BÜTÇEDEN YÜZDE 1 AZINLIK MUTLU
Bütçe görüşmelerinde halkın yüzde 99’u yerine faizden, ranttan, hazine garantilerinden beslenen yüzde 1’lik kesimin çıkarlarının korunduğuna dikkat çeken KESK, “2024 bütçesinde tüm vergi yükü gelmiş geçmiş tüm bütçelerden daha ağır bir şekilde bize, emekçi sınıflara, halka yıkılmak isteniyor” dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerin tamamlanmasınınardından 2024 yılı bütçesinin, 11-22 Aralık’ta, TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
Tekirdağ Eğitim Sen Şube’sinde bütçe ile ilgili açıklamaya, Ankara’dan gelen Tüm Bel Sen MYK Üyesi Zeynep Sarıkaya, Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karaağaç, Tarım Orman Sen Genel Başkanı Serap Baysal, Haber Sen MYK üyesi Gülseren Gündoğdu ve Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Oktay Özçelik katıldı.
ESAS GÜNDEM İŞSİZLİK VE YOKSULLUK
Emeği ile geçinen herkesin temel gündeminin artan yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik olduğunu söyleyen Korkmaz, işsizlik kronik hale geldiğini ve işsizlerin sayısının 9 milyona yaklaştığını belirterek, “Neredeyse her evde bir işsiz var. İşsizlik en çok kadınları ve gençleri vuruyor. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz” dedi.
‘AÇLIK SINIRI ALTINDAKİ BİR ÜCRETLE ÇALIŞILIYOR’
Çalışacak bir işi olanlardan ise açlık sınırı altındaki bir asgari ücrete kölece çalışmasının beklendiğini kaydeden korkmaz, “Çalışan her iki kişiden biri asgari ücret alıyor. Diğerinin ücreti-maaşı ise asgari ücrete her yıl daha fazla yaklaşıyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. 85 milyonluk nüfusun 80 milyonu yoksulluk sınırı, 50 milyonu açlık sınırı altında bir yaşam savaşı veriyor. Ülkeyi OECD ülkeleri içinde resmi enflasyonu en yüksek ülke durumuna getirdiler. Tüm dünyada gıda enflasyonu düşerken bizde artmaya devam ediyor. OECD ortalaması yüzde 8 iken biz %72 ile bunun tam 9 katı gıda enflasyonu yaşıyoruz. Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ise TÜİK enflasyonunu katlıyor. Öyle ki bir bardak çay 10 TL, bir simit 10 TL. Dört kişilik bir aile üç öğün kişi başına bir çay bir simit tüketse bile aylık 7 bin 200 TL ediyor. Buna rağmen ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. 4 kişilik bir ailede tüm fertler asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün net 8.077 TL olan, “ilave seyyanen ödenek” oyununa rağmen ancak yoksulluk sınırının yarısına ulaşıyor. En düşük ev kirası bile asgari ücreti aşıyor. Dolayısıyla aldığımız ücretle-maaşla ayın sonunu getiremiyoruz. En temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için borçlanıyoruz. Bu yüzden halkın kredi kartı borçları geçen yıla göre iki buçuk kat arttı. Bugün her 100 kişiden 12’si borcunu ödeyemediği için yasal takipte” diye konuştu.
‘BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ…’
Bütçe kanun teklifinin TBMM Genel Kurul aşamasının 11 Aralık’ta başlayıp 22 Aralık ‘ta sona ereceğinin bilgisini paylaşan Korkmaz, . “Ne yazık ki mevcut iktidar bu tabloya rağmen halkın %99’u yerine faizden, ranttan, hazine garantilerinden beslenen %1’lik mutlu azınlığın çıkarlarını temel almaya devam ediyor. Alın teri ile yaşam savaşı veren tüm kesimlerin, yoksullaştırılmış halkın elinde kalan son haklara da göz koyan bir saldırı dalgası ile karşı karşıyayız”
Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve bütçe kanun teklifinden oluşan Bermuda Şeytan Üçgeni ile emekçilere yönelik saldırıların devam ettiğini dile getiren Korkmaz, “Bu Bermuda Şeytan Üçgeni ile; Ücretlerimizi-maaşlarımızı gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen enflasyona göre artırmayı, böylece enflasyon farkı ödemesini kaldırmayı hedefliyorlar.
Emekli olma yaşını yükseltmek, emekli aylıklarını daha da düşürmek istiyorlar. Sosyal harcamalara, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine yapılan harcamaları daha da kısmayı, özelleştirmeleri tüm hızlıya sürdürmeyi hedefliyorlar. ‘Vergi reformu’ adı altında çalışanlara ve halka daha çok vergi, ‘esnek çalışma’ adı altında daha çok sömürü dayatmak, kıdem tazminatını ortadan kaldırılmak istiyorlar. Kısacası eski dedikleri modelde cebimize giren, ücretlerimizi buharlaştıran el yeni dedikleri ekonomik modelde bugün boğazımıza sarılmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘HALK VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLDİ’
“Bizler TBMM’de görüşülen bütçe kanun teklifini iktidarın “yeni” dediği ekonomik modelin bugün boğamıza sarılmaya çalışan eli olarak tanımlıyoruz” diyerek sözlerine devam eden Korkmaz, Nitekim bütçe teklifine göre önümüzdeki yıl devletin her 100 TL’lik giderinin 89 TL’si vergilerden karşılanacak. Merkez Bankası 22 gün önce 2024 için enflasyon tahminini %36’ya çıkardı. Milyonlarca kamu emekçisine 2024 yılı için hedeflenen enflasyon oranın 11 puan altında maaş artışı dayatıldı. Ama bütçe kanun teklifi ile toplanacak vergiler geçen yıla göre tam %132 artırılıyor.
ÖTV %175, büyük bölümü bizim maaşlarımızdan-ücretlerimizden kaynakta kesilen Gelir Vergisi %140, KDV %120, Damga Vergisi %160, Şans Oyunları Vergisi tam %320 artırılıyor. Buna karşın, devlet toplayacağı her 100 TL verginin 25 TL’sinden ‘vergi harcaması’ adı altında sermaye, patronlara getirdiği muafiyet ve istisnalarla vazgeçiyor. Kısacası halk, çalışanlar vergi yükü altında ezilirken koca koca holdingler, şirketler, firmalar çalıştırdıkları asgari ücretli kadar dahi vergi ödemeyecek.
‘VERGİLER SERMAYEYE AKTARILACAK’
Peki büyük bölümü bize yıkılan bu vergiler nereye, kimlere harcanacak?
Toplanacak her 100 TL verginin; 17 TL’si iktidarın yurt dışından ve içinden aldığı borçların sadece faiz ödemesine, 16 TL’si savunma ve güvenlik harcamalarına, 5 TL’si “teşvik” olarak büyük patronlara, sermayeye, 3 TL’si hizmet alsak da almasak da müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine gidecek.
2006 yılında %40 olan genel kamu hizmetlerine ayrılan pay ise bu bütçede %29’a indiriliyor. Üstelik eğitime ayrılan bütçenin bir bölümü CEDES gibi projelerle tarikatlara, cemaatlere, hısım akraba çevresinin kurduğu vakıflara, Diyanete aktarılacak. Sağlığa ayrılan bütçenin 84 Milyar TL’si yani günlük 229 milyonu hasta garantisi verilen şehir hastanelerine gidecek. Çünkü aslan payı istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gidecek.
10 TL’DEN SADECE 4 TL’Sİ YOKSULLARA
Bütçeden milyonları yakından ilgilendiren sorunlara ayrılan pay ise tirajı komik seviyelerde kalacak. Çünkü toplanacak her 100 TL verginin sadece: 4 TL’si yoksullukla mücadeleye 4 TL’si tarım ve ormancılığa 3 TL’si istihdama, 2,7 TL’si hukuk ve adalete. Sadece 400 kuruşu kırsal kalkınmaya, 360 kuruşu çocukların korunmasına ayrılıyor. Toplanacak her 100 TL verginin sadece 120 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 53 kuruşu ise kadının güçlendirilmesine ayrılıyor” ifadelerini kullandı.
‘2 ARALIK’TA ALANLARDA OLACAĞIZ’
Korkmaz son olarak 2 Aralık Cumartesi günü İstanbul ve Diyarbakır’da miting düzenleyeceklerini belirterek, “Hayata mitinglerdeemeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım” diye konuştu.
HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR BÜTÇE İÇİN
KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz.
- Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
- Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
- Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
- Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
- Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
- Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.
- Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.
- Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
- İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.
- Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
- Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.