İBN İ SİNA

Farabi nin talebesi ve her halde arkadaşı olan İbn i sina da O kadar çok Vecheli ve sengin kabiliyetli bir dahi idi. Zamanının bir kısmını devlet idaresinde bir kısmını hapiste geçirdiği halde yine de yüzden fazla eser yazmıştır. İlim ve felsefenin her dalında çığırlar açmıştır. Şiirleri de çok üstündür. Hatta bir tanesi  Ömer Hayyamın rabdiyatına isim zikredilmeden alınmıştır.

Hareket kuvvet boşluk işik ısı ve yer çekimi hakkında yenilik getiren araştırmalar yapmıştır.  Astronomi alanında ve jeolojide dağların teşekkülü bahsinde müşahedeleri bu gün için bile geçerlidir.

İbn i  Sina nın asıl büyüklüğü doktorluğundadır. Kitabul şifa adında  18. Cilt lik Ansiklopedisi ismine rağmen tıp ta çok matematik fizik meto fizik teoloji ekonomi siyaset ve musiki bahislerini içine alır. Onun tıp şaheseri kısaca kaanun diye bilinen el kaanun fi t tıp dalı muazzam kitabidir. Eser fızyoloji hıfzisiha tedavi ve farmakoloji bahislerine ayrılmıştır. Bahislerine ayrılmıştır. Bahisler dikkatle incelendiğinde İbni Sina nın bu günkü tıp için bile geçerli olan pek çok ileri görüşleri bulunduğunu mesela mikroskop olmadığı halde hastalıkları mikrop mevhumunu benzer yaratıklarla husüle geldiğini seze geldiğini görürüz.

İbni Sina nın kaanunu on iki asırda

Latinceye çevrildi. Ve batı tıp aleminde bir patlama tesiri yaptı. Roma nın gallen i de er  Razi de tahtlarında indirildiler. Ve O çağın Fransasının meşhur tıp fakülteleri olan Montpellier ve louvvanın Üniversitelerinin temel kitabı kaanun oldu. Durum 17. Dinci yüzyılın ortalarına kadar böyle devam etti. Ve İBNİ Sina  700. Yıl Avrupa nın tıp hocası oldu.

Alti asır önce Paris tıp fakültesinin kütüphanesinde bulunan dokuz ana kitabın en başında İbni Sina nın kaanun u yer almıştı. Çünkü bu tek kitapta yunan lıların ilk çağlarından miladi 925 yılına kadar tıp sahasında ne bulunabilmiş ve bilinmişse kendi keşif ve sezişler dahil içine almış bulunuyordu…