YAKIN TARİH

Yakın tarihimize tarafsız bir şekilde bakmak istendiği zaman gözden uzak tutulması gereken mühim esaslar vardır. Bu esaslar nazarı itibara alınmadığı müddetçe varılan neticelere ihtiyatla bakmak gerekir.  Son yüz yılımızın tarihi hadiselerine ışık tuta bilecek kaynaklar maalesef pek az ve darmadağınık bir haldedir. Hatta bir kısım meclis  zabıtları istiklal mahkemeleri dosyaları gibi çok mühim tarihi malzeme hala gözden uzak tutulmaktadır.

Siyasi ihtirasların galeyan haline geldiği bu dönemde vesikalara değer verilmemiş.  Tarih mübalağalı bir övme  veya bir vicdansız yerme vesikası olarak kullanılmıştır. Vesikaya değer vermeme gerçeğinin çok hazin bir tecellisini şu tarihi hatıra ne güzel anlatmaktadır,

Enver paşanın uzun yıllar baş yaverliğini yapmış olan dönemin genel kurmay başkanı or general kazım Orbay bir gün Enver paşaya demiş ki paşam elinizdeki vesikaların intizamla muhafazası yarınki devirde neticeye varacaklar için temel gerçek.  Müsaade ederseniz tasdikli birer suretini arşive koyalı ve mucip sebeplerini de ilave edelim.

Enver paşa gülmüş neye yarar ki  demiş eğer biz başardığımız işi zafere eriştire bilirsek herkes bizi alkışlar ve hem vatan  Perver olduğumuzu hem dahiliğimize mazbata verirler. Eğer mağlup olursak mevkimizi terk edersek senin vesikalarına rağmen öğlelerini bulup icat ederler ki emeğine yazık olur.

Aslında şüphe edilmeden ap açık vesikaların   Anlattıklarının tam aksine hükümler verilmiştir. Nitekim  1947. De büyük millet meclisinde vaktiyle kendisine kendisi de Enver paşaya hürriyet kahramanı diyen bir Anavatan şehidi için maceracı dediği zaman kazım Orbay genel kurmay başkanı idi. Ve bildiklerini bile söylememişti.

Bu çok iyi bilinen gerçeklerin konuşulmamasının en mühim sebebi de son yıllar içinde iktidarların birbirlerini kötülemeleri ve yeni gelenin ilk işinin kendisinden önceki üzerinde hüküm vermeye yarayacak ciddi ve ilmi emek vermeyi yasaklamış   Olmasıdır.

Bizim günümüzde tarihi vesikaların yerini ve değerini çok açık gösteren ikinci bir hatırayı da itihat ve teraki nin son umumi katiplerinde Mithat şükrü biledadan dinleyelim.

Birinci dünya savaşı bittikten ve Osmanlı devleti mağlup edildikten sonra İtihat teraki kendi kendini feshetti..