SOKAK KÖPEKLERİNİN UYUTULMASINA TEPKİ: SORUNLARIN TEMELİ İNSAN KAYNAKLI

Sahiplenilmeyen sokak köpeklerinin “uyutulması” ile ilgili düzenlemeye HAYTAP ve Barolar Birliği tepki gösterdi. HAYTAP, “Başıboş köpek sorunu yoktur. Hatta başıboş cahil ve cahilliğinden cüret alan insan sorunu vardır” derken; Barolar Birliği, tüm canlıların yaşam hakkını savunacaklarının altını çizdi.  

Türkiye Büyük Meclisi (TBMM) önümüzdeki Haziran ayında sokak hayvanlarının barınaklarda bakımı ve sahiplendirilmesi ile ilgili yeni bir kanun teklifini ele alacak. Teklif, özellikle 30 gün boyunca sahiplenilmeyen hayvanların yaşamlarına son verilmesi ile ilgili madde sebebiyle tepkiyle karşılandı.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) yasa tasarısına karşı çıktı. Köpeklerin toplanıp uyutulmasını sorunu çözmeyeceğini savunan HAYTAP, Başıboş köpeklerin yaşadığı sorunların temelinde insan kaynaklı nedenlerin olduğunu belirterek, tasarının etik olmadığını ve sorunları derinleştirebileceğini vurguladı.

HAYTAP   yaptığı açıklamada, “Başıboş köpek sorunu yoktur. Başıboş köpeklerin sorunları vardır. Hatta başıboş cahil ve cahilliğinden cüret alan insan sorunu vardır” dedi.

HAYTAP, sokaklardaki hayvanların varlığının sorumluluğunu sadece sivil toplum kuruluşlarına (STK) değil, etkin bir şekilde görevlerini yerine getirmeyen, motivasyonu düşük, vizyonsuz ve sorumsuz kamu görevlilerine yüklendiğini ifade ederek, ayrıca, sokaklardaki köpek sayısının azalmasında gönüllülerin büyük fedakârlıklarının etkili olduğunu belirterek, gönüllülerin bakanlıkla uyumlu bir şekilde çalışmalarına rağmen haksız yere suçlandığına dikkat çekti.

‘BATI’DAN KOPYALAMA İLE SORUN ÇÖZÜLMEZ’

HAYTAP tarafından yapılan açıklamada, “Bizler, mancacıların olduğu, eşeklere tatil izni verildiği, yaban hayvanlarının dağlarda padişah emriyle beslendiği, Hayırsızada’ya giden köpekleri engellemek için gemileri basan bir kültürden geliyoruz. Batının saçma sapan kopyalama kültürüne aşık insanların yönlendirmesiyle, onların sorunlarını çözemeyiz.

Biz HAYTAP olarak ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz kısırlaştırma çalışmaları, kurduğumuz ameliyathaneler ve sahip olduğumuz demirbaşlar gibi adımlarla, bu alanda faaliyet gösteren diğer sivil toplum kuruluşlarının yapmadığı işleri üstleniyoruz. Ancak, batıdan kopyalanan saçma sapan kültürün etkisi altında olanlarla, sorunlarını çözemeyiz. Biz sokaklarda kontrolsüz hayvanlar istemiyoruz, ancak çözüm hapishane benzeri bakımevleri kurmak veya sahayı bilmeden akıl vermek değildir! denildi.

‘İLERİDE PİŞMAN OLABİLİRSİNİZ’

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hatta bu, tek bir çalışma yapmadan, para veya emek harcamadan, farkındalık çalışmaları yapmadan sadece eldeki cep telefonundan tıklayıp tıklatarak zavallı hayatları söndürmek değildir. Suçlama yaparken ya da çözüm önerirken uzaktan bakarak verdiğiniz ilaçla hastayı tedavi edemezsiniz. Sokak hayvanlarını hapishanelere tıkarak da bir çözüm yaratamazsınız. Aynı enerjiyi musluğu kapatmaya harcamadığınız sürece tüm ülkeyi hapishane yapmanız, yine sorunu çözemeyeceğinizi anlarsınız. Petshoplarda ve internet üzerinden hayvan satışını engellemediğiniz, üretim çiftliklerini durdurmadığınız sürece, dört duvar hapishaneler yapıp ‘gözümden ırak olsun, cehenneme direk olsun’ anlayışıyla da köpek sendromunuzu yenemezsiniz.

Hayırsızada’da 80 bin köpek öldürülmesine rağmen bugün hala İstanbul sokaklarında köpek olması, hala bir ders almadığınızı gösteriyor. Bu arada unutmayın ki bir zamanlar sizin gibi nefretle bakıp hayvanlardan korkan birçok kişi, ileriki yıllarda en fazla hayvan besleyen, koruyan, sahiplenen ve rasyonel akılla bilimsel çözüm üreten insanlar olmuştur. İleride bu yaptıklarınızdan, söylediklerinizden bugünlere bakarak, sizler de pişman olabilirsiniz.”

BAROLAR BİRLİĞİ: CANLILARIN YAŞAM HAKKINI KORUYACAĞIZ

Sokak hayvanlarının ‘uyutulması’  maddesine Türkiye Barolar Birliği (TBB) de tepki gösterdi. TBB’den yapılan açıklamada, “Tüm canlıların yaşam hakkının korunması adına her türlü hukuksal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” denildi.