Dolar 35,4975
Euro 36,2817
Altın 3.046,92
BİST 9.769,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 6°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
6°C
Hafif Yağmurlu
Sal 5°C
Çar 6°C
Per 7°C
Cum 9°C

SEMT PAZARINDAKİ NİNE

4 Aralık 2024 10:11

Mahallemizdeki sokaklardan birinde haftada bir gün kurulan semt pazarını baştan sona yürüdüm. Satılan meyve ve sebzelere baktım. Alacağım pek fazla bir şey yoktu zaten. Evde kıvırcık marul bitmişti bir tane alır dönerim diye düşündüm.

Hava soğuk ve rüzgarlıydı. O yüzden pazar esnafının çoğu çadır açmamıştı. Açan biri de geri toplamaya çalışıyordu.

Zaten meteoroloji de bir gün önceden uyarmıştı. Tekirdağ’da hava rüzgarlı olacak diye.

Pazar sokağının sonundan geri döndüm.

Etrafıma bakarak yürürken sokağın ortalarında bir yerde yaşlı bir kadının tezgah açtığını görmüştüm.

Tezgah dediğim de öyle büyük pazarcı tezgahı değil. Kendi bahçesinde yetiştirdiği kıvırcık marul, roka, maydanoz, yeşil soğan ve bir iki kilo kadar kuru yemeklik malzemeyi ahşap kasaların üzerine dizmişti.

Önünde durdum. Kıvırcık marulları tazeydi. Belli ki bir gün önceden toplamış, satış için yıkayıp hazırlamıştı.

Ayakta duruyordu. Kısa boylu, yaşından dolayı cildi kırışmıştı. Ayağında şalvar, başında tülbent vardı.

“Teyze bu kıvırcıklar nereli?” diye sordum.

“Naip” dedi.

“Bu Naip çok verimli bir yer galiba. Pazarda satılan neyi sorsam orada yetiştiğini söylüyorlar. Merak ettim, geçen gün gidip köyde şöyle bir dolaşayım dedim. Fakat kimseleri göremedim.”

“Millet kış günü seni mi bekleyecek. Herkes işinde gücünde. Çalışıyor…”

“Haklısın. Zaten hava da soğuk. İnsanın evden dışarı çıkası gelmiyor.”

“Senin gelmiyor ama biz mecburen çıkıyoruz. Yoksa bunları kim yetiştirecek.”

“Hepsi sizin bahçeden mi?”

“Evet.”

“Sen mi yetiştiriyorsun bunları?”

“Başka kimse yok ki çalışsın.”

“Amca nerede?”

“Amcanı gönderdik. Tepede dinleniyor. Üç yıl oldu.”

“Allah rahmet eylesin.”

“Çocuk var mı?”

“Var iki tane. Biri öğretmen, biri yurt dışında. Herkes kendi işinde.”

“Torunlar da zaten bu işleri pek bilmez…”

“Öyle.. Canları sağ olsun.”

“Teyze kadınların yaşı sorulmaz ama merak ettim. Seksen var mı?”

“Olmaz mı? Geçti bile.”

“Maşallah hiç göstermiyorsun.. Allah uzun ömür versin…”

Süleymanpaşa’nin Naip köyünde yaşayan muhacir bir ailenin ferdi olan yaşlı teyzeden bir tane kıvırcık marul alıp ücretini ödedim. Daha uzun sohbet etmek isterdim ama işinden alıkoymak istemedim. “Hayırlı işler” deyip yanından ayrıldım.

Yeşil gözlerinden yayılan ışık, yüzündeki gülümseme bana enerji vermişti. Pazar sokağını bir kez daha baştan sona yürüyüp sonra eve yöneldim.

Sanırım toprakla uğraşmak insanı dinç tutuyor. Köylerden kopmamak gerek. Ve orada yaşayıp üretenlere destek olmak, yanlarında durmak gerek…

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
Haberler