CHP ile MHP arasında “protokol” gerginliği

Ülkü Ocakları ile MEB arasında imzalanan protokol, Tekirdağ’da CHP ile MHP’yi karşı karşıya getirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, 31 Aralık 2024’te Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile bir protokol imzaladı. Protokole göre Ülkü Ocakları, daha çok yetişkinlere yönelik sunulan ve halk eğitim kursları olarak bilinen yaygın eğitim kapsamında “genel, mesleki ve teknik kurslar” düzenleyebilecek.
CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, parti olarak protokole karşı dava açtıklarını söyleyerek, “Çocuklarımızın geleceğini ideolojik dayatmalara teslim etmeyeceğiz” şeklinde açıklama yaparken, MHP İl Başkanı Süleyman Fethi Şirin, Yontar’ın açıklamalarını “Türk milletinin değerlerine, eğitime dair yasalara ve ülkenin gençlerinin geleceğine yapılmış bir saldırı olarak” değerlendirdi.
MHP Tekirdağ İl Başkanı Süleyman Fethi Şirin CHP’li Vekil Nurten Yontar’ın açıklamalarını Türk milletinin değerlerine, eğitime dair yasalara ve ülkenin gençlerinin geleceğine yapılmış bir saldırı olduğunu savundu.
Ülkü Ocakları’nın eğitimdeki yerinin tartışmasız olduğunu ifade eden Şirin, “Ülkü Ocakları, Türk milletinin tarihî ve kültürel değerlerine sahip çıkan, bu değerler ışığında nesiller yetiştiren bir kuruluştur. Bu kurum, geçmişten bugüne kadar, vatanseverlik, milliyetçilik ve Türk milletinin birliğini savunan gençler yetiştirmek için gece gündüz demeden çalışmaktadır. Ülkü Ocakları, sadece bir vakıf değil, Türk milletinin yarının liderlerini yetiştiren bir eğitim müessesesidir. Her bir faaliyetinde, halkın ve milletin menfaatini gözeten, toplumsal bir sorumluluk anlayışı güden bir yapıdır” dedi.
Şirin açıklamasında şu sözlerle devam etti:
“CHP ve ona yakın çevrelerin, Ülkü Ocakları’nın eğitim faaliyetlerini hedef alırken sergiledikleri tavır, sadece bir ideolojik karşıtlıktan ibarettir. Unutulmasın ki; Ülkü Ocakları, her Türk gencine eşit fırsatlar sunan bir eğitim anlayışını benimsemiştir. Bu kadar köklü ve yüce bir gayeye hizmet eden bir kurumu küçümsemek, yalnızca eğitimde fırsat eşitliğini savunduğunu iddia edenlerin samimiyetsizliğini gözler önüne serer.
Ülkü Ocakları her Türk vatandaşının çocuklarına yönelik, millî değerlerimizi içselleştiren bir eğitim sunmaktadır. Ülkü Ocakları’nın faaliyetleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği aydınlık yolun, Cumhuriyetimizin temellerinin ve Türk milletinin millî şuurunun bir yansımasıdır. Bugün CHP milletvekilinin, Ülkü Ocakları’nın eğitim faaliyetlerine yönelttiği eleştiriler, milli birliği savunma adına yürütülen bu kıymetli mücadelenin küçümsenmesi anlamına gelmektedir. Ne yazık ki, bir yanda bilimsel, laik, çağdaş eğitimden bahsedenler, diğer yandan da Türk milletinin gururu olmuş Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar gibi kişileri yetiştiren Ülkü Ocaklarına farklı bir gözle bakmaktadır. Ülkü Ocakları, yıllardır eğitim alanında kazandığı saygınlık ve toplumsal katkılarıyla, her türlü hukuki düzenlemeye riayet ederek faaliyet gösteren bir kuruluştur. Ülkü Ocakları ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol, tamamen yasal çerçeveler içindedir. Üstelik, Ülkü Ocakları, eğitimdeki her adımını, Türk milletinin çıkarlarını gözeterek atmaktadır. Bu anlaşmazlıkların bir ideolojik saldırıya dönüşmesi, sadece bu değerli kurumu değil, Türk milletinin gelecek nesillerini de hedef almaktadır. Bugün benzer zihniyetlerin Ülkü Ocakları’na yönelttiği her türlü saldırı, aslında Türkiye’nin geleceğine yapılan bir saldırıdır. Ülkü Ocakları, Türk milletinin birliği, dirliği ve yükselmesi için çalışırken, bu tür saldırılarla karşı karşıya kalması, bu gayelerin ne kadar haklı ve değerli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.”