HAMŞIOĞLU, GENÇ NÜFUS KONUSUNDA UYARDI

İYİ Partili Selcan Hamşıoğlu, doğurganlık hızının düşmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, ”İnsanımız pekâlâ doyuramayacağından emin olduğu bir çocuğu doğurmak istemiyor olabilir. Bu anlaşılabilir ama mutlaka çözülmelidir. Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti demografik işgal altında bulunan bir ülkedir” uyarısında bulundu.
İYİ Parti Medya Tanıtım Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan TAŞÇI HAMŞIOĞLU, Saadet Partisi grup önerisinde TBMM Kürsüsü’nde “Doğurganlık hızının düşmesi” üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.
Türkiye’de 2001 yılında 2.38 olan doğurganlık hızının, 2023 yılında 1.5’e gerilemesi “rekor” olarak nitelendiren Hamşıoğlu, Bu durumun bir uyum ve istikrar göstergesi olduğunu, eğitim kalitesinde, refah seviyesinde, adalete güvende, güvenlikte, temel hak ve özgürlüklerdeki rekor gerileyişlerimizle doğru orantılı bir tablonun ortaya çıktığını ifade etti.
‘YILLARCA GENÇ NÜFUSA HİÇBİR YATIRIM YAPILMADI’
İYİ Partili Hamşıoğlu, ülkemizde, Genç Nüfus için hiçbir yatırım yapılmadığını, onlara iyi eğitim alabilecekleri, aldıkları eğitim uyarınca mesleklerini yapabilecekleri, mesleklerinden kazandıklarıyla “insan onuruna yakışır” hayat sürebilecekleri bir ülke… Onlara, en temel hak ve hürriyetlerini kullandıkları için dövülmedikleri, sövülmedikleri, nefes alabildikleri bir ülke; Aslında “yaşayabilecekleri” bir ülke sunulamamış olmasının doğal sonucu olan bir tablo olduğunu vurguladı.
Hamşıoğlu, yaşanan katliamları hatırlatarak, insanımız başkentin göbeğinde, gün ortasında, polis eskortluğunda katledilen, 20 yıl saçının teline zarar getirmeyip, gözünden sakınıp da, devletinin himayesinde bir asansörde sıkışıp can veren, merdiven altı yapılanmalarda tacize tecavüze uğrayan, en temel hak ve hürriyetlerini savunurken, ağacı savunurken, kuşu, çiçeği, böceği savunurken, adalete özlemini haykırırken “devlet” gücünü kendine kalkan yapanlarca ölesiye dövülerek öldürülen, koruyamadığı çocuklar doğurmaya cesaret edemeyebilir.Türkiye’nin Türksüzleşmesine sebep olacak bu sorun derhal çözülmelidir” dedi.
Vatan toprağının bir bölümü sistematik şekilde boşaltılmaya zorlanan, vatan toprağı içinde birilerine sözde vatan oluşturulma tehdidiyle karşı karşıya olan bir ülke haline gelindiğini ifade eden Hamşıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti, etnik kimlerin millet içinde sözde milletleştirilmesi tezgâhıyla karşı karşıya bulunan ve asli unsuru olan Türk Milleti’nin, öz yurdunda azınlıklaştırılmaya dönük türlü küresel projenin hedef tahtası olan bir ülke olduğunu ifade ederek, “azalmamak” mecburiyetinde olduğumuz belirtti.