AĞIR EKONOMİK KOŞULLAR VE LİYAKATSİZLİK GÖLGESİNDE EĞİTİM!

Yeni Eğitim Öğretim yılının ağır ekonomik koşulların, liyakatsiz kadroların ve yozlaşmanın gölgesinde altında başladığına vurgu yapan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, “Gönül minik yüreklere umut tohumları saçmak, gençlere ise umutlarını yeşertecek somut müjdeler verebilmeyi isterdi” dedi.
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, yeni eğitim öğretim yılının birçok sorunla başladığını belirtti.
Hamşıoğlu, gönül, her ne kadar, milyonlarca çocuk ve gencimizin “yeni hayatının ilk günü” de olan böyle bir dönemeçte, ilköğretimdeki minik yüreklere umut tohumları saçmak, orta ve yüksek öğretimdeki gençlere ise umutlarını yeşertecek somut müjdeler verebilmeyi istese de, ülkemizin normali haline getirilmeye çalışılan ağır ekonomik koşullar ve liyakatsiz kadrolar eliyle günden güne, her alanda kökleştirilen yozlaşma buna imkan vermediğini söyledi.
Öğrencilerin okula “aç” gittiğini ve bu açlığın sonucu olan sağlık sorunlarıyla öğrenme güçlüklerine maruz kaldığını ifade ederek, ikinci el kıyafetler, ikinci el araç-gereçlerle çocukların ve gençlerin eğitim öğretime başladığını belirtti.
‘AÇIK ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ DEĞİL; ÇOCUK İŞÇİ!;’
Açık öğretim”in örgün öğretimin içini boşaltan bir işleve büründürülmesi sonucu, sözde “açık öğretim öğrencisi” özde ise “çocuk işçi” olarak birçok öğrencinin boylarından, yaşlarından büyük yüklerin altına sokulduklarını ifade eden Hamşıoğlu, aslında çok önemli ve de gerekli olan mesleki eğitimin, birçok yerde bağlamından koparılarak “çocuk işçiliği”nin kılıfı olduğuna vurgu yaptı.
‘ÖĞRETMENLERİMİZ MUTSUZ VE HUZURSUZ’
Yaşadıklarından öğrendiği hiçbir şey bulunmayan bir ibretsizlik odağına dönüşen iktidarın aynı hatalarda ısrarı sonucu yüzbinlerce öğrencininin, burs ihtiyacı, yurt ihtiyacı gibi nedenlerle, dini, devlet içinde kendi iktidar alanlarını oluşturmak üzere örgütlenen yapılara teslim edildiğini ifade eden Hamşıoğlu, “”Bırakın özel okullar ile devlet okullarını, devlet okulları arasında bile ile, ilçeye, semte, mahalleye göre oluşmuş çok derin uçurumları, aynı mahalledeki iki devlet okulundan birinde çocuklar 30-35 kişilik sınıflarda okurken, diğerinde 15 kişilik sınıflarda okuduğunu; bir ilçede sınıf mevcudu 50’yi zorlarken, bir başkasında 20’yi zor buluyor.
İkili öğretim veya taşımalı eğitim mağduru çocukların çilesini, ailelerinin endişesi ortada. Çocuklarımız sürdürülebilir olmayan koşullar dolayısıyla oluşan ve telafisi için hiçbir şey yapılmayan öğrenme kayıpları yaşıyor.
Bölen, ayıran, ayrıştıran politikalar ve ücretlerle, özlük haklarında beliren dengesizlikler yüzünden meslek barışları da tehdit altında olan öğretmenlerimizin mutsuzluğu ve huzursuzluğu aşikar” diye konuştu.
‘SAPKIN BAKIŞLARIN GÖLGESİ DÜŞTÜ’
Okullarımıza, çocuklarımızı “çocuk” yahut “öğrenci” olarak değil “kız” ve “erkek” olarak gören sapkın bakışların gölgesi düştüğünü dile getiren Hamşıoğlu “Çocuklarımız, eğitim alanının ve okullarının dışından, formasyonu bulunmayan ayrıca da eğitim sistemine dahil edilmeleri Anayasal ilkelere aykırı olan kimi yapı ve şahısların “rehberliğine(!)” terk edilmeye çalışılıyor.
Velhasıl bu “kaygıname”yi sayfalar hatta ciltler dolusu uzatmak mümkünken, “-mış gibi” bir pembe tablo çizmek mümkün olmuyor” dedi.
‘EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ DİLİYORUM’
Hamşıoğlu son olarak şunları kaydetti: “Bu ahval ve şerait altında, bütün umudumuz gençlikte…Bu zorluklar sizi bezdirmesin yüksek hedeflerinizi bilesin çocuklar…Sizler, yoktan var olmayı defaatle başarmış ataların torunlarısınız; en değerli mirasınız, kendi hür ve müreffeh geleceğinizi, yine kendi azim ve kararlılığınızla yazacak kodlarınız… Size söz veriyoruz; biz de, aynı mirastan kaynaklanan inançla, sizinle birlikte, sizi o geleceğe taşıyana kadar yılmadan çalışacağız…. Hepinize, Anayasal hakkınız olan eğitimde fırsat eşitliği diliyorum.”