, genel başkanımız sayın özgür özel önderliğinde milletvekillerimiz ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde adalet nöbetini başlatmıştır. Bizlerde yerel de şehrimizde bulunan sivil toplum örgütleri ile istişarelerde bulunarak bu konunun unutulmaması ve gereğinin yapılması için mücadelemize devam etmekteyiz.
Amacımız anayasamızda yazılı olan “hukuk devleti” kavramının devam ettirilmesidir. Amacımız herkes için hukukun uygulanmasıdır. Amacımız kişilerin değil hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesidir. Ancak bu durumda ülkemiz gerçekten yaşanabilir, adaletli bir hukuk devleti olacaktır. Ancak bu durumda ülkemiz ilerlemiş ülkeler arasında yer alabilecektir.
Ancak bu durumda ülkemiz ticaretin, sanayinin ve turizmin göz bebeği olan bir ülke olacaktır. Hukukun olmadığı ve hukukun adaletli bir şekilde uygulanmadığı bir ülkede bunlardan bahsetmek mümkün değildir. Konunun takipçisi olacağımızı ve bu mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi burada bir kez daha belirtmek isteriz.”
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.