Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ °C
Tekirdağ
°C
°C
°C
°C
°C

TEKİRDAĞ’DA EĞİTİM CAN ÇEKİŞİYOR!

TEKİRDAĞ’DA EĞİTİM CAN ÇEKİŞİYOR!
11 Eylül 2023 10:50
A+
A-

>>Tekirdağ’da okullar ve derslikler yetersiz, bir okulda 40 kişilik öğrenci varken, okul koridorları dersliklere dönüştürülüyor. 1999 depreminden bu yana okullarda güçlendirmeler şimdi yapılıyor.  Yollar yapıldı, köprüler yapıldı ancak okul tadilatları bütçe yetersizliğinden bitmiyor.

>> Okullarda müzik, beden eğitimi ve resim iş öğretmeni olarak branş öğretmenleri yok. Birçok okulda laboratuvarlar kapalı. Oysa atanamayan bir sürü branş öğretmenlerimiz var.  Bu eğitim sistemi ile okullardan nasıl sanatçı, sporcu ve bilim insanı çıkar!

>>Branş öğretmenleri eksik iken okullara imam ataması yapılacak. Tekirdağ pilot bölge seçildi. Ancak biz de Eğitim İş olarak velilere şunu anlatacağız; velinin izni olmadan hiçbir öğrenci bu etkinliklere alınamaz.

Ders zili çaldı, yeni eğitim öğretim yılı yine bir dizi sorunlar ile başladı. Artık kronik sorun haline gelen yetersiz sayıdaki derslikler, okullarda bir türlü bitmeyen güçlendirme tadilatları, öğretmen eksikliği gibi fiziki zorluklara, bu yıl ÇEDES projesi ile okullara imam atanması da gündemde.

Tekirdağ’da ise sorunlar giderek artıyor. Eğitimdeki sıralaması 66. sıraya kadar düşen Tekirdağ’da bazı okullarda sınıftaki öğrenci sayısı 40’ı bulurken, derslik sayısını artırabilmek için koridorlar sınıfa dönüştürüldü.  Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle tadilatı devam eden okullar,  hem öğrencileri hem öğretmenleri mağdur ederken, bazı okullarda laboratuarlar kapatılırken,  bazı okullarda branş öğretmenleri bile yokken;  Tekirdağ ÇEDES uygulaması için pilot bölge seçilen üç ilden biri oldu.

Yeni eğitim öğretim yılının hangi sorunlarla başladığını Eğitim İş Tekirdağ Şube Sekreteri aynı zamanda  35 yıldır sınıf öğretmenliği yapan Rıdvan Dırak ile konuştuk.

‘ÖĞRETMENLER NİTELİKLİ İNSANLARDAN SEÇİLMELİ’

Öğretmenlerin nitelikli insanlardan seçilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerine başlayan Dırak, “Öğretmenlik mesleği en nitelikli insanların seçtiği bir meslek haline getirilmeli.  Ancak şartlar buna uyun değil. Nedeni, sayılar farklı kaynaklarda farklı olmasına rağmen ortalama 1 milyona yakın Eğitim Fakültesi veya Fen Edebiyat Fakültesi’den mezun olan pedagojik formasyon alan,  atanabilecek durumda 1 milyona yakın öğretmen var” diye konuştu.

Öğretmen atanabilmeli” diyerek devam eden Dırak şöyle devam etti: “Özel okullarda çalışan ciddi sayıda öğretmenler bulunuyor. Büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışıyor. Hatta asgari ücretin altında çalışan öğretmenlerimiz var. Güvencesiz çalışıyorlar, 1 yıllık sözleşmeleri bitince yenilenmiyor sözleşme, niye yedeği çok çünkü!

‘DEVLET,  85 BİN ÖĞRETMENİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÇALIŞTIRIYOR’

Bunun yanında devlette asgari ücretin altında çalışan geçen seneki rakama göre 85 bin ücretli öğretmen var. Böyle bir rezillik olabilir mi? Öğretmeleri öyle katagorize ettiler ki; Başöğretmen, uzman öğretmen, öğretmen, sözleşmeli öğretmen ve ücretli öğretmen şeklinde. Niteliklerine baktığımızda bunların hepsi ciddi eğitim almış, ciddi sınavlardan geçmiş, KPSS denen bela bir sınavdan geçmişler, seçilmişler bu insanlar daha bu öğretmenleri niye katagorize ediyorlar. Öğretmenin başı sonu falan yok hepsi öğretmen!

Öğretmen olarak ayrıştırılmaya karşıyım ama benim o sınavdan kazanacağım 3 bin TL’ye ihtiyacım var. O yüzden girmek zorunda kaldım. Binlerce öğretmen de öyle girdi.”

‘MEB HESABI İLE GERÇEKLER UYUŞMUYOR’

Tekirdağ’da eğitimde yaşanan sorunları da ele alan Dırak, okul ve derslik sayısının az olmasına vurgu yaptı.  Dırak, “İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yeterli olup olmadığını sorsanız,   muhtemelen size öğrenci sayısını, okul ve derslik sayısına bölerek ve ortaya çıkan sonucu söyleyecektir. Bu da derslikteki öğrenci sayısının 20-25 civarında gösterir.  Ancak dağılım bu hesaba göre olmuyor. Ben bu yıl birinci sınıf okutuyorum şu anda 36 öğrencim var ama 38 olma ihtimali de söz konusu. Ama bir başka okulda 12-13 kişilik sınıflar var. Bu neden oluyor, bunu sorgulamak gerekir.  Adrese dayalı bir sistem çıkartmışlar. Veli gözüyle baktığımızda en kıymetli olan çocuğum için de en nitelikli en doğru olduğunu düşündüğüm öğretmeni seçmek isterim.  Ama sistem buna izin vermiyor. İnsanlar da bunun yollarını buluyorlar, adreslerini değiştiriyorlar. Bence haklılar. Ancak o okullarda yığılma oluyor bu kez. Derslik yok çözüm bulamıyorlar. Şehrimizin çok güzide bir okula gittim geçen günlerde koridorun bir ucunu bölmeye çalışarak derslik haline getirmeye çalışıyorlardı” diye konuştu.

‘ÖRNEK OKULLAR ÇOĞALTILMALI’

Dırak çözüm için örnek vererek şöyle devam etti:  “Öğrenci sayısı az olan okullarda Rıdvan Dırak olarak ben çalışabilirim. Tercih edilen öğretmenleri bu okullarda görevlendirerek, o okullar için çekim alanı oluşturabiliriz. Ama şehrimizde velilerin tercih ettiği okullar çoğaltılacağı yerde hiç böyle bir endişe yok. Yine örnek vereyim, 50. Yıl Ortaokulu bundan 3-4 yıl öncesine kadar çekim alanı olan bir okuldu. Şu anda sınıflarında yeterli öğrenci bulunmuyor. Niye bu hale getirildi? Sorgulansın! Okul müdürü yukarıdan gelen emir doğrultusunda kura ile sınıflar oluşturuyor. 50. Yıl Ortaokulu’nda öğrenci sayısını düşüren, çekim alanı olmaktan çıkaran bir okul müdürü büyükleri tarafından başarılı görülüyor herhalde. Ama bence başarılı değil! Onu bireysel olarak eleştirmiyorum; tarz bu, bu tarzın ben doğru olmadığını düşünüyorum. Nitelikli okullar artırılmalı. Örnek okullar çoğaltılmalı.”

‘KARACAKILAVIZDA BİR OKUL YIKILACAK’

Okulların güçlendirilmesinin günümüze kalması ile ilgili olarak eleştirilerini de dile getiren Dırak, “1999 depreminin üzerinden 24 yıl geçmiş, okulların tadilatının bugünlere kalması ilginç” dedi.  Dırak,  “Tadilatların bitmemesinin nedeni bütçe. ‘Yol yapıyoruz, köprü yapıyoruz’ diyorlar ama önce okullar yapılmalı. Okullar yüzde yüz güvenilir hale getirilmeli. Bununla ilgili çarpıcı örnek vereyim, Karacakılavuz köyünde iki tane okul var. Biri köyün içinde biri girişinde. İçinde olan ilkokul olarak diğeri ortaokul olarak kullanılıyor. Yapılan incelemelerde köyün girişindeki okul ile ilgili güçlendirme kararı alındı. Oradaki öğrenciler, köyün içindeki ilkokula taşındı. Buraya kadar durum normal görünüyor. Bu arada tadilat işlemi bitiriliyor, ama bu kez çocukların bir yıldır eğitim gördüğü köyün içindeki ilkokul ile ilgili yıkım kararı veriliyor. İnanın dehşete düştüm! Bunun hesabını kim verebilir ki! Burada okuyan çocukların tamamı tadilat edilen okula alınıyor şimdi.

‘İNECİK’TEKİ ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER 

BARBAROS’A GİDİP GELİYOR’

Sadece bu da değil; İnecik’teki öğretmeler ve öğrenciler Barbaros’a gidiyor. İnecik’teki okul binası da güçlendiriliyor. Köy okullarının durumu içler acısı. Örneğin Mahramlı’ya giderken yolun kenarına yapılan o devasa okul binasına içim acıyarak bakıyorum. İçler acısı durumda. Her türlü boş şişeler, kırılmış sıralar, camlar…okul olarak kullanılmıyor en azından başka bir amaçla kullanılabilir hale getirilsin o zaman!

SPORDAN, SANATTAN BİLİMDEN UZAK ÖĞRENCİLER…

Eğitimde nitelik açısından da sorunların yaşandığını kaydeden Dırak, 80 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin Dünya çapında yüzlerce  sanatçı ve sporcu çıkarması gerekirken, neden çıkartamadığının temelini şu sözlerle ifade etti: “4-5 milyon nüfusu olan Hırvatistan yüzlerce futbolcu, voleybolcu, basketbolcu, tenisçi çıkarıyor. İstanbul’un dörtte biri Hırvatistan. 80 milyonluk ülkeden her branştan dünya çapınca sporcu sanatçı nasıl çıkmaz ki?

Bence fırsat verilmiyor. Ben ilkokul öğretmeniyim. Benim okulumda beden eğitimi öğretmeni yok, müzik öğretmeni yok, görsel sanatlar eski adıyla resim iş öğretmeni yok.  Spor salonları yok, müzik dersi işleyecekleri derslik yok, resim atölyeleri yok. Benim okulumdan sanatçı ve sporcu nasıl çıkacak? İlkokulların hiçbirinde branş öğretmenleri yok, dersleri var ama. Bu derslerin tamamını sınıf öğretmeni yaptırıyor. Bizler bir beden öğretmeni kadar becerikli değiliz, bir resim öğretmeni kadar becerikli değiliz, ben müzik aleti çalmasını bilmiyorum ki!

Binlerce resim iş müzik ve beden eğitimi öğretmenlerimiz var, bu öğretmenlerimiz istihdam edilsin. Eskisi gibi okullarda bu bölümlerin ders saatleri artırılsın, o zaman göreceksiniz iyi sporcular sanatçılar çıktığını. Atanmış hangi branş öğretmeni var; Din Kültürü öğretmeni. Bireysel olarak söylüyorum, din kültürü eğitimini resim iş eğitiminden daha nitelikli verebilirim. Çünkü kitaptan bilgileri aktaracağım. Ama benim resim yeteneğim yok.

Birçok okulda laboratuvarlar da kapatıldı. Fen Bilimi derslerinde uygulamalı ders alamıyor çocuklar. Bilimin temeli bu laboratuvarlardır oysa.Tekirdağ’da 28 yıldır öğretmenlik yapıyorum, eğitim sıralamasında 10-12’inci sıralamaları gören bu kent şimdi 66’ıncı sırada.  Neden sıralamalarda geriye düştüğümüzü bazı yöneticilerle konuştuğumuzda şunu diyorlar; ‘Tekirdağ’da akademik yönden düşük seviyede olan öğrencilerin sınava katılmadığını özellikle LGS’ye katılmadığı başarının o yüzden yüksek çıktığını belirtiyorlar. Diğer bir gerekçe olarak da Kapaklı- Çerkezköy gibi yerlere çok göç alındığı söyleniyor. Ama ben bunlara şahsen katılmıyorum. Yıllardır LGS sınav sonuçları açıklanmıyor. Neden açıklanmıyor, neden saklanıyor?  Merak ediyorum ben bir öğretmen ve veli olarak. İdareciler, öğretmenler, veliler, öğrenciler bunu bütün paydaşlar bir araya gelerek derin derin tartışmalı. Ama özgür düşünceleri ile. Ama saklıyorlar bilgileri saklanan bir şey de nasıl tartışılsın ki!

ÖĞRETMEN CAMİDE İMAMLIK YAPABİLİR Mİ?

ÇEDES uygulamasında Tekirdağ’ın pilot bölge olmasını ise Dırak şu sözlerle değerlendirdi: Tekirdağ’da şu anda imamlar atanmadı. Ama bu uygulama tedirgin ediyor bizi. Eğitim iş olarak ciddi mücadele edeceğiz.

Bu uygulamalar bir proje olarak sunuluyor. Pedagojik formasyonu olmayan eğitim fakültesinde eğitim görmeyen imamın okulda ne işi var.  Küçümsemiyorum imamları ama bu niteliklere sahip değiller, Bu şuna benziyor camide küçük bilgilerimle imamlık yapacak çapta değilim ben.

Biz de sendika olarak velilere şunu anlatacağız, velinin izni olmadan hiçbir öğrenci bu etkinliklere alınamaz.  İmamların ne anlayacağını bilmiyoruz, sevgi mi olur, ahlak mı olur ki ben çocuklarıma bunları anlatabilirim. Ben bir öğretmen olarak velimin izin vermediği bir öğrenciyi sınıfımdan vermeyeceğim.

Bu şehirde doğmuş büyümüş, ve 28 yıldır bu şehirde  öğretmenlik yapan biri olarak da velilerin bu projeyi destekleyeceğini düşünmüyorum.

‘İL VE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİ

BİZİ BAYA CİDDİYE ALMALI’

Dırak son olarak İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine çağrıda bulundu. Eğitim iş sendikası olarak Tekirdağ’da Cumhuriyet tarihinin en büyük örgütlenmesini gerçekleştirdiklerini söyleyen Dırak, “Bu kadar nitelikli sayıca da çok öğretmen grubundan fikir alınmıyor. Eğitim konusunda söyleyecek o kadar çok şeyimiz var ki? Bizler aranan kişiler olmalıyız. Biz,  her gelen İl Milli Eğitim Müdürüne müdürler toplantısında tüm sendikalardan birer temsilci katılsın, görüş bildirsinler diye öneride bulunuyoruz. ‘Tamam’ derler ama böyle bir il milli eğitim müdürü ile henüz karşılaşmadık.

Her ikisiyle de aslında iletişim kurabiliyoruz. Ama hep bizim taleplerimiz ile oluyor iletişim kurmak. Ben bir öğretmen bir sendika yöneticisi olarak onların bizden talep gelmesini bekliyorum. Hiç öyle bir talepleri olmadı. İl ve ilçe milli eğitim müdürü yaklaşık 4 milyon öğretmenin örgütlendiği bir sendikanın yöneticisini baya ciddiye alırım” dedi.