HALKIN BELEDİYELERİ HALK İRADESİ İÇİN TOPLANDI

Cumhuriyet Halk Partili 414 belediye başkanı, Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlığında parti genel merkezinde düzenlenen Halkın Belediyesi, Halkın İradesi Belediye Başkanları Toplantısında bir araya geldi. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’in de katıldığı toplantıda, belediyelere atanan kayyumlar, SGK borçları nedeniyle uygulanan hacizler ve Hazine payındaki kesintiler başlıca gündem maddeleri arasında yer aldı.

CANDAN BAŞKAN: “İNANIYORUM Kİ İLK SEÇİMDE CUMHURİYET HALK PARTİSİ İKTİDAR OLACAK”

Programda katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak, ülke genelinde umudu büyüttüklerini ve ilk seçimde ilk seçimde iktidara talip olduklarını vurgulayarak, CHP’li belediyeler olarak, hizmet ve projelerinin vatandaşlar tarafından takdir ve talep edildiğini belirtti. Yüceer, “Türkiye’de artık bir gerçek var. Bunun adı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler gerçeği. Artık “bu belediye”, “şu başkan” yok. Belde belediyesinden büyükşehrine kadar her düzeyde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu her yerde projelerimiz, uygulamalarımız vatandaşlar tarafından takip ediliyor ve talep ediliyor. Bir yandan temel hizmetlerimizi aksatmadan sağlayacağız elbette; ama bir taraftan da vatandaşlarımızın dayanışmasını örgütleyerek ve yeni kaynaklar yaratarak yatırım yapmaktan geri kalmayacağız. Halkın olanı halka vermek temel inancımız” dedi.

“ÇARE BİZİZ, ÇARE CUMHURİYET HALK PARTİSİ”

Her türlü baskı ve hukuksuzluklara rağmen halkın belediyeleri olarak güzel işler yapacaklarının altını çizen Candan Başkan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Bugün halkımız biliyor ki Cumhuriyet Halk Partili belediyeler varken çocuklar korunur, kadınlar güvendedir, büyüklerimiz yalnız kalmaz. Herkes umutla geleceğe bakar. Dara düşenin evine, hanesine ekmek götüremeyenin yanında Cumhuriyet Halk Partisi var; biz varız. Halkımız biliyor ki çaresiz değiller, kimsesiz değiller. Bizler Cumhuriyet’ten aldığımız iradeyle, Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız güçle, birbirimizden aldığımız güvenle diyoruz ki: “Çare biziz, çare Cumhuriyet Halk Partisi.” Büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlıklarımızı artırmakla kalmadık; bugün ne mutlu ki Türkiye Belediyeler Birliği’ni, Tarihi Kentler Birliği’ni de yönetiyoruz. Vatandaşlarımız, deyimi yerindeyse, bize şunu dediler: “Yerel yönetimlerde milli takımımızı Cumhuriyet Halk Partili başkanlardan oluşturduk. Çıkın sahaya, iyi oynayın ve kazanın.” İşte biz de bunu yapıyoruz. Çıktık sahaya. Bir takım oyunu gerçeğiyle hareket ederek birlikte kazanacağız. Biz gönülleri kazanacağız. Bizim şampiyonluk kupamız, vatandaşlarımızın gözlerinde gördüğümüz sevgi; dillerindeki teşekkür ve duadır. Hiçbir belediyemizin diğerinden daha az başarılı olmasını kabul edemeyiz. Tecrübelerimizi, sorularımızı, cevaplarımızı ve deneyimlerimizi paylaştıkça daha doğru ve hızlı yol alacağımızı biliyorum. Bizler kendi aramızda kurduğumuz bu güçlü iletişimi ve işbirliğini, samimiyetle talep eden diğer partilerin belediye başkanlarıyla da kurabiliriz ve kurmayı da çok arzu ederiz. Yeter ki bu samimiyet olsun. Çünkü biz böyle bir anlayıştan, böyle bir kültürden geliyoruz. Elbette partimizi güçlendirmek ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmak istiyoruz. Ama bunun partizanlıktan geçmediğini çok iyi biliyoruz. Biz el birliğiyle, gönül birliğiyle çok güzel işlere imza atacağız ve umudunu bize bağlamış vatandaşlarımızı asla hayal kırıklığına uğratmayacağız. Biz birlikte kazanan bir ekibiz. Birlikteyken kazanan bir ekibiz. Ama vadesi dolmuş iktidar, şimdi zorbalıkla ve baskıyla bizi yıldırmaya çalışıyor. Yargıyı siyasi bir sopa gibi sallamaya devam ediyor. Halkımızın helal oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarımızı tutuklayıp görevden alıyor, yerlerine kayyum denen hatalı adamları atıyor. Sanıyorlar ki geriye çekiliriz. Sanıyorlar ki bezip vazgeçeriz. Ama bu mümkün değil. Ne geri çekiliriz, ne vazgeçeriz, ne de mücadelemizden bir milim şaşarız.”

“GELECEĞE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYEN BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEYE GELİYORUZ”

Geleceğe emin adımlarla yürüyen bir Türkiye inşası için kararlıkla yürüdüklerini belirten Başkan Yüceer, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyeleri, eksik olan kreşleri yapıyor. Okullarda hizmetli yoksa okulları temizliyor. Kadınların istihdama katılması için merkezler açıyor. Çocuklar okula aç gitmesin diye yemek ve gıda desteği sağlıyor. Emeklilerin pazar torbasına omuz veriyor. Sonra bize diyorlar ki: “Yapamazsınız.” Biz de diyoruz ki: “Öyle bir yaparız ve yapıyoruz ki…” Biz çalışkanlığımızla sorunlarımızı çözeceğiz, çare üreteceğiz. Bizim yolumuz, halkın umuduyla güç bulanların ve adaletsizliğe karşı dimdik duranların yoludur. Çünkü hepimizin yüreğinde aynı hayal var: Daha demokratik, daha adil, daha özgür, daha mutlu bir Türkiye. Bu mücadeleye, Genel Başkanımız Özgür Özel’in yılmaz ve yorulmaz mücadelesiyle, liderliğiyle; hakkın ve halkın yenilmez sesine güvenerek devam ediyoruz. İnşallah sosyal adaleti, güçlü bireyi ve güçlü devleti sağlayacağız. Özgür kadınlarıyla, mutlu gençleriyle, refahıyla ve neşesiyle geleceğe emin adımlarla yürüyen bir Türkiye’yi inşa etmeye geliyoruz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, hep var olun. Allah yolumuzu her daim açık etsin” diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

Toplantının ardından belediye başkanları toplantısı sonuç bildirgesi açıklandı. Toplantının sonuç bildirgesini Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel okudu.

Bildirgede şu ifadelere yer verildi:

“1 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın sandıktan çıkan demokratik iradesiyle seçilmiş CHP’li belediye başkanları olarak 30 Kasım 2024 tarihinde Genel Merkezimizde ‘Halkın Belediyesi, Halkın İradesi’ sloganıyla bir araya geldik. Halkın desteğini ve teveccühünü kaybeden, Türkiye’yi çoklu krizlerin içine sürükleyen, ülkenin geleceğinden çok kendi siyasi varlığını düşünen iktidarın CHP’li belediyelere ve belediye başkanlarına dönük hukuk dışı, akla ve vicdana sığmayan, CHP’nin iktidar yolculuğunu durduramayacak olan topyekun saldırısına karşı hep beraber, en güçlü ve kararlı şekilde bir arada durma irademizi bu bildirge aracılığıyla bir kez daha tüm halkımızla paylaşıyoruz.

“HALKIMIZIN BİZE VERDİĞİ BU BÜYÜK SORUMLULUĞUN BİLİNCİNDEYİZ”

Tüm halkımız tarafından bilinmesini isteriz ki; 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi yapan halkçı belediyecilik anlayışımızın vatandaşlarımızda gördüğü büyük karşılığın farkındayız. Bu sonuç omuzlarımıza Türkiye’de nüfusun üçte ikisine, ekonominin dörtte üçüne ev sahipliği yapan kentleri yönetme sorumluluğunu yüklemiştir. Halkımızın bize verdiği bu büyük sorumluluğun bilincindeyiz.

“Belediyelerimizin ürettikleri hizmetlerin bir sonraki seçimlerde CHP iktidarını inşa ettiğinin herkes gibi iktidar da farkındadır”

Halkın ve ülkenin yararına hiçbir şey üretmeyen, siyaset anlayışının merkezine halkın yararını değil kendi çıkarlarını koyan iktidarın CHP’li belediyelere dönük saldırılarının tam da bu sebeplerden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Belediyelerimizin ürettikleri hizmetlerin bir sonraki seçimlerde CHP iktidarını inşa ettiğinin herkes gibi iktidar da farkındadır. Ülkemiz için yeni bir başlangıç anlamına gelecek iktidar değişimini engellemek için belediyelerimize yönelen her türlü saldırının karşısında dimdik ve bir arada duruyoruz. Bu saldırıların CHP’li belediyelere ve belediye başkanlarına değil, seçimlerde CHP’ye oy versin vermesin tüm halkımıza yapılan bir saldırı olduğunu vurguluyoruz.

“ÜLKEMİZDE DEMOKRASİNİN KALAN SON KALELERİ DE İKTİDAR TARAFINDAN YIKILMAK İSTENMEKTEDİR”

Bu kapsamda: Bir, iktidarın sandıkta kazanamadığı belediyelere dönük başlattığı kayyum saldırısı halkın sandıktan çıkan iradesini, yani milli iradeyi hedef alan bir siyasi darbe girişimidir. Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan seçilmiş belediye başkanları, İçişleri Bakanlığı tarafından alınan kayyum kararlarıyla görevden uzaklaştırılmakta, yerine gelecek isim belediye meclislerinden seçimle değil iktidar tarafından atamayla belirlenmektedir. Bu şekilde ülkemizde demokrasinin kalan son kaleleri de iktidar tarafından yıkılmak istenmektedir. Sadece Esenyurt’u, Ovacık’ı veya kayyum atanan diğer belediyelerdeki seçmenleri değil, tüm milleti ve milletin iradesini hedef alan bu saldırıların karşısında hep birlikte mücadele edecek, milli iradeyi hedef alan bu gayrimeşru, hukuk dışı girişimlere asla teslim olmayacağız. Halkın belediyelerine, halkın iradesine sahip çıkacağız.

“KREŞLER ÇOCUKLARINDIR, KADINLARINDIR, HALKINDIR. DOKUNDURTMAYIZ, KAPATTIRMAYIZ”

İki, Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tam bir aydır; iktidarın, eski ortaklarından öğrendiği kumpas yöntemleriyle, hukuk cellatlarının verdiği kararlarla hapiste tutulmaktadır. Sadece Prof. Dr. Ahmet Özer’i ve CHP’yi değil, tüm Esenyurt halkını hedef alan bu hukuksuzluk derhal son bulmalı, belediye başkanımız serbest bırakılmalıdır.

Üç, CHP’li belediyeler iktidarın sosyal devlet uygulamalarında bıraktığı büyük boşluğu kendi imkanları dahilinde kapatmaktadır. Tüm halkımız bu durumu görmekte ve belediyelerimizi takdir etmektedir. Son yerel seçimler bunun en açık ispatı olmuştur. Bu kapsamdaki örnek uygulamaların başında, sayıları 650’yi aşan ve 50 binden fazla çocuğumuzun ve ailelerinin yararlandığı kreşler gelmektedir. Kreşlerimizde çocuklarımız ucuz, kaliteli, güvenli ve nitelikli bakım hizmetine ulaşıyor. Kreşlerimiz sayesinde kadınların istihdama ve sosyal hayata katılımının önü açılıyor. İktidarın kreşlerimizi usulsüzce kapatmayı amaçlayan son girişimi kreşleri değil kadınları, çocukları, aileleri hedef almaktadır. CHP olarak, belediyelerimizin açtığı kreşlerimizin sayısını artırmaya devam edeceğiz. Kreşler çocuklarındır, kadınlarındır, halkındır. Dokundurtmayız, kapattırmayız.

“BORÇLARIN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ AK PARTİ DÖNEMİNDEN KALMIŞTIR”

Dört, CHP’li belediyeleri çalışamaz hale getirmek için iktidarın yürüttüğü saldırılardan bir diğeri, yıllardır belediyelerimiz üzerinde uygulanan ekonomik ablukadır. Kamu bankalarının kredi vermekten kaçınması, merkezi yönetimin yerel yönetimlere dönük kaynak dağıtımındaki adaletsizlikler, uluslararası kredilerin keyfi şekilde onaylanmaması gibi uygulamalar yıllardır devam etmektedir.

Bugün İzmir Selçuk Belediyemizde olduğu gibi belediyelerin önemli gelir kaynaklarına el konulması bu ekonomik ve mali baskılara dair bir başka örnektir. CHP’li belediyelerin mevcut SGK, vergi ve kamu borçları tam da bu uygulamalar nedeniyle oluşmuştur. Üstelik bu borçların önemli bir bölümü AK Parti döneminden kalmıştır. Son olarak 27 Kasım tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile belediyelerimizin iştiraklerine ait borçların da belediyelerimizin gelirleri üzerinden kesilmesi yoluna gidilmiştir. Tüm bunlar belediyelerimizin halkçı belediyecilik uygulamalarını, halkın nitelikli kamu hizmetinden yararlanmasını engellemeyi amaçlamaktadır. CHP’li belediyeler olarak bugüne kadar bu baskıların hiçbirine boyun eğmedik, bu baskıları mazeret görmeden çalışmaya devam ettik, bundan sonra da devam edeceğiz. Kamunun kaynaklarını yani halkın parasını en verimli ve adaletli şekilde kullanmayı, halkın parasını halk için harcamayı sürdüreceğiz.

“HALKIN BELEDİYELERİ HALKIN KALACAK”

Beş, iktidarın ranttan yana siyasi tercihleri nedeniyle ortaya çıkan ekonomik krizin yükü halkın omuzlarına yüklenmek isteniyor. Bu ekonomik darboğazın yol açtığı ağır koşullara karşı CHP’li belediyeler olarak kadınların, gençlerin, emekçilerin, işsizlerin, emeklilerin, çiftçilerin, üreticilerin, yanında en güçlü şekilde duruyor, ihtiyaç sahibi olan her kesime sosyal koruma sağlıyoruz. Geçim krizine karşı CHP’li belediyeler, iktidarın bütün saldırılarına ve engelleme girişimlerine karşı halkın sığındığı güvenli limanlar olmaya devam edecek. Gelecek seçimlerde iktidar olup Türkiye’yi bu ağır ekonomik ve sosyal krizden çıkarıncaya dek halka bir nebze olsun nefes aldırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Yine bu anlayışla belediyelerimizde çalışan emekçilerimizi enflasyona ve pahalılığa karşı koruyacak, iktidarın aksine emekçileri açlık sınırının dahi altındaki ücretlere mahkum etmeyeceğiz.

CHP olarak gücümüz birliğimizden, mücadele azmimiz halkımızın bize olan inancından geliyor. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Türkiye İttifakı diyerek Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel liderliğinde çıktığımız bu yolun CHP iktidarına, Türkiye’nin aydınlık yarınlarına varacağını çok iyi biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bugün ülkemiz iktidar tarafından çoklu krizlerin ve ağır koşulların içine itilmiş olsa da bu krizlerin her birine yanıt üretenler var, biz varız. Halkı yalnız bırakmayanlar var, biz varız. Halkçı belediyeler var, halkın CHP’si var. Halk için çalışmaktan, halk için üretmekten, halkın iradesine sahip çıkmaktan bir milim dahi geri adım atmayacağız. Cesaret ve dürüstlükle, sabır ve kararlılıkla, özgüven ve güler yüzle halkın haklarını koruyacağız. Halka eziyet edenler yenilecek, halka hizmet edenler kazanacak. Halkın belediyeleri halkın kalacak.”