Dolar 34,9466
Euro 36,7211
Altın 2.977,22
BİST 10.125,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 8°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
8°C
Az Bulutlu
Cts 10°C
Paz 9°C
Pts 12°C
Sal 13°C

EĞİTİM SİSTEMİ YERLE BİR EDİLDİ

EĞİTİM SİSTEMİ YERLE BİR EDİLDİ
25 Kasım 2024 18:41

CHP Süleymanpaşa İlçe Başkanı Ali Engin, 22 yıllık Ak Parti iktidarında eğitim sisteminin yerle bir edildiğini belirterek, öğretmenlik mesleğinin ise itibarsızlaştırıldığını söyledi.

CHP Tekirdağ İl Binasında 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yapılan açıklamaya CHP il ve ilçe yöneticileri ve üyeleri, CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar katıldı.

CHP Süleymanpaşa İlçe Başkanı Ali Engin’in okuduğu basın açıklamasında, Türkiye genelinde 75 bin 467 okul,  18 milyon 710 bin 265 öğrenci, 1 milyon 168 bin 896 öğretmen bulunduğunun bilgisini paylaşarak, “Okul öncesinden yükseköğretime kadar yaklaşık 27 milyon öğrencimiz vardır. Aileleri ile birlikte düşünüldüğünde neredeyse toplumumuzun tamamı eğitimle ilişkilidir. Tam da bu nedenle eğitim, toplumumuzun vazgeçilmez, en önemli değerlerinden biridir” dedi.

Eğitim sisteminin ve öğretmenlerin sayılamayacak kadar çok sorunu bulunduğunu ifade eden Engin, 22 yıllık AKP iktidarında eğitim sisteminin yerle bir edildiğini, öğretmenlerin var olan sorunlarına her geçen gün yenileri eklendiğini ve öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını söyledi.

 

Engin,

“✓ Öğretim programları defalarca değiştirilmiştir.

✓ Yönetici atamalarında liyakat ilkesi yok edilmiş, 2014’te yaklaşık 50 bin yönetici görevden alınmıştır.

✓ Teftiş sistemi yok edilmiş, müfettişlik sisteminde sayısız değişiklik yapılmıştır.

✓ Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geçilerek, öğretmenlerin güvencesiz çalışmasının önü açılmıştır.

✓ 2002 yılında 68 bin olan atanmayan öğretmen sayısı, iktidarın yanlış politikaları nedeniyle bir milyona yaklaşmıştır.

✓ Bugün, yetersiz atamalarla eksik bırakılan kadrolar, ücretli öğretmenlik sistemi ile doldurulmaya çalışılmaktadır. Her yıl yaklaşık 85 bin öğretmenimiz, asgari ücretten daha düşük ücretlerle, güvencesiz ve emeklilik hakkı olmadan çalıştırılmaktadır.

✓ 25 yıllık kadrolu bir öğretmen, bugün 41 bin lira maaş almaktadır. 2002 yılında 540 lira olan maaşı ile 19,7 çeyrek altın alan öğretmenlerimiz, bugün sadece 8,3 çeyrek altın alabilmektedir.

✓ 2002 yılında 175 lira olan Eğitim Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği ile 6,4 çeyrek altın alabilen öğretmenlerimiz, şu an 4 bin 85 lira olan ödenekle 0,8 çeyrek altın alabilmektedir. Öğretmenlerimiz yoksulluk sınırı altında maaşlarla çalıştırılmaya devam etmektedir.

✓ Deprem bölgesinde; okulları yıkılan, çalıştığı kurum kapanan öğretmenlerimiz, işlerini kaybetmiştir. Öğretmenlerimiz, depremle yaşadıkları kayıp ve sıkıntılar yanında zorlu çalışma koşullarıyla da hak kaybı yaşamaktadır.

✓ Kamuya öğretmen alımlarında yapılan mülakat uygulaması, seçim öncesi söz verilmesine rağmen kaldırılmamıştır. İktidarın, ‘Mülakatları mülakat gibi yapacağız.’ diyerek çıktığı yolda binlerce öğretmenimiz haksızlığa uğramıştır. Farklı illerde farklı komisyonların mülakata girmesiyle objektif bir değerlendirme yapılamamış, bunun sonucunda iller arasında ciddi puan farkları oluşmuştur. Bunun karşısında iktidar, TRT aracılığıyla öğretmeleri ‘algı yaratmak’ ile suçlamıştır. Mülakat sonucunda hala atama içinde yer alsa dahi, sıralamada geriye düşen öğretmenlerimiz de hak kaybı yaşamıştır.

✓ Yeterli kadrolu temizlik görevlisi verilmediği için bugün öğretmenlerimiz okullarında temizlik yapmak zorunda bırakılmış, yeterli güvenlik ve teknik personel olmadığı için İbrahim Oktugan ve Sibel Turan öğretmenlerimiz hayatını kaybetmiştir.

✓ Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenlik mesleği basamaklandırılmıştır. Öğretmenlerimiz; ücretli, sözleşmeli, öğretmen, uzman, başöğretmen şeklinde farklı statülerde farklı ücretlerle çalıştırılmaktadır.

✓ Milli Eğitim Akademisi ile öğretmenlerin diplomaları yok sayılmıştır.

✓ Özel sektörde çalışan öğretmenler, taban maaş hakları ellerinden alındığı için, asgari ücrete mahkum edilmiştir.

✓ Öğretmenlerin çalışma ortamlarında, siyasi baskı ve mobbing artmıştır. Mevcut çalışma koşulları ve siyasi iktidarın uygulamaları, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yok etmiştir” ifadelerini kullandı.

‘BAKAN TEKİN EĞİTİMİ ZEDELEMEYE DEVAM EDİYOR’

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, göreve geldiği günden bu yana eğitim alanındaki uygulamaları ile eğitim sistemini zedelemeye devam ettiğini dile getiren Engin,  Göreve başlar başlamaz; karma eğitimi tartışmaya açmış, tarikat ve cemaatlerin uzantısı olan vakıf ve derneklerle protokol imzalamaya devam edeceğini ifade etmiştir.

Okul öncesi düzeydeki öğrencilere yönelik başlatılan ücretsiz yemek uygulamasını kaldırmıştır. Onun görev yaptığı süre boyunca, Mesleki ve Teknik Eğitim kapsamında çalıştırılan 11 çocuğumuz hayatını kaybetmiştir.

‘MÜLAKAT HAKSIZLIĞA YOL AÇIYOR’

‘Mülakatları mülakat gibi yapacağız.’ diyen Bakan, daha önce yapılan mülakatlardaki şaibeleri itiraf etmiştir. 20 bin öğretmen alımı için yapılan son mülakatlarda bin yüz öğretmenin sıralamasında değişiklik olduğunu belirterek, mülakat sistemindeki haksız uygulamaları gün yüzüne sermiştir. Haksızlığa uğrayan öğretmen sayısı, verilen bu sayının çok üzerindedir.

‘LAİKLİK KARŞITI SÖYLEMLERİ DOLASIYLA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK’

Milli Eğitim Bakanı 16 Kasım 2024’te Batman’da; laiklik karşıtı söylemlerde bulunmuştur. Yusuf Tekin Bakan olurken; Anayasamızın 81. Maddesi’nde yer alan metni okuyarak “demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına” dair and içmiştir. Ne var ki Yusuf Tekin içtiği anda bağlı kalmayarak, laiklik ilkesini yalan ve çarpıtma ifadelerle hedef haline getirmiştir.

Tekin’in ifadeleri, ne eleştiri ne de ifade özgürlüğü olarak açıklanamayacak düzeydedir. Bu ifadeler sebebiyle Partimiz, Milli Eğitim Bakanı hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ ve ‘halkı kin ve nefrete alenen tahrik’ etmekten 18 Kasım 2024’te suç duyurusunda bulunmuştur” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından basın açıklamasına katılan öğretmenlere çiçek takdim edildi. /ELÇİN YILDIRAL


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Haberler