“Kendi kendine yeten bir ülkeden her şeyi ithal eden bir ülke haline geldik!”

Yontar, “Sayın Bakanım, bu ülkede insanlar, özellikle çocuklarımız, gerçekten aç. “Türkiye Yüzyılı” dediniz. İnsanları ucuza, ucuz halk ekmeğe, ucuz lokantalara yönlendirdiniz. Pazara çıktığımda, markette alışveriş yaptığımda ve özellikle pazarda yere dökülen çürük meyveleri toplarken yüzlerini kapatan kadınları gördüğümde içim sızlıyor. Ben de bir anneyim, hepiniz anne-babasınız, hepiniz kardeşsiniz ama lütfen “Bu ülkeye çok iyi.” demeyin çünkü bu ülke gerçekten ekonomik krizin içinde ve bu ekonomik krizi yaşayan ailelerimiz büyük sıkıntı içinde.” diyerek ülkede yaşanan yoksulluğa dikkat çekti.

Yontar konuşmasının devamında, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi gerçekten en önemli bütçelerden birisi ve ben burada tüm çiftçilerimize, tüm üreticilerimize, tüm hayvan besicilerimize destek olmanızı istiyorum; sadece Tarım İl Müdürlüklerine, Tarım Kredi Kooperatiflerine bırakmayın bunu; il bazında programlar yapın, il bazında denetlemeler yapın. Geneli değil, şehir şehir yereli incelemeniz gerekiyor. Süt 14 lira, üretici üretmekten vazgeçiyor. Bu kadar ucuza aldığınız bir süt madem bu kadar bizim imkânlarımız var, neden biz ilköğretim çağındaki çocuklarımıza bu sütü dağıtmıyoruz?” dedi.

Yontar; “Büyükşehir yasasıyla köyler mahalleye dönüştü. Okulların ve sağlık ocaklarının kapanmasıyla köy nüfusu 2-3 hanede yaşayanlarla sınırlı kaldı. 65 yaş üstü köylümüzün üretimiyle bugün bir şeyler yiyebiliyoruz, üretime devam eden köylümüze yatıp kalkıp dua etmemiz gerekiyor. Sayın Bakan, kendine yeten bir ülkeden her şeyi ithal eden bir ülke hâline geldik. Lütfen, kendimize dönüp bir bakalım, bu ülkeyi; ancak kendi çiftçimizi, kendi besicimizi destekleyerek bir yere getirebileceğimizi anlayalım.” diyerek çiftçilerin yaşamış oldukları sorunlarının altını çizdi.

Yontar ayrıca “Ziraat mühendislerimiz, veterinerlerimiz, orman korucularımız, orman mühendislerimiz atama bekliyor. Bunun için de en kısa zamanda bir imtihan açmanızı ve bunların atamalarını yapmanızı istiyorum. Aynı zamanda tarımla uğraşan, hayvancılıkla uğraşan kadın ve gençlerin de şu andaki desteklemelerinin ne kadar olduğunu bilmiyorum, çiftçi değilim ama daha fazla destekleme yapılıp gençlerin tekrar köylerine dönmelerini sağlamanızı istiyorum. Özellikle bal üreticilerine – arıcılıkla uğraşan kadın üreticilerimiz çok fazla ve bunun eğitimini alıyorlar – destek olmanızı istiyorum.” diyerek köyden kente göçe ve işsizlik sorunlarına dikkat çekti.

Milletvekili Yontar, komisyon toplantısında son olarak Tekirdağ ilinde yaşanan sorunlar hakkında düşüncelerini dile getirdi. Yontar; “Tekirdağ için bir şeyler söylemek istiyorum. Sayın Bakanım, evet, biz su problemi yaşayan bir şehiriz; barajlarımız yok, yapılması gereken 5-6 baraj var, ihaleye girmiş ama hâlen herhangi bir çalışma yok. Yeraltı suları 600 metreden çıkmakta ve zehirli maddeler içermekte. Dolayısıyla, bizim çok acilen Kızılağaç, Balaban, Ayvacık, İnecik 1-2, Dedecik, Ömürköy Barajlarının yatırım planlarına alınması gerektiğini düşünüyorum. Tekirdağ’da diğer önemli bir sorun şehir merkezinde özellikle içinde bir lisenin de olduğu ormanlık alanımız var, bir kısmı Valiliğe tahsis edildi, diğeri üniversiteye tahsis edildi ve burası hemşehrilerimizin piknik yapabileceği, nefes alabileceği tek alan. Lütfen buraya Orman Müdürlüğüne bina yapılmasına izin vermeyin, lütfen!” diyerek sözlerini tamamladı.