Dolar 32,3171
Euro 35,0910
Altın 2.299,97
BİST 9.050,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 22°C
Açık
Tekirdağ
22°C
Açık
Cum 20°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C

ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İŞÇİLERİN KADERİ DEĞİLDİR!

ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İŞÇİLERİN KADERİ DEĞİLDİR!
21 Ekim 2022 10:32
A+
A-

DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşanan maden faciasını kader olarak değerlendirilmesine tepki göstererek, “Kaderse neden sadece ülkemizdeki işçilerin kaderi? Başka ülkelerde maden yok mu?” diye sordu.

Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim Cuma akşamı gerçekleşen patlama sonucu 41 maden işçisi hayatını kaybetmiş, hükümet ise yaşanan faciayı “kader” olarak değerlendirmişti. DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen yaptığı açıklamayla üzgün ve öfkeli olduklarını dile getirerek, daha önceki yıllarda yaşanan maden kazalarını hatırlattı.

İŞÇİLER ÖLDÜ HESAP VEREN ÇIKMADI

“İşçi kardeşlerimizi yitirdiğimiz için üzgünüz, önlemler alınmadığı için öfkeliyiz” diyen Şen,  Soma, Ermenek, Kilimli, Elbistan, Küre, Şırnak, Karaman, Mustafakemalpaşa, Şarvan, Kozlu, Bursa derken son 20 yılda yüzlerce maden işçisini toprağa verdiklerini söyledi. Madenlerden gelen her acı haberin ardından “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dendiğine dikkat çeken Şen, “ Her katliamın ardından “Gerekli önlemler alınacak” sözlerini duyduk. Ancak önlemler alınmadı ve işçiler ölmeye devam etti. İşçiler öldü ancak hesap veren çıkmadı. Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadı. Karar öncesi mahkeme heyeti değiştirilerek işveren ağır cezalar almaktan kurtarıldı. 301 işçinin canının sorumlusu olarak kimse hesap vermedi. Tek bir idareci bile görevden alınmadı, tek bir sorumlu bile istifa etmedi. 2013’te Zonguldak/Kozlu’da 8 işçinin ölümünden sorumlu bulunan kişi, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürü olarak atandı. Gerekli önlemler alınmadığı için, sorumlulardan hesap sorulmadığı için, hatta sorumlular ödüllendirildiği için işçiler ölmeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler ise önlenebilir ölümlere “kaderin planı” diyor” diye konuştu.

‘KADER SADECE TÜRKİYE’DE Mİ GEÇERLİ?’

“Kaderin planı sadece Türkiye’de mi geçerli? Kaderse neden sadece ülkemizdeki işçilerin kaderi? Başka ülkelerde maden yok mu?”  diye soran Şen, ölümcül iş kazası oranı Almanya’da, İngiltere’de yüz bin maden işçisinin 2’sinin kaderi olurken, Türkiye’de yüz bin işçinin 43’ü çalışırken hayatını kaybettiğine vurgu yaptı. Şen, “ Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre Türkiye, madencilik sektöründe en yüksek ölüm oranlarından birine sahip. Madenlerde 3 ölümlü iş kazası oranında Avrupa’da lideriz” dedi.   “Kaderin planı dedikleri sadece Türkiye işçi sınıfı için mi geçerli?” diye soran Şen, şöyle devam etti: “Çalışırken ölmeyi bu ülkenin normali haline getiremezsiniz. Yaşamak için gittiğimiz işlerde ölmeyi işçilerin kaderi haline getiremezsiniz. Biz işçiler, bu ölümlerin önlenebileceğini biliyoruz. Konfederasyonumuz ölümleri önleme yollarını yıllardır anlatıyor, raporlar hazırlıyor, ilgili bakanlıklara iletiyor. Soruyoruz: Neden bu çözüm önerileri hayata geçirilmiyor? Neden aklın ve bilimin emrettiği önlemler alınmıyor? Önlem alınmıyor çünkü işçilerin hayatını koruyacak önlemlere maliyet gözüyle bakıyorlar. Önlemler alınmıyor çünkü kâr oranları azalsın istemiyorlar. Önlemler alınmıyor çünkü işçilerin üretimde söz ve karar hakkının olmasından korkuyorlar. Önlemler alınmıyor çünkü daha az işçiye daha çok iş yaptırmayı amaçlayan üretim zorlaması aynen devam etsin istiyorlar. Ancak bu böyle gitmez.”

 

‘AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA ÖNLEMLER ALINMALI’

Başta madenler olmak üzere tüm işkollarında ölümleri durdurmanın yollarının belli olduğunu ifade eden Şen, yıllardır DİSK’in dile getirdiği önlemleri bir kere daha tekrarladı. Şen,  “Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi çökmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, patronların keyfine göre piyasadan seçip alacağı bir mal değildir. Bu sistemde işçi sağlığı ve iş güvenliği patronların insafına bırakılmaktadır. Bu alanı özelleştiren 6331 sayılı Yasa derhal değiştirilmeli ve kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi oluşturulmalıdır. Yıllardır bilinçli olarak zayıflatılan teftişler güçlendirilmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında sendikaların, üniversitelerin, meslek oda ve birliklerinin katılımıyla bağımsız bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. İşyerlerinde işçinin denetimi, en etkili denetimdir. Örgütlü işçiler işyerlerindeki olumsuzluklara hızlı ve etkili yanıtlar üretebilmelidir. Bu nedenle işçilerin sendikalı olması, sendikasını seçmesi ve grev hakkı başta olmak üzere sendikal hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır. Ölümleri önlemenin bir yolu da hesap sormaktan geçer. İşçi ölümlerinde sorumluluğu olanlar hesap vermediğinde, bugünkü gibi elini kolunu sallayarak dolaştığında, ihale ve terfi almaya devam ettiğinde cinayetler teşvik edilmiş olur. Bizler buradan ilan ederiz ki; Bartın’daki katliamın takipçisi olacak, sorumluların hesap vermesi için seferber olacağız. İnsan onuruna yakışır bir çalışma yaşamı için bütün gücümüzle çaba sarf edeceğiz. Arkadaşlar; karşımızdaki tehdidi bilelim: Daha fazla kâr elde etmek için daha fazla kan dökmekten zerre pişmanlık duymayan bir düzen ile karşı karşıyayız. Bu düzen ekmeğimize, aşımıza, haklarımıza olduğu kadar yaşamlarımıza da bir tehdittir. Ölümüne çalışmaya karşı tek çare işçilerin birliğidir. Çare mücadeledir, dayanışmadır.”