NÜKLEER SANTRALE KARŞI ÇIKMAK İNSANLIK SAVUNMASIDIR

Tarımı ve Sanayisi ile Türkiye’nin en önemli bölgesi olan Trakya’da Nükleer Santral inşa etmek için hazırlıklarını sürdüren hükümet, Çin’li şirketlerle görüşme yapmaya devam ediyor.   Nükleer Santral’ın Trakya için felaket olduğunun altını çizen bölge halkı ise, “Bu tehlikeyi bertaraf etmek vatan, insanlık savunmasıdır” dedi.

Türkiye’nin tarım ve sanayi bölgesi olan Trakya’ya, Nükleer Santral yapılmak isteniyor. En son Çin’li şirketle görüşme yapılırken, santralın Avrupa’nın en büyük Longoz Ormanlarına sahip Kırklareli İğneada’da inşa edileceği konuşuluyor.

Trakya Platformu, geçtiğimiz pazar günü Kırklareli Lüleburgaz’da bir araya gelerek, Nükleer Santralın bölgede yaratacağı olumsuzlukları raporlaştırdı.

Raporda oldukça önemli detaylar yer alıyor.

TARIMI, DENİZİ, ORMANI, SUYU TEHDİT ALTINDA

Trakya’nın tarım arazileri, denizi, ormanı ve suyuyla çok önemli ve özel olduğuna vurgu yapılan raporda, ekolojik olarak da zengin bir bölge olduğu belirtilerek,  nükleer santralın bu zenginliklere karşı büyük bir tehdit olduğu vurgulandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının Trakya’da nükleer enerji santralının yapımı için Çin ile görüşmeler yürüttükleri yönündeki beyanına atıfta bulunulan raporda, “Bu demeç felaket çanlarının Trakya için çaldığını gösteriyor” değerlendirmesi yapıldı.

‘LONGOZ ORMANLARINI ÖLÜMCÜL PROJELERE KURBAN ETMEYİZ’

Dünyanın sayılı Asya ve Avrupa’nın en büyük subasar longoz ormanlarının Istrancalar’da olduğu ifade edilen raporda,  longoz ormanlarının Türkiye’nin nefes borusu ve içme suyu kaynağı olduğunun altı çizildi. Birçok bitki ve canlının yaşam alanı olduğu da aktarılan raporda,  “Ana kuş göç yollarımızı, Trakyamızın cevheri Longoz Ormanlarımızı, İğneada’yı, Kıyıköy’ü, bir bütün olarak Trakyamızı akıl dışı ölümcül projelere kurban edilmesine karşı tüm gücümüzle yaşamı ve doğamızı savunacağız.. Trakya’ya yıkım getiren yatırımlar, sağlık, hava, su, orman, deniz ve tarım açısından büyük tehlikeler yaratmaktadır. Bu tehlikeyi bertaraf etmek vatan, insanlık savunmasıdır” denildi.

‘ÇERNOBİLDEN DERS ALMAMAK BİLİME KARŞI ÇIKMAKTIR’

Çernobil Nükleer Santral faciasının hatırlatıldığı raporda, faciadan ders alınmamasının bilime karşı çıkmak anlamına geldiği ifade edilerek, Türkiye’de enerji arz fazlalığı yaşandığı ancak daha fazla rant ve kar için Trakya’nın ve Dünya’nın yok oluş projelerinin hayata geçirilmek istendiği kaydedildi.

‘DEPREM BÖLGESİ OLDUĞUMUZ UNUTULMAMALI’

Trakya’nın deprem bölgesi olduğu hatırlatılan raporda, “Beklenen büyük İstanbul depremi kapıda iken ve tarihte İstanbul depremleri yüzünden büyük yıkımlar yaşamış Trakya’ya kurulmaya çalışılan Nükleer Santralin oluşturacağı riskler akılda tutulmalıdır. Kurulum maliyeti on milyarlarca doları bulan (kuruluşundan işletmesine, radyoaktif çekirdeğinden bakımına, teknolojisinde tamamen dışa bağımlı olduğumuz) yeni bir nükleer santralin halkımıza ve bölgemize getireceği çok büyük, fazladan riskler göz ardı edilemez” ifadelerine yer verildi.

GÜÇ BİRLİĞİ YAPILACAK

Raporda, Trakya Bölgesinde Nükleer Santral yapılmasına karşı çıkmak için tüm meslek odaları, barolar, dernekler, bilim insanları, demokratik tüm kurum ve kuruluşlarla güç birliği yapılarak, Nükleer Santral Karşıtı Platform kurulmasına karar verildiği bilgisi de paylaşıldı./AYŞE KEŞKEK