KIRSALIN MEZAR TAŞI; KÖY KANUNU

    İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Köy Kanunu’nda yaptığı konuşmada, merkezileşme ve yetki gaspını eleştirerek, özellikle büyükşehir yasasının ve sonrasında yaşananların, köylerin tüzel kişiliklerini kaybetmesine, arazilerinin belediyelere devredilmesine ve doğal kaynakların yağmalanmasına yol açtığını söyledi. Köy Kanunu” isminin kendisinde “derin bir hasret” uyandırdığını, “imeceyi, salmayı”, “komşusu açken tok yatmama felsefesini”, “birlikte var olma ve yükselme ülküsünü” hatırlattığını belirten Taşcı, Büyükşehir yasasıyla başlayan merkeziyetçi sürecin köylerin yapısını bozduğunu ve bu teklifle de bu sürecin devam ettiğini ifade etti.

Köy arazilerinin belediyelere devriyle bu arazilerin kamu yararı gözetilmeksizin peşkeş çekilme riskine dikkat çeken Selcan Taşcı, Meraların, yaylaların ve doğal kaynakların yağmalanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Köylerin okulsuzlaşması, çocuksuzlaşması ve tarımdan uzaklaşmasıyla birlikte boşaltılacağını ve ülkenin üretim gücünün zayıflatılacağını savundu. Taşcı İktidara Seslendi; Yerel yönetimler ağırlıklı olarak muhalefet partilerinin eline geçmemiş olsaydı da bu yetki aktarımlarına başvurulacak mıydı? Teklifte yer alan imar hakkı aktarımı düzenlemesinin, vatandaşların mülkiyet haklarını ihlal ettiğini ve adaletsizliğe yol açacağını belirten İYİ Partili Vekil, Bu düzenlemede idarenin keyfi uygulamalarına olanak tanındığını ve vatandaşların mağdur edileceğini ifade etti.

Teklifin yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtladığını, merkeziyetçi bir anlayışı güçlendirdiğini ve bu durumun demokrasiyi zayıflatacağını ve vatandaşların katılımını engelleyeceğini belirten Taşcı merkezi idarenin yerel yönetimleri denetlemesinde bir sakınca görmediğini ancak bu denetimin muhalefet partilerinin etkin olduğu alanlara müdahale şeklinde düzenlenmesinin sakıncalı olduğunu ifade ederek, “Teklifin geneliyle ilgili en yaygın itiraz yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlandığına dayanıyor…Çok basit bir sağlama sorusu var bunun: Yerel yönetimler ağırlıklı olarak muhalefet partilerinin eline geçmemiş olsaydı da bu yetki aktarımlarına başvurulacak mıydı? Merkezi idarenin yerel yönetimleri denetlemesinde bir sakınca görmüyorum ben…Sakıncalı olan denetleme mekanizmasının kapsamının, iktidar partisinin muhalefet partisinin etkin olduğu alanlara müdahalesi şeklinde, misal belediyelerin üzerinde demokles kılıçları sallandırmaya dönük olarak düzenlenmesi… Yine aynı şekilde meslek odalarına dönük yetki gaspı şeklinde düzenlenmesi…” sözleriyle iktidarı eleştirdi.

Taşçı’dan Etkin Parlamento Çağrısı: “TBMM’yi Tek Kişinin İki Dudağı Arasında Sıkışmış Sistemden Kurtaralım” Köy Kanunu Teklifi’nin köylerin yapısını bozacağını, vatandaşların haklarını ihlal edeceğini ve merkeziyetçi bir anlayışı güçlendireceğini savunarak teklife karşı olduklarını ifade eden İYİ Partili Vekil, TBMM’ nin denetim mekanizmalarının güçlendirilerek merkezi idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçilmesi gerektiğini savdu. Taşcı; “ Bir gizli ajanda, niyet, hedef söz konusu değilse, tek mesele denge-denetim ise gelin genişletelim…TBMM’yi etkinleştirelim… TBMM’yi, ülkenin geleceğini bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştıran sistemi denetleyebilir, frenleyebilir hale getirelim….” İfadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.