Dolar 32,3669
Euro 34,9560
Altın 2.325,70
BİST 9.141,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Açık
Tekirdağ
20°C
Açık
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C
Sal 19°C

Definecilerin kaçak kazıları 3 bin 500 yıllık Trak dolmenlerine zarar veriyor

Definecilerin kaçak kazıları 3 bin 500 yıllık Trak dolmenlerine zarar veriyor
22 Şubat 2022 12:30
A+
A-

– Trakya’ya adını veren Traklar’dan günümüze ulaşan 3 bin 500 yıllık dolmenler (Yan yana duran dik taşların üzerine kapatılmış yassı taştan yapılmış genellikle mezar olarak kullanılan tarihi yapı) definecilerin kazı ve tahribatı yüzünden zarar görüyor.
Bölgede yapılan yüzey araştırmaları ve diğer çalışmalar, Traklar’ın mezar anıtı ve tören alanı olan dolmenleri geç bronz çağına tarihlendiriyor.
Ancak “içerisinde gömü var” efsanesi nedeniyle definecilerin hedefi haline gelen bu önemli tarihi yapılar, define kazıları nedeniyle zarar görüyor.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, AA muhabirine Trakya kültür mirasının en eski ve önemli eserleri arasında olan 3 bin 500 yıllık olduğunu belirttiği dolmenlerin kaçak kazılar nedeniyle zarar gördüğünü söyledi.
Beksaç, Edirne’de tespit edilmiş 60’tan fazla dolmenin bulunduğunu ifade etti.
Anıtsal yapıların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Beksaç, şunları kaydetti:
“Dolmenler çok hızlı tahrip oluyor. Eskiden çok daha iyi durumda olan dolmenleri bugün ağır hasarlı veya yok olmak üzere bir durumda görüyoruz. Bundan dolayı çok büyük üzüntü duyuyorum. Definecilerin dolmenlere yönelik çılgınca bir merakı var, dolmenlerdeki tahribatta definecilerin çok büyük rolü var. Dolmenlerde maddi değeri olan bir şey yok. Buralardan kıymetli bir malzeme çıkma olanağı yok. Dolmenlerin kullanılmış olduğu süreçte buralara değerli malzeme koyma anlayışı yok. Ben yaptığım kazı çalışmalarının çoğunda iskelet kalıntısı dahi bulamadım. Çünkü bunların çoğunun mezar olarak kullanılmadığını görüyoruz. Bu yapılar yılın belli dönemlerinde ayin yapılan birer kült anıtı. Bunların içleri boş. Etrafında sadece keramikler var. Bunların dışındaki metal malzemelerin de bir değeri yok.”
– “Dolmenler turizm açısından değerli”
Prof. Dr. Beksaç, dolmenlerin korunarak geleceğe taşınması ve turizme kazandırılması gerektiğini dile getirdi.
Dolmenlerin kültürel bir değer olarak ön plana çıkarılması ve turistik bir değer olarak değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Beksaç, “Bu eserler kültür turizminin temelini oluşturur. Dolmenlerin bulunduğu tüm ülkelerde bu eserler çok önemli yer tutar. Buralarda dolmen turu ve gezileri yapılır. Özellikle son dönemlerde dolmenlerde tören ve ayinler de yapılıyor. Dolmenler turizm açısından değerli. Fransa, İspanya, İngiltere ve İspanya’da önemli turizm girdisi sağlıyor. Bizim de gerçek anlamda koruyup değerini bilmemiz gerekli.” diye konuştu.(AA)