SON 20 YILDA YAKLAŞIK 600 BİN HEKTARLIK ALAN ORMAN VASFINDAN ÇIKARILDI

Türkiye Ormancılar Derneği verilerine göre madencilik faaliyeti ve yapılaşma adına 896 bin 052 hektar alan orman vasfından çıkarıldı.  Bunun  576 bin 664 hektarı AK Parti döneminde gerçekleşti.  Türkiye Ormancılar Derneği, iktidarın  ormanları doğal bir varlık olarak değil; paraya ve belli çevreler için imtiyaza dönüştürebileceği arazi olarak gördüğüne dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler tarafından her yıl farklı bir temayla kutlanan 21 Mart Uluslararası Ormanlar Günü’nün bu yılki teması “Ormanlar ve İnovasyon (Yenileşim)”, sloganı da “Daha iyi bir dünya için yeni çözümler” olarak belirlendi. Ancak Türkiye’de ormanlık alanlar orman vasfından çıkarılarak, madenciliğe ve yapılaşmaya açılıyor.

Türkiye’de Orman Kanunu en çok değiştirilen yasa haline geldi. Son 20 yılda 126 kez değiştirilen Orman Kanunu ile orman alanlarının yağma ve talanı kolaylaştırıldı.

Türkiye Ormancılar Derneğinin verilerine göre;  2022 yılsonu itibariyle, bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan alanın toplamı 645 bin hektar.

Orman Kanunu’nun 16, 17/3 ve 18’inci maddeleri kapsamında verilen izinlerin genel toplamı ise 896 bin 052 hektar oldu.  Bu izinlerin 567 bin 664 hektarı 2003-2022 yılları arasında yani mevcut iktidar döneminde verildi.

Orman Kanunu 16’ıncı maddesi  devlet ormanları içinde maden aranması ve işletmesi ile madencilik faaliyetlerini kapsıyor.

17 ve 18’inci maddesi ise orman alanlarına  sağlık, eğitim, spor ile adli hizmet binası ve ceza infaz kurumu tesisi inşasına izin veriyor.

Bir futbol sahası 1 hektar alanı kapsadığı düşünüldüğünde yok olan orman alanlarının genişliği ortaya çıkıyor.

Türkiye Ormancılar Derneği, orman alanlarındaki azalmanın en önemli nedeninin ormanların orman yangınları algısı yaratılsa da en önemli nedenlerin başında odun üretiminin yanı sıra  orman alanlarından verilen her türlü izinler ile orman sınırları dışına çıkarılan alanlar olduğunun altını çizdi.

ORMANCILIK DIŞI AMAÇLI YAPILAN TAHSİSLERİN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ

İktidarın özellikle son yıllarda yürürlüğe koyduğu yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle, madencilik ve turizm amaçlı tahsislerin oldukça kolaylaştığını ifade eden Türkiye Ormancılar Derneği “Orman Kanunu’nun 16, 17 ve 18’inci maddelerine ait yönetmelikle ormancılık dışı amaçlarla yapılan tahsislerin kapsamı daha çok genişletilmiştir. 6831 sayılı Kanuna 2018 yılında eklenen Ek Madde-16’ya göre; orman alanları yapılaşma amaçlı olarak, Cumhurbaşkanının imzasıyla orman dışına çıkarılmaya başlanmış, bu alanların işgalcilerine satışını düzenleyen değişiklik ise 2022 yılında yürürlüğe girmiştir.

2022 yıl sonu itibariyle, bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan alan toplamı 645 bin hektar; Orman Kanunu’nun 16, 17/3 ve 18’inci maddeleri kapsamında verilen izinlerin genel toplamı ise 896 bin 052 hektar olmuştur. Bu izinlerin 567 bin 664 hektarı  2003-2022 yılları arasında verildi” bilgisini paylaştı.

‘EK 16’INCI MADDE İLE DAHA YIKICI SONUÇLAR YAŞANACAK’

Ek 16’ıncı maddenin  Anayasa’nın 169’uncu maddesine aykırı bir şekilde yürürlüğe girdiğine dikkat çeken Türkiye Ormancılar Derneği, bu madde ile   “orman” sayılan yerlerin daraltılmasını sürekli kılındığını ve orman sınırları dışına çıkarma işleminde yeni bir aşamaya geçildiğini kaydetti. Dernek, “Bu madde kapsamında 2018 yılından bugüne kadar; Bakanlar Kurlu Kararı ve Cumhurbaşkanı Kararıyla 30.590.213,349 m² (3.059 ha/4.284 futbol sahası) büyüklüğündeki ormanlık alan orman rejiminden çıkartılarak yapılaşmaya hazır hale getirilmiştir. Bu madde uygulaması, orman alanlarının tam anlamıyla yerleşim ve talanına olanak sağlayacak, hatta bu düzenleme 2/B uygulamasından çok daha yıkıcı sonuçlara neden olacaktır” uyarısında bulundu.

‘ORMANLARI PARA OLARAK GÖRÜYORLAR’

İktidarın  ormanları doğal bir varlık olarak değil; paraya ve belli çevreler için imtiyaza dönüştürebileceği arazi olarak gördüğünü ifade eden dernek,  ormanları bu anlayışla yönettiğinin altını çizdi. Dernek, “Bunun için ormancılık mevzuatı ve örgüt yapısını günden güne değiştirerek, ülke ormancılığını kafalarındaki kalıba sokmaya çalışmaktadırlar. Diğer sektörlerde olduğu gibi ormancılık sektöründe de taşeronlaştırma hamleleri devam etmektedir. Meslektaşlarımız ve diğer çalışanlar, kadro karşılığı değil bir yıl süreli sözleşmelerle istihdam edilmekte; böylece kendilerine biat etmeyerek, ormancılık bilim ve tekniğine göre çalışanlar üzerinde siyasi baskı kurulmaktadır” diye belirtti.