YETİM ALİ 9
Yetim ali yine Aşıkların kahvehanesinde bir kenarda oturmaktadır Aşık Ömer in oturduğu masanın yanındaki masada oturan üç kişinin konuşmalarını dinler. Konuşanlar avcı imişler. Biri derki ben bir tavşan vurdum temizlerken karnında yavrusu vardı.
Bir diğeri derki ben bir yabanı kaz vurdum almaya gittim baktım ki yuvasında yeni yumurtadan çıka yavruları vardı.
Üçüncü kişi derki ben bir ceylan vurdum ceylan yere düşünce onu emmekte olan yavrusu kaçtı. Onada iki el ateş ettim fakat vuramadım
Evet işte zalim avcılar Aşık Ömer bu avcıları diledikten sora tüyleri diken diken olmuş adeta oturduğu yerde cansız bir heykel gibi sessizce bir müddet oturmaktadır.
Avcılar çaylarını içtikten sonra kahvehaneden çıkıp giderler. Aşık Ömer biraz oturduktan sonra kalkar sazını alır avcıların anlattıklarını aynen anlatmaya devam eder. Aşık Ömeri dinleyenler Ömer kadar etkilenirler.
Yetim Ali ise bu acı olayı dinledikten sonra hüngür hüngür ağlar Alinin ağlamasını gören Aşık Ömer Alinin yanına gider ve derki Ali oğlum bizi dinlemeye geldiğin günden beri seni hep üzgün görüyorum belli ki bizim gibi acı olaylar seni çok etkiliyor. Ve Aşık Ömer avcılar için birde şöyle bir türkü söyler.
Olmuş nefsinin kölesi geziyor dağı taşı
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var
Ummaz avcı demişler ya diyen doğru söylemiş
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var
Sakın kıyma hiçbir cana can veren alır canı
Katli ferman sende değil sen de taşırsın cani
İnsaf eyle nefsin için öldürme bu ceylanı
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var
Karnında yavrusu olan öldürmüşsün tavşanı
Sana asla insan demem sen bir canisin cani
Av kuralına uymadan öldürürsün hayvanı
Vurma avcı hayvanları karnında yavrusu var
Hayvanı vurup iştahla etini yiyeceksin
Anasız kalan yavruya bilmem ne diyeceksin
Duyanlar sana derler ki canavarın birisin
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var..