Dolar 32,3195
Euro 35,0491
Altın 2.308,99
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 22°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
22°C
Parçalı Bulutlu
Cum 20°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C

“Saadet Partisi 6’lı masada yapıştırıcı rolü oynuyor”

“Saadet Partisi 6’lı masada yapıştırıcı rolü oynuyor”
1 Aralık 2022 09:56
A+
A-

Trakya Demokrat’a konuşan Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Halil İbrahim Kart, 6’lı masa için, “Lokomotif CHP ama vagonları bir arada tutan Saadet Partisi’dir” yorumunu yaptı.

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Halil İbrahim Kart, Trakya Demokrat gazetesine verdiği röportajda, Türkiye’nin yaşadığı sorunları ve bu sorunlardan kurtulmak için parti olarak yaptıkları çalışmalarını anlattı. Kart, Saadet Partisi’nin de içinde bulunduğu 6’lı masa ittifakının çabasıyla getirilecek güçlendirilmiş parlamenter sistem sayesinde, ülkenin sıkıntılarından kurtulabileceğini ileri sürdü.

Kart, “6’lı masadakiler, kendi parti çıkarından çok, Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlardan kurtarılması olayını ön planda tutuyor. Ancak ben en çok da CHP’yi takdir ediyorum. Öncelikle elini taşın altına koyan parti o dur. Bizim partimiz ise 6’lı masada yapıştırıcı rolü oynuyor. Diğer partileri bir arada tutan bir duruşu var” dedi. 

6’lı masa ittifakının Tekirdağ’da yerele inemediği düşüncesine katıldığını belirten Kart, “Bu durumun suçlusu 6’lı masanın katılımcıları değil. 6’lı masayı öcü gibi gösteren bir Cumhur İttifakı var. “6’lı masanın gizli ortağı HDP’dir” gibi söylemler, yereldeki insanları olumsuz etkiliyor. 6’lı masa kendini yerel anlamda da tam olarak ifade ettiği takdirde, Cumhur İttifakı’na halkın desteği daha çok azalacak” diye konuştu.

“Ak Parti, CHP’yi dünden bugüne tüm olumsuzlukların sorumlusu gibi gösteriyor. Başarılarının yarısı CHP’yi suçlamalarından kaynaklanıyor” diyen Kart şöyle devam etti: “Şuan Türkiye siyasi duruş olarak ikiye bölünmüş bir durumda. Bir tarafta Cumhur İttifakı, diğer tarafta bizler. Ve açıkça ifade etmeseler de, CHP ile ittifak yapıyor diye Saadet Partisi’ni “hain” olarak görüyorlar. Ama bir yandan da vicdanları buna elvermiyor.”

6’LI MASA OLARAK YERELDE DE BİR ARAYA GELMEYİ PLANLIYORUZ

6’lı masada yer alan partilerin il başkanları birlik ve beraberlik içinde olunduğunu halka göstermek için ele ele sokağa inmeyi düşündü mü?

Biz bu olayı gerçekleştirmek için il başkanları olarak bir program yapmak istedik. Hem CHP hem DEVA hem de Gelecek Partisi ile aynı konuyu ele aldık. Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde birlikte bir kahvaltı programı gerçekleştirip, yukarıda genel başkanlarımız toplanıyor, aşağıda da il başkanları olarak bizler bir aradayız mesajı verecektik. Ancak o an için İyi Parti sanırım zaman açısından uygun pozisyonda değildi. Biz de programı iptal ettik. Çünkü beş parti toplantıda bir araya gelip, biri eksik kalınca, halk arasında kuşkulara neden olabilirdi.

İl başkanları olarak bir araya gelememeniz İyi Parti’den mi kaynaklandı?

Hayır. Sanırım onlar için zaman konusunda bir sıkıntı oldu. Aynı programı ileriki günlerde Gelecek Partisi ya da İYİ Parti’nin ev sahipliğinde yapabiliriz.

6’lı masa üyesi partilerin genel başkanları “biz yukarıda bu birlikteliği kurduk ancak parti örgütlerimiz özgün ve müstakil durumlarını muhafaza etsinler. İleride nasıl olsa rakip partiler olacağız. Fazla iç içe olmaya gerek yok. Kendi öz kimliğimizi muhafaza edelim” diye düşünmüş olabilirler mi?

Saadet Partisi olarak seçim ittifakı, koalisyon bile yapsak zaten biz parti olarak öz kimliğimizi koruyan bir partiyiz. Saadet Partisi’nin 6’lı masada bulunuş amacı; Tayyip Erdoğan gitsin, yerine Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu ya da bir başkası gelsin değil. Ortada bir sorun var mı, var! Bu hükümet ile olmadığı aşikar. Eğitim sisteminden tutun da sağlık sistemine, üretime kadar çok fazla sorun var.

6’lı masada sadece ortak aday konusunda bir destek kararı var. Yoksa 6’lı masanın içinde sanki birlikte seçime gireceklermiş, tek parti bayrağı altında seçime girilecekmiş diye bir şey yok. Herkes kendi parti bayrağıyla seçme girecek. Sadece ortak adaylık kısmında birliktelik olacak. Bu yalnızca ortak aday konusunda varılmış bir mutabakattır.

AMACIMIZ SEÇİM KAZANILDIKTAN SONRA DA İŞ BİRLİĞİNE DEVAM ETMEK

Seçim kazanıldıktan sonra, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte de yine bir iş birliği yapılacaktır mutlaka..

Bizim partimizin amacı da o zaten. Biz güçlendirilmiş parlamenter sistemi destekleyen bir partiyiz. Bizim derdimiz Erdoğan’ın gitmesi değil. Bizim şahsılarla ilgili derdimiz yok. Bizim derdimiz ülke. Bizim derdimiz sistemle.

6’lı masada Saadet Partisi’nin oluşu orada yapıştırıcı bir güçtür. Ankara çok iyi görüyor bunu. CHP ve İyi Parti’nin bir arada seçim ittifakı yapması… bunların dizaynı zor iştir. Bizim partimizin 50 yıllık bir siyasi geleneği var. Gelenek var, altyapı var, yapabilirliğimiz daha fazla. Dolayısıyla Saadet Partisi’ni yapıştırıcı güç olarak görüyorum.

Önümüzde genel seçimler var, yakın gelecek ile ilgili öngörünüz nedir?

Ümidimiz 6’lı masanın başarılı olması. Bir dört yılın daha verilmesine çok karşıyım. Ekonomiye bakıyorsunuz; Çok büyük bir rakama varan dış borç var. Gelirimize bakıyoruz; arttıramıyorlar. Sadece vergi arttırarak, gelir elde ediyorlar. Üretime dair hiçbir yatırım yok. Eğitim sistemine bakıyoruz; yapboz haline dönüştürdüler. Ak Parti eliyle Müslümanlara yaptırılanlar, CHP eliyle yapılsaydı Türkiye’de isyan çıkardı. Domuz etinin satılır hale getirilmesi AK Parti eliyle olmuştur, bunu CHP yapmadı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı AK Parti’nin değil de, CHP’nin kabul ettiğini düşünsenize. Dolayısıyla benim şahsi fikrim AK Parti eliyle Türkiye’ye verilen zarar, bütün Cumhuriyet tarihi boyunca verilmemiştir.

YÜZDE 52’Yİ GEÇEN HERKES GÖNLÜMDEN GEÇEN ADAYDIR

Cumhurbaşkanlığı adayı ne gibi kriterlere sahip olmalı?

Yüzde 52’yi geçen herkes benim gönlümden geçen adaydır. Partinin bakış açısı demeyelim ama basına yansıdığı kadarıyla İyi Parti, Mansur Yavaş üzerinde yoğunlaştı. Ama CHP buna biraz çekimser bakıyor. Kim aday olur bilemeyiz. Ama benim gönlümden geçen Temel Karamanoğlu.

Saadet Partisi’nin Tekirdağ’daki oy potansiyeli ne durumda?

Yerel seçimlerde yüzde 3, genel seçimlerde yüzde 1 ile 1,5 civarında. Bunu arttırmamız lazım. İl başkanı olarak teşkilatımla birlikte esnaf ziyaretleri yapıyorum. Maalesef ki esnafın şu korkusu var; diyorlar ki: ‘ biz Temel Beyi seyrediyoruz. Gerçekten de güzel şeyler söylüyor. Evet, dürüst insanlarsınız. Ama yüzde 1’siniz. Size verdiğimiz oy boşa gidiyor. Bu endişeyle bize oy vermeyenler, İYİ Parti’ye vereceklerini belirtiyorlar. Aslında oy, bizim oyumuz. Bu endişe var insanlarda. Ama yukarıdakilerin, aşağıyı biraz rahatlatması lazım. Bizim, Ak Parti’de emanet oylarımız var. Milli görüşte emanet oylarımız var. Bizim bu emanet oylarımızı geri almamız gerekiyor.

Yukarının, aşağıyı rahatlatması gerekir derken, parti genel başkanlarını mı kastediyorsunuz?

6’lı masa elinden geleni yapıyor bence. Sadece şu var;  biz televizyonlar tarafından yönlendirilen bir toplum haline geldik. Biz de okuma yok. İnternet elimizin altında ama internetten, farklı kaynaklardan haber okuyayım diye bir alışkanlığımız yok.

HER PARTİ SEÇİME KENDİ BAYRAĞI VE LOGOSU İLE GİRECEK

Bu rahatlatma nasıl olmalı sizce?

Bu rahatlatma bence; teşkilatların üzerinde olmalı. Teşkilatlar olarak üyelerimize 6’lı masa ile ilgili bilgilendirme yapmalıyız. Benim üyem zannediyor ki, biz CHP bayrağı altında seçime gireceğiz. Çünkü televizyondan duyduklarından olayı bu şekilde anlıyor. Hâlbuki öyle bir şey yok.

Siz parti olarak bunu anlatamıyor musunuz, üyelerinize?

Aslında anlatması çok basit. Bana bir ‘medya verin, ben de size bir iktidar’ vereyim deniliyor ya, medyanın hepsi arkanızda durması lazım. Bizim tek ümidimiz 6’lı masa. Tekrar ediyorum 6’lı masa demek, bir partiye ilhak olmak demek değil. Koalisyonlar da yapılabilir, bu da gayet normal.

Geleceğimizin bir dört yıl daha, AK Parti’nin eline verilmesine benim vicdanım elvermiyor. Geleceğimizi zaten satmışlar. Çocuklarım borçlu, torunum dahi olsa bu ülkede borçlu doğacak. Bugünkü borçları biz 20 sene sonra bile hala ödüyor olacağız.

Bir köprü yapıyorsunuz, 3 milyar dolar maliyetli ama siz 7 milyar dolara mal ediyorsunuz. Griye kalan 4 milyarı soran yok.

CHP’Yİ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDUĞU İÇİN TAKDİR EDİYORUM

Sizce, Türkiye’de yaşanan sosyal ve ekonomik sıkıntılardan kurtulma düşüncesi, 6’lı masadaki partililerin kendi şahsi menfaatlerinin önüne mi geçti?

Kesinlikle. Şu an mevcut hükümet artık bunu yönetemiyor. Değişmesi gerek. Ben en çok da CHP’yi takdir ediyorum. Elini taşın altına koyan parti o dur.

Yani 6’lı masaya lokomotiflik yapan CHP’ mi?

Aynen. Ben şahsen Kemal Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyorum. Onlarda biliyorsunuz laik bir kesim var. Kemalist bir kesim var. Biraz da sosyalist bir kesim var. Dolayısıyla onlar bu durumu kendi tabanına anlatabilmişken, kendi tabanını burada organize edebilmişken, bize de bu eyleme katılmak gerekir. Yani biz, geçmişte kendi çizgimizi koruyarak, koalisyon yaptık. Bırakın seçim ittifakını, 1973 -1974’te CHP ile koalisyon kurduk. Biz, geçmişte koalisyon yaptık, yine yaparız. Sadece ülke menfaatini, bir de kırmızı çizgilerimizi gözetiriz.

BİZİM ETKİMİZ, 6’LI MASADA DAHA FAZLADIR

6’lı masadaki Temel Karamollaoğlu’nun kişiliği ve siyasete bakış açısının yeri nedir sizce?

Ben, Saadet Partili olmasaydım da, Temel Karamanoğlu’nu severdim. Şahsen tanıyınca daha da çok sevdim. Bir kere onda yılların birikimi var. Arabulucu. Saygı gören. Kemal Beyin çok saydığı, takdir ettiği, diğer parti başkanlarının da çok takdir ettiği, saygı gösterdiği biridir. Biz, aldığı yüzdelik oy dilimiyle kıyaslanacak bir parti değiliz. Bizim etkimiz, 6’lı masada daha fazladır. Temel Karamanoğlu, 6’lı masada yapıştırıcı bir rol oynuyor.

AK Parti’nin, Saadet Partisi’ni, 6’lı masadan çekme girişimi vardı ama başarılı olamadı. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İYİ Parti’ye de “masayı bırak” teklifi oldu. Bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

Bu beklenen bir teklifti. Bunu herkese yapacaklar. Selahattin Demirtaş’ın uçakla  Diyarbakır’a götürülmesi mesela. Bunlar siyasi değil mi sizce? İnsanlık için mi yapıyorlar? 6’lı masa olarak güçlü duruyoruz. Bir sene önce “bizim CHP ile ne işimiz var” diyen bir tabanımız vardı. Ama artık bu kanıda değiller. Bizim partimiz ne derse, topyekun yapmaya hazır bir tabanımız var. Bu konuda hiçbir problem yok.

6’lı masa, bu ülkenin bir ihtiyacıdır. Çünkü şuan her şey, bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı. Ben, bütün AK Partili arkadaşlarıma, “siz, bu başkanlık sistemiyle, ileride Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı olarak görmek ister misiniz?” diye soruyorum. “Hayır” diyorlar. “Peki Erdoğan’ı görmek ister misiniz?” diyorum, “evet” yanıtını veriyorlar. Demek ki oylar şahsa binaen verilmiş. Bunun, bu ülkeye bir faydası yok.

Bence kim olursa olsun topyekun, ülkesini seven herkesin 6’lı masaya sahip çıkması gerekiyor. Daha sonra zaten herkes, kendi siyasetini kendi yapacak.

Biz, 6’lı masayı desteklediğimiz için dinden çıktık diye bir şey yok. Bizim hala kırmızı çizgilerimiz var. Hala İstanbul Sözleşmesi ile ilgili kırmızı çizgilerimiz var. Hala erkek erkeğe evliliğe parti olarak karşıyız. Hala faize karşıyız. Bizim için faizin yüzde biri de haramdır, yüzde yüzü de.

6 PARTİNİN BİR ARAYA GELMESİ TAKDİR EDİLMELİ

Konuşmalarınızdan, parti olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı olduğunuzu ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi istediğinizi anlıyoruz.

Ben bir işverenim. Biliyorsunuz ki şu an en fazla artan asgari ücret. İki katından fazla arttı. Alım gücüne bakıyorsunuz; mazot 7 liraydı, şuanda 26- 27 lira. Ben bunu müşterime yüzde olarak 30 yansıttığım zaman, fabrikalar haklı olarak, “sen ne yapıyorsun?” diyor.  AK Parti iktidara geldiğinde bir asgari ücret ile 13 çeyrek altın alınırdı. Şu anda 20 çeyrek altının fiyatı 20 bin TL’yi geçiyor. Bir de bunu beğenmiyorlardı. Çay-simit hesabı yaparak insanlara anlatıyorlardı. Çay-simit hesabını şimdi yapsınlar da görelim. Bir simit, bir çay on lira oldu. Tek kişi için üç öğün 30 lira eder. Durum böyleyken 5 bin 500 TL asgari ücreti vatandaşa reva görüyorlar. Bunun değişmesi lazım. 6 parti bir masada bir araya gelmişse bunu takdir etmek gerekiyor.

Tekirdağ’daki yerel hizmetleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ne Süleymanpaşa Belediyesi’nin ne de Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini beğenmiyorum. Ben Çerkezköy’de oturuyorum. Üç senedir Çerkezköy-Tekirdağ yolu bitmez mi! Maksimumum 6 ayda bitecek bir proje, üç senedir bitmiyor. Bittiği zaman CHP’li fanatikler “çalıştık yol yaptık” diyecekler. Hayır. “Neden üç senedir bitmedi” diye eleştirmek lazım.

Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında, iktidar – muhalefet arasında yaşanan çekişmeden kaynaklı bir hizmet yetersizliği olabilir mi?

Bu şekilde duyumlar alıyoruz ama ben görmedim. Bazı belediyelere tolerans tanındığı, bazı belediyelerin işlerinin, projelerinin erken onay aldığı, bazılarının bilerek geciktirildiği şeklinde iddialar var.

TEKİRDAĞ’DA BELEDİYE HİZMETLERİNDEN MEMNUN DEĞİLİZ

Parti olarak hem Büyükşehir Belediyesi’ne hem Süleymanpaşa Belediyesi ve diğer ilçe belediyelerine önerileriniz veya talepleriniz oluyor mu?

Elbette ki oluyor. Yazılması gerekenleri yazıyor, söyleyeceklerimizi söylüyoruz. Ben sadece şu konuda muzdaripim; bunu yapan Saadet Partisi olsaydı, üç senedir bir yolu bitiremeseydi, ben bugün kendi belediye başkanımı eleştirirdim.

İki belediye başkanının hizmetlerinden memnun değil misiniz?

Şahsen ben Kadir ağabeyi (Kadir Albayrak) severim.

“Arkadaşlıkları güzel ama hizmetleri güzel değil” mi diyorsunuz?

Kadir ağabeyin arkadaşlığı güzel ama Cüneyt Yüksel’in arkadaşlığı iyi değil! Ben yüzüne de söyledim.

Saadet Partisi yerel seçimlere nasıl hazırlanıyor?

Tekirdağ’ın birçok sorunu var. En önemlisi de sözde, kirliliğin kaldırıldığı Ergene nehri. Bizim Ergene nehri ile ilgi parti olarak çalışmalarımız var. “Temizledik” diyorlar ama nehir hala zehir saçıyor. Parti olarak projelerimiz var. Tekirdağ ile ilgili 7 büyük projemiz var. Ama bunu seçim sürecinde açıklayacağız.

Sizin belediye başkanlığı adaylığı gibi ileriye dönük bir planınız, düşünceniz var mı?

Hayır, yok. Ama partim ne görev verirse yaparım. Milletvekilliği için de bu geçerli. Şahsi istek değil, görev verilirse yaparım.

İKİNCİ ADAMLARIN TEKİRDAĞ ADINA YAPTIĞI ÇALIŞMA YETERSİZ

Tekirdağ’ı temsil eden milletvekillerimizin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeterli değil! Neden değil? Çünkü hem iktidar partisinin hem de ana muhalefet partisinin ikinci adamları Tekirdağ’dan. Mustafa Şentop ve Faik Öztrak. Bu ikinci adamların, Tekirdağlı olmalarına rağmen, burası için yaptıkları işler sizce yeterli mi? Aşikar bir hizmetleri var mı?

Tekirdağlı iki adam, kent için bir şeyler yapamıyorsa, bu sadece onların suçu da değil aslında. Halkta da biraz suç var. CHP ve Ak Parti Tekirdağ teşkilatlarının da büyük suçu var. Süleyman Demirel Ispartalıydı, Cumhurbaşkanı olmadan önce ve olduktan sonraki Isparta’ya bakın, arada 50 yıllık bir değişim görürsünüz. Mustafa Şentop Tayyip Beyle bire bir görüşebilen bir insan. Faik Öztrak’tan habersiz Trakya’da siyaset olmuyor.

Bizim milletvekili anlayışımız diğer partilerdeki gibi değil. Biz, milletvekillerimizi çok çalıştırırız. Biz, onu yükle göndeririz. O, bizim oradaki hizmetkârımızdır. Dolayısıyla o, Tekirdağ için bir şeyler yapmak zorundadır. Ama lafı yere düşmeyecek iki kişinin hizmetleri sizce yeterli mi? 5-10 senedir bu böyle devam ediyor. Hangisi için, “buraya şu projeyi yaptırdı” diyebiliyoruz?

NÜFUS ARTIYOR AMA KENTSEL GELİŞME YOK

Son 20 yılı değerlendirdiğimizde Tekirdağ’ın ekonomik, sosyal, kültürel gelişimini yeterli görüyor musunuz?

Tekirdağ’da 5 tane büyük organize sanayi bölgesi var. Ben bunun getirisinden çok, götürüsüne de bakarım. Tarıma en elverişli araziler Tekirdağ’da. Tarıma elverişli yerlere fabrika yapacaksınız, tarıma elverişsiz yerlerdeki insanların da göç etmesine neden olacaksınız. Çerkezköy için konuşuyorum; iki seçim arasındaki nüfus 120 binden 184 bine çıktı. Her ay bir tane bize okul lazım. Yetmiyor. Bu hale getirmek sizce mantıklı mı?

İkitelli’yi yine buraya getirmek istiyorlar. Yine gündemde. Karadeniz ve doğudan Kapaklı ve Çerkezköy’e büyük göç var. Çünkü insanlar artık doğdukları yerde iş bulamıyorlar.

Tekirdağlı vatandaşlara gelecek adına önerileriniz var mı?

“Vatandaş, tarlasını satmasın” diyeceğim ama dönümü milyon dolarlar ediyor. Organize sanayinin dönümü 3 milyon dolar. Demek ki bu durum, buradaki halkın kafasını çeliyor. Ben Konyalıyım, Konya az göç veren iller arasındadır. Çünkü sanayisi var. Hemen yanında Sivas var ama çok göç veriyor. Türkiye bir Tekirdağ’dan, Trakya’dan, İstanbul’dan ibaret değil ki! Kapaklı da 40 dakika trafikte kaldığımı biliyorum Yıldız Kent Kavşağı’nda okul servileri trafiğe çıktığı anda trafik felç oluyor. Bu yığılma nereye kadar gider, ne olur bilmiyorum.

Röportaj: Elçin YILDIRAL / Tuncay DAĞLI