Dolar 35,4275
Euro 36,6255
Altın 3.095,04
BİST 9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 8°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
8°C
Parçalı Bulutlu
Cum 9°C
Cts 10°C
Paz 9°C
Pts 10°C

GURBETTE ÇARESİZ GÜNLER

17 Aralık 2024 10:04

Amerika’ya gittiğim yıllarda Rutgers The State Üniversitesi’nde  öğrenim görürken üniversitesinin  öğrenci lojmanlarında  ikamet ediyorduk.

Evimizin fakülteme uzaklığı yaklaşık 20 kilometreydi ve okula ring servisiyle gider gelirdik.

Bu evlerde Amerikalı  öğlencilerin yanında  çeşitli ülkelerden gelen   öğrenciler de kalıyordu.

Kapı komşumuz Hindistanlı, diğer komşumuz Amerikalı,  diğer bir komşumuz da    İtalyan’dı.

Komşularımızla  iyi  ilişkilerimiz vardı. Bizim en içli dışlı olduğumuz komşu da  Filipinli ve Kenyalıydı.

Evler müstakildi ve tahtadan barakalar şeklindeydi. Çok eskiydi ama güzel  ve  kullanışlıydı. Doğalgaz da vardı. Bütün öğrenciler  doğalgaza , suya ve elektriğe   para ödemiyordu.

Eğer bu giderlerden  paralı alınsaydı  bursumuzla (186 dolar)  geçinemezdik.  Ev kirası ise 60 dolardı.

Bizim sokağın üst tarafındaki sokakta  oturan Amerikalı  komşumuz Elizabeth ve Jack   bizi Thanks Given Day (Şükran Günü) için  evlerine  hindi yemeye davet etmişlerdi.    Biz de  “geliriz” diyerek  söz vermiştik.

Bu  gün  Amerikalılar  için çok önemli  bir gündü ve ülke resmi  tatil oluyordu. Yani  bizim dini  bayramlarımız  gibiydi. Bu gün her yıl kasım ayının son haftasının  perşembe gününe denk gelirdi.

Departmanımızdan Amerikalı  arkadaşım   Şükran  Günü’nden  bir gün önce yani  çarşamba  günü bana “yarın  Şükran Günümüz. Ben dört gün  burada olamayacağım. Tatile gideceğiz” dedi ve ardından da “sen benim yerime  seralarda  bulunan   bitkileri sular mısın? Eğer  sularsan sana  30 dolar  ödeyeceğim” dedi. Ben de “olur sularım” dedim.

Bir taraftan komşumuza hindi yemeğine   davetliydik,  diğer taraftan da   30 dolar para kazanacaktık. Buradan aldığım para  ev kiramızı ödememize  katkıda  bulunacak veya uzun zamandır  vitrinlerde seyrettiğimiz  ama satın alamadığımız   gıda maddelerini almamızı sağlayacaktı.

Perşembe sabahı erken kalkıp otobüs durağına gittim. Durağa doğru yürürken  komşum bana “nereye  gidiyorsun Mehmet?” diye sordu. Ben de  “Fakülteye çalışmaya  gidiyorum”  dedim. Komşum,  “Bu gün Şükran Günü otobüsler çalışmaz” dedi .

Ben de yaya olarak  gitmeye  karar  verdim. Fakülteye kadar yürümek tam üç saatimi  aldı.  Seraya  girer girmez  bitkileri    sulamaya  başladım ve sulamamı  bitirdiğimde saat   iki olmuştu. Vakit  kaybetmeden  seranın  kapılarını  kapatarak  eve döndüm.  Hemen kıyafetlerimi değiştirip eşimle birlikte  komşumuza gittik. Kapı zilini  çaldık. Ev sahibi  kapıyı açtı ve  bize “Sizleri bekledik ama  bu mutlu  günümüze gelmediniz” diye sitem etti. “Niye verdiğiniz   sözü  tutmadınız. Bu olmaz. Bir  daha sizi yemeğe  davet etmeyeceğiz” dediler.

Biz de özür dileyip eve  geri döndük. Haklılardı.

Ancak seradaki  bitkileri  sulamaya  gitmeseydim. O otuz doları kazanamayacaktım. Bu da uzun süreden beri alamadığımız  et, süt gibi gıda maddelerini alamamak demekti..

Bizler gurbet ellerde böyle çaresiz günler geçirerek okuduk, bilim insanı olduk. Sonra da vatanımıza dönüp hizmet ettik. Anlayana…

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
Haberler