Dolar 32,2044
Euro 35,0516
Altın 2.523,72
BİST 10.747,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 23°C
Açık
Tekirdağ
23°C
Açık
Sal 24°C
Çar 22°C
Per 23°C
Cum 24°C

TEKİRDAĞ’DA  “İKİLİ EĞİTİM GARABETİ”  YAŞANIYOR

TEKİRDAĞ’DA  “İKİLİ EĞİTİM GARABETİ”  YAŞANIYOR
6 Şubat 2024 11:20
A+
A-

Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Oktay Özçelik, güçlendirme ihtiyacı olan okullarda eğitim gören öğrencilerin başka okullara aktarıldığını belirterek, “Tekirdağ’da onlarca okul, yüzlerce öğretmen ve binlerce öğrenci ikili öğretim denen garabetle karşı karşıyadır” dedi.

Eğitim Sen Tekirdağ Şubesi, 2023-2024 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin büyüyen sorunların gölgesinde başladığını belirtti. Eğitim-Sen, derinleşen ekonomik kriz nedeniyle artan fiyatlar ile okul masraflarının arttığını, okulların temizliği ve güvenliğinin  okul-aile birliklerinin üzerine bırakıldığını, ücretli öğretmen sorununu devam ettiğini,  kadrolu öğretmenlerin düşük ek ücretlerle çalıştırıldığını, eğitimin niteliğinin her geçen gün düştüğünü kaydetti.

Sendika,  Tekirdağ’da güçlendirme ihtiyacı olan okullar nedeniyle okulların birleştirildiğini, bu durumun da “ikili eğitim” sistemini yarattığını da belirterek, tam donanımlı okulların inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

‘EKONOMİK KRİZ OKUL MASRAFLARINI ARTIRDI’

Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Oktay Özçelik, özellikle son birkaç yıldır derinleşen ekonomik kriz sonucunda artan fiyatların okul masraflarını ciddi oranda arttırdığını söyledi.  Çocuk okutan ailelerin bütçelerinin derinden sarsılmaya başladığını aktaran Özçelik, “ Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı, gıda fiyatlarının yükselmesi, kırtasiye ve katlanan okul fiyatları nedeniyle aileler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi anlamda zorlanmaktadır. Seçim sonrasında peş peşe gelen zamlarla birlikte veliler, çocuklarına günlük harçlık vermekte zorlanmanın yanı sıra beslenme çantalarını dahi dolduramama korkusu yaşamaktadır” dedi.

‘TÜRKİYE ÇOCUK YOKSULLUĞUNDA İLK SIRADA’

Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sırada olduğunu ifade eden Özçelik, son dönemde çok hızlı artan yoksullaşmanın Türkiye’de önce en hassas durumdaki çocukları vurduğuna dikkat çekti. “Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. PİSA 2023 verilerine göre Türkiye’de her 100 çocuktan 20 si yeterli parası olmadığı için haftada bir gün okulda yemek yiyemediğini söylemektedir”  diyen Özçelik, Millî Eğitim Bakanlığının öncelikli gündeminde ise öğrencilerin okul masrafları ve beslenme sorunlarının değil, İmam Hatip okullarını evrensel alternatif bir model olarak bütün insanlığın hizmetine sunmak olduğunu ifade etti.

‘YETERLİ VE DONANIMLI OKULLAR İNŞA EDİLMELİ’

Hatay ve Maraş merkezli 6 Şubat depreminin üzerinden geçen bu bir yıllık süreçte halen yüzlerce okulun  depreme hazırlıksız bir şekilde eğitime devam ettiğini dile getiren Özçelik, “6 Şubat depremi olmasaydı Çorlu ilçemizde birçok okul güçlendirme ihtiyacı olmasına rağmen açılacakken deprem sonrası bu okulları ani ve hazırlıksız bir kararla yakınındaki okullarla birleştirilmiş ve bu okullar ikili öğretime dönmüştür. Buradan görüldüğü üzere yetkililer “bir şey olmaz” düşüncesiyle hareket etmekte ve gerekli önemleri almamakta, planlamaları yapmamaktadır. Tekirdağ’da onlarca okul, yüzlerce öğretmen ve binlerce öğrenci ikili öğretim denen garabetle karşı karşıyadır. Çocuklarımız işte böyle bir zihniyetin hazırladığı okullarda okumaktadır. İlimizde derhal yeterli ve tam donanımlı okullar yapılarak bu niteliksiz sistemden uzaklaşılmalıdır” diye konuştu.

’90 BİN ÖĞRETMEN ÜCRETLİ ÇALIŞIYOR’

Türkiye’de on binlerce öğretmen ihtiyacı varken 90 bin öğretmenin “ücretli öğretmen” olarak çalıştırıldığını söyleyen Özçelik şöyle devam etti:”Bu 90 bin öğretmenimizin neredeyse tamamı asgari ücretin altında çalışmaktadır. Haftada girebileceği en fazla ders saatinde bile derse girse bir ücretli öğretmenin maaşı asgari ücretin altında kalmaktadır. Kadrolu öğretmenler ise neredeyse bir kahve ücretinde bir ek derse mecbur bırakılmıştır. İktidar öğretmenin ek dersini yükseltmemek için haziran ayı maaş artışını seyyanen zam şeklinde yaparak ülkemizde görev yapan 974 bin öğretmeni mağdur etmiştir.

Özel okullar, ülkemizde çok sayıda ataması yapılmamış öğretmen olmasını fırsat bilerek öğretmenlerinin büyük çoğunluğuna asgari ücret önermekte ve buna mecbur bırakmaktadır. Özel okul yöneticileri, zam talep eden öğretmenlerle en kısa sürede yollarını ayırmakta ve kendisine “işsiz bırakılmış öğretmenler ordusundan”  asgari ücretle çalışacak yeni öğretmen seçmektedir. Öğretmenlik, hangi kurumda yapılırsa yapılsın nitelik gerektiren bir iştir ve asgari ücret ile ücretlendirilmeyi hak etmemektedir.”

Eğitimin niteliğine de değinen Özçelik, niteliğin her geçen gün düştüğünü söyledi.  Öğrenciler yeterli besleme sorunu yaşarken, öğretmenler düşük ücret ve özlük hakları sorunlarının çözülmesini beklerken MEB yeni eğitim- öğretim döneminde beyaz önlük dağıtarak eğitimdeki karanlığı örtmeye çalışmaktadır” diye devam eden Özçelik, eğitimdeki tek tipleştirmeyi pekiştiren ve bilhassa kadın öğretmenlerin kıyafetlerini kontrol altına almaya çalışan bu uygulamayı reddettiklerine vurgu yaptı.

BAKAN’A SESLENDİ

Milli Eğitim Bakanı  Yusuf Tekin’e seslenen Özçelik,  “Sayın bakan, öğretmenlerin beyaz önlüğe ihtiyacı yok. Öğretmenlerin, okullarında ücretsiz bir öğün sıcak yemek sunulmuş, karnı tok, sırtı pek, gözleri gülen öğrencilere ihtiyacı var. Öğretmenlerin beyaz önlüğe değil; güvenceli, kadrolu, eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulandığı, liyakatin esas olduğu bir çalışma yaşamına, insan onuruna yaraşır ücrete ihtiyacı var. Sayın bakan, ülkemiz eğitim tarihine öğretmenlere beyaz önlük dağıtan bakan olarak değil, eğitim sisteminin yapısal sorunlarına dair köklü çözümler için sahici adımlar atan bir milli eğitim bakanı olarak geçebilirsiniz. Bu tercih, bu imkan sizin. Bize iktidarlar saygınlık ve değer kazandıramaz, bahşedemez. Biz ancak öğrencilerimize, velilerimize ve okullarımıza sahip çıkarak, mesleğimizi en iyi şekilde icra ederek, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimi savunarak, her koşulda çocuklarımızın üstün yararını gözeterek kendi saygınlığımızı kendimiz tesis edebilir, kazanabiliriz. Yaşadığımız tüm sorunların çözümü bizim elimizdedir. Bizlere dayattığınız önlüklere harcayacağınız parayı, okulların kırık camları, hijyen sorunları ya da öğrencilerimizin beslenme sorunlarını çözmek için kullanın! Elinizdeki bütçeyi kişisel takıntılarınız için değil, okul kantinlerinde bir tost dahi alamayan çocuklarımız için kullanın! Öğretmenleri önlük dayatmasına teşvik edeceğinize, öğrencilerimizi nitelikli, depreme dayanıklı, pırıl pırıl okullara teşvik edin!”

Eğitim Sen olarak, yıllardır sürdürdüğümüz özgür kılık kıyafet eylemimize devam ettiğimizi hatırlatıyor, öğretmenleri beden ölçülerini vermemeye ve önlük dayatmasına karşı emeğini ve haklarını savunmaya davet ediyoruz. Biliyoruz, bu tek tipçi dayatmayı hep birlikte boşa çıkarabiliriz” diye konuştu.

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.