CHP EKONOMİ MASASI’NIN 43’ÜNCÜ DURAĞI TEKİRDAĞ OLDU: HUKUK DEVLETİ İLE GÜVENİ SAĞLAYACAĞIZ !

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak başkanlığındaki Ekonomi Masası Heyeti, Tekirdağ’da iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. CHP iktidarında ekonomide atılacak adımları anlatan Öztrak, “Bir kere hemen hukuk devleti ve parlamenter sistemin inşasıyla ilgili düzenlemelere başlayacağız,  güveni sağlayacağız, güven artışını sağladığımız andan itibaren riskimizde düşüş başlayacak. Ve belirsizlik azalacak” dedi.

ELÇİN YILDIRAL

Cumhuriyet Halk Partisi,  “Ekonomi Masası”nın 43’üncü durağı Tekirdağ oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki Ekonomi Masası Heyeti,  Tekirdağ’da faaliyet gösteren iş dünyasının temsilcileriyle buluştu.    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleşen Ekonomi Masası programında Öztrak, ekonomi politikalarını anlattı

Muhalefetin bir ekonomi programı olmadığı yönünde çıkan söylentilere değinerek konuşmasına başlayan Öztrak,  “Bizim ekonomide ne söylediğimiz belli değilse; Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu nasıl oluyor da  projeleri en fazla hayata geçen genel başkan oluyor?” sorusunu sorarak,  Guines rekorlar kitabına geçtiklerini belirtti.

Ülkeyi metal yorgunluk içerisinde olan bir hükümetin yönettiğini söyleyen Özrak, proje üretemiyor, biz söylüyoruz yarım yamalak bir şeyler yapıyor” dedi.   Bugüne kadar 43 tane ili ziyaret ettiklerini ifade eden Öztrak, “CHP’nin kendi ekonomik programını il il gezerek anlattığını kaydetti.  Çok tecrübeli bir ekibe sahip olduklarının altını çizen Öztrak, “ Yetmez ben şunu söyleyeyim 6’lı masada bulunan partilerin ekonomi ekipleri bence bu ülkenin rüya takımı gibi. Hepsi birbirinden değerli” diye konuştu.

İş insanı, sanayici, esnaf, çiftçi, işçi  ve çalışanların her şeyi en az devlet kadar iyi bildiğini kaydeden Öztrak,  devletin artık ‘her şeyi ben bilirim’ düşüncesinden çıkması gerektiğini söyledi.

‘ALTILI MASA OLARAK EKONOMİK VE SOSYAL KONSEYİ KURACAĞIZ’

Altılı masa olarak,   özel sektör temsilcileriyle bir araya gelip, Ekonomik ve Sosyal Konseyi kuracakları yönünde açıklama yaptıklarını anlatan Öztrak, “ Toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelip stratejileri planları buna göre oluşturmaları lazım. Bu çerçevede de Strateji ve Planlama Teşkilatını mutlaka kurmamız gerekiyor.  Kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşme, desteklenmeli. Yenilikçi dijital altyapı gerekiyor. Yeşil mutabakata da  uyum sağlamamız gerekiyor. Bugün en önemli problemlerimizden biri enerjinin pahalılığı. Temiz, güvenilir, sürdürülebilir enerji sağlanmalı.  Çağdaş enerji altyapısını kendi ürettiğimiz enerjiyle birlikte kurmamız lazım. Gıda güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Planlı tarımı desteklememiz gerekiyor” diye konuştu.

Planlı tarımı desteklemek ile ilgili projelerinin sebebini ayçiçeğinde yaşanan sorunu ele alarak açıklayan Öztrak, “İşte bugün ayçiçeğinde yaşadığımıza bakın. Hükümet hala ayçiçeği destek fiyatını açıklamadı. Primi de açıklamadı. Avans fiyatı var ortada, o da 12 lira. Ama şu anda dışarıdan öyle bir ayçiçeği geliyor ki fiyatlar 10 liranın altına düşüyor. Çiftçi bu fiyatlarla önümüzdeki yıl ekim yapamaz. Aslında buğday çiftçisinin durumu ayçiçeği çiftçisinden farklı. Buğday çiftçisinin sattığı ürün eski girdi fiyatlarıyla elde ettiği üründür. Ayçiçeği üreticisinin şu anda satmakta olduğu ürün o. Olağanüstü artmış olan girdi fiyatlarıyla satılıyor. Bu fiyatlarda ayçiçeği üreticisi ürününü satarsa çok açık söyleyeyim. Önümüzdeki sene. Ayakta duramaz.’’ İfadelerini kullandı. Faik Öztrak; ‘’Buradan bir daha tekrarlıyorum. Ayçiçeği fiyatları için biz on altı lira istemiştik. Ama öyle anlaşılıyor ki 16 altı lira artık piyasa fiyatının çok üstünde. Dolayısıyla, en azından 12, 13 lira bir fiyat verilmesi lazım. Onun üstüne de üç lira devlet prim vermesi lazım ki ayçiçeği üreticisi rahat bir nefes alsın. Önümüzdeki sene ekim yapabilsin. Ama planlama olmayınca bunların hiçbiri olmuyor” dedi.

Sağlık ve enerjinin yanı sıra savunma sanayisinde de önemli atılımların gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Öztrak şöyle devam etti: “Kendimize yeterli olmak için kamucu politikalar izleyeceğiz. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük ekonomilerinden bir tanesi. En son uygulaması çips yasası dediğimiz bir yasa. İki yüz seksen beş milyar doları diyor. Amerika’da çip üretebilmek için harcayacağım. Amerika bunu yapıyorsa, o harcamaları yapıyorsa ülkemizin de  bazı alanlarda kendi kendine yeterli olabilmesi  için bu tür politikaları geliştirmesi gerekiyor. Biraz önce söyledim. Altılı masa olarak Ekonomik ve Sosyal konseyi çalıştıracağız diyoruz. Ulusal Vergi Konseyi’nin Cumhuriyet Halk Partisi olarak kurmamız gerekir diye düşünüyoruz. Aksi takdirde vergi politikalarında sizlerin katkısını sağlamamız mümkün olmuyor.”

‘DEVLET YATIRIMLARI LÜTUF DEĞİL HAK OLACAK’

Büyümenin kapsayıcı olmasının önemine değinen Öztrak, zenginliğin hakça paylaşılması gerektiğini söyledi.  Öztrak, “Yoksulluğa son vereceğiz. Her yaşta sağlıklı ve kaliteli yaşamı güvence altına alacağız. Herkes nitelikli eğitime ulaşacak, yaşam boyu öğrenim fırsatlarından yararlanacak. Kişisel, bölgesel, eşitsizliklerle mücadele edeceğiz. Emeğin milli gelirden hakça pay almasını sağlayacağız. Hiç kimse büyüme sürecinden dışlanmayacak. Doğumdan itibaren herkes fırsat eşitliğine sahip olacak. Bunun artık hızlı ve kesintisiz büyüme için şart olduğu bütün Dünya’da kabul edildi. Çalışma hayatındaki düzenlemeler,  uluslararası çalışma örgütünün ilkelerine uygun olacak. Aile destekleri sigortasını kuracağız. Devlet yardımları lütuf değil hak olacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek” şeklinde konuştu.

‘AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK MÜZAKERE SÜRECİNİ BAŞLATACAĞIZ’

Öztrak ‘’Düzenleyici ve denetleyici kurumlar üzerinden siyasetin gölgesini derhal  kaldıracağız. Maliye ve para politikalarının sürdürülebilirliği önemli. Maliye politikası ülkeyi bozdurmayacak. Para politikası da ülkede enflasyonu azdırmayacak şekilde uygulanır. Mesela bütçe açıklarını şu kadarı geçmeyecek diye taahhüt edeceğiz. Bu bir çabadır. Peki bu yeni stratejiyle enflasyonu ve cari açığı nasıl düşüneceğiz? Ülkenin yeniden sürdürülebilir kalkınma politikasına girmesini nasıl sağlayacak? Yani şu, gelir gelmez iktidara nasıl bir şey izleyeceksiniz? Politika izleyeceksiniz ki bu işler düzelir. Bir kere hemen hukuk devleti ve parlamenter sistemin inşasıyla ilgili düzenlemelere başlayacağız. Makro ekonomik politikalarımızı sürdürülebilir olacak. Bunun yanında bir de mesela Avrupa Birliği’yle müzakere sürecini, üyelik müzakere sürecini başlatacağız. Bunların çerçevesinde üzerinde birlikte altılı masalı olarak uzlaşmaya vardığımız bir takım yasalar. Bu yasal düzenin düzenlemelerden mesela 15 tanesini kısa hayata geçirme taahhüdünü vereceğiz. Ve milletimiz görecek ki bunları çok kısa süre içinde hızla hayata geçiriyoruz. Hemen bu güveni sağlayacağız, güven artışını sağladığımız andan itibaren riskimizde düşüş başlayacak. Ve belirsizlik azalacak. Ve ayrıca esnafın borcunu yeniden yapılandırılması, faizlerin silinmesi, çiftçinin borcunun yeniden yapılandırılması, faizlerin silinmesi, yatırım malları üzerindeki özel tüketim vergilerinin kaldırılması,  organize sanayi bölgelerinin genişletilmesi gibi faaliyetler hayata geçirilmeli. Ucuz hatta sıfır maliyetle, sanayiciye arsa teminini sağlayacak bir takım düzenlemeler yapılmalı. Bunların hepsini bu süreçte yapacağız.’’ diyerek sözlerini noktaladı.