Dolar 35,5350
Euro 36,6075
Altın 3.104,44
BİST 9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 8°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
8°C
Parçalı Bulutlu
Cum 9°C
Cts 10°C
Paz 10°C
Pts 10°C

KISKANÇLIK ÖZ GÜVENSİZLİKTEN KAYNAKLANIR (1)

10 Aralık 2024 11:17

Kıskançlık canlıya özgü  olup, doğuşla veya doğuştan sonra başlar, boyutları da zamanla değişerek şekillenir ,  ölünce de sonlanır. Kıskançlık  çeşit çeşit olup   ,cinsleri ,türleri kişilere ,eğitim düzeylerine, romantizme , törelere ,geleneklere  ,etnisiteye ve ailelere göre değişir.

Kıskançlığın en güzel tanımı ;komşunun tavuğu komşuya Kaz değil  tavus kuşu gibi görünür özdeyişinde gizlidir.

Türk Dil Kurumu  kıskançlığı ’’ bir  kimse bir üstünlük gösterdiğinde  veya sevilen birisinin başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum ‘’diye tarif etmektedir .

Kıskançlığı bazıları da ‘’davranış bozukluğu ,genetik bozukluk , Othelle Sendromu  diye adlandırılan Obsesif kıskançlık ‘’diye tanımlamaktadır.

Bana  göre de işin aslı kişinin bilgisizliği   , bilgisindeki  donanımsızlık ve özüne güvenmeme  , başkasını  gözünde   düşüncelerinde  büyütme ve  sahiplenme duygusundan  kaynaklanmış olur veya   olabilir.’’

Kıskançlık her yaşta hükmünü sürdürür . Örneğin ;Çocukluğum da tanıdık birisinin evine bayramlaşmaya gitmiştik. Ev sahibinin elini  öptükten sonra ev sahibi teyzemin oğluna para verdi  ama bana vermedi.  Niçin ‘’ona  para verildi de  bana verilmedi? Acaba dedim  kıyafetim kötüde de ondan  bana verilmedi  veya babası  zengin de ondan mı ona para verildi  diye  düşündüm.

Sonra kendime karşılaştırmalı  sorular sordum ve niye ayırım yapıldı ve   niye eşit davranılmadı ‘’ diye .

Bana göre bu tür kıskançlık ‘’duygusallık  , kayrılma kıskançlık diye tanımlanabilir.    Bu tür kıskançlık  bazı  ailelerin  çocukları arasında da görülebilir .

Örneğin bir  gün  bir akrabamızın evine   yemeğe  gitmiştik  Akrabam zengindi  ama çocuklarına eşit davranmıyordu. Akrabam  babasının   adını verdiği oğlunu kayırıyordu.   Baba  , o oğluna  ‘’oğlum  sen istersen yemeğini git ve  lokantada ye. Bu gün yiyeceğimiz yemekler  o kadar  güzel değil ‘’ dedi. Çocuk da babasından para alarak dışarıya yemeğe gitti.   Bizler ise, akrabamız eşi   ve diğer çocuklarla  birlikte yemeğimizi yedik.

Yemekten sonra akrabamıza ‘’ çocuklarınız birbirleriyle kavga ediyorlar mı? ‘’diye sorunca , ‘’evet kavga  ediyorlar ’’ dedi ve ekledi “çocuklarımın  arasında   bitmeyen bir kavga var. Bu kavga uzun zamandır devam ediyor. Fakat sebebini anlamıyorum’’ dedi ,

Ben de sorunun çözümünü istiyorsanız ‘’çocukların arasında sakın ha  sakın ayırım yapmayın ve lokantada yemek yiyen çocuğunuzu da asla kayırmayın ‘’ dedim. Sizlerde; siz  siz olun sakın  ‘’ okuyan çocuklarınızla okumayan  çocuklarınız   ,tembel çocuklarınız  ile  çalışkan çocuklarınız  , güzel çocuklarınız ile çirkin çocuklarınızı , babanızın adını  veya annenizin adını taşıyan  çocuklarınız  ile taşımayan  çocuklarınızı   arasında hiç  bir zaman  ayırım yapmayın. Onların  hepsi sizin çocuklarınızdır. Aynı  şekilde kız torunlarınız  ile  erkek  torunlarınız  arasında da asla  bir ayırım yapmayınız.

Diğer   bir  kıskançlık türü de  bilimsel kıskançlıktır  . Bu tür kıskançlık bilim Adamları arasında sık,sık görülür.

Kendimden örnekler vermek istiyorum : ‘’Yıl 1963,  Olay yeri de Malatya.  Ege Üniversitesi  Ziraat  Fakültesi’nden 1962 yılında mezun olup Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü’ne Ziraat Yüksek Mühendisi olarak atanmıştım  Aynı sınıftan benimle birlikte diğer bir arkadaşım da buraya  atanmış.  Yanılmıyorsam mart ayının ortalarına doğru Malatya’ya görevli olarak meyve üreticilerine ekim ,dikim ,hastalıklarla  ilgili mücadele konularında bilgi  sunmak üzere gönderildik.

Arkadaşım İngilizce biliyormuş ,ben ise bilmiyordum.   Arkadaşım   İngilizce bildiği için ,  İngilizce  yazılmış meyve hastalıkları kitabını eskiden okuyup  hazırlanmış,  (O yıllarda Türkçe kaynak  kitap yoktu)

Arkadaşım üreticilere  kaysı hastalıkları dahil  çeşitli meyve hastalıklarıyla ilgili sorulan sorulara  detaylı bilgi verdi. Üreticilerin hepsi , arkadaşımı dikkatle   dinliyordu.

Arkadaşım  İngilizceyi bilme   avantajını  çok  iyi kullanmıştı. İster istemez onunla kendimi bu süreçte kıyaslayıverdim. Sonuçta kendime , bilgisizliğime kızdım ve   o  andan itibaren içten içe değerli meslektaşımı kıskanmaya  başladım.

Bu olay ben de ayrıca aşağılık  duygusunun başlanmasına da neden oldu

O gün  üreticiler karşısında  acizliğim , kıskançlığım  veya aşağılanma duygum beni  içimi perişan etti. Bu perişanlığım   İngilizceyi  öğrenmeme, kariyer edinmeme ve  içimdeki  çoban ateşinin  yakılmasına vesile oldu .


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
Haberler