Dolar 32,3659
Euro 34,9545
Altın 2.325,09
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Parçalı Bulutlu
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C
Sal 19°C

‘TÜRK GENÇLİĞİ İŞSİZLİK SORUNU İLE KARŞI KARŞIYADIR’

‘TÜRK GENÇLİĞİ İŞSİZLİK SORUNU İLE KARŞI KARŞIYADIR’
19 Mayıs 2022 11:06
A+
A-

Türk Eğitim-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Kamuran Varma 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayınladı. Varma, mesajında günümüzde gençlerin eğitim ve iş konusunda karşılaştıkları sorunları anlattı.
Atatürk’ün hayatının son noktasına kadar gençliğin eğitimi ve sorunları ile yakından ilgilenmiş; onların müreffeh bir geleceğe sahip olması adına çok önemli işlere imza attığını söyleyen Varma, I. Maarif Kongresi’nin düzenlenmesi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun çıkarılması, Harf İnkılabı ve üniversite reformu gibi çok sayıda yapılan atılım gençlik için çok kıymetli olmuştur ve Türk milli eğitiminde gençliğin önemini perçinlemiştir.”dedi.
Günümüzde ise gençler eğitim aldıkları alanlarda değil, iş bulabildikleri alanlarda çalışmakta, zor ekonomik koşulların altından bu şekilde kalkmaya çabaladığını ifade eden Varma,
“Bugüne geldiğimizde Türk gençliği yine aynı zekâsı, kararlılığı, özgüveni, vatana sadakati, millet inancı, tarihi hafızası ile dünya gençliğine örnektir. Ancak Türk gençliğinin bir yandan da çok sayıda sorunu bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi giderek ağırlaşan ekonomik koşullar ve bunun yarattığı işsizlik ortamıdır. TÜİK verilerine göre 2022 Mart ayında 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 21,2’ye yükselmiştir. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 19,1, kadınlarda ise yüzde 25,2’dir. Bu gençler ellerinde diplomaları ile kapı kapı dolaşmakta, yıllarca fakültede dirsek çürütmesine, bilgi ve donanımına rağmen iş bulamamaktadır. Onların en büyük utancı ailelerinden harçlık almaları, evlerine katkı sağlayamamalarıdır. Bu durumda olan yüz binlerce eğitim fakültesi mezunu da vardır. Onlar Başöğretmen Atatürk’ün gösterdiği yolda, açtığı hedefe yürüyen öğretmenler olarak ülkesine hizmet etmeye, öğrencilerini rehberliği ile aydınlatmaya nazmet olsalar da ne yazık ki öğretmen atamalarında kontenjan sayısının sınırlı olması nedeniyle hedeflerine ulaşamamaktadır. Artık gençler eğitim aldıkları değil, iş bulabildikleri alanlarda çalışmaktadır.
Son yıllarda beyin göçü artıyor
Gençlerin bir kısmı ülkemizde yeterli iş olanaklarına sahip olmadığını düşündüğü, ücret politikaları, gelir dağılımındaki adaletsizlik ya da başka gerekçelerle yurt dışında iş bulma arayışına girmekte ve “beyin göçü” dediğimiz süreç son yıllarda çok hızlı ilerlemektedir.
Bu noktada yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde müfredat çağın gereklerine uygun olarak düzenlenmeli, Atatürk ilke ve inkılaplarından ayrılmadan, milliliği esas alan, sorgulayan, araştıran, bilimsel, evrensel, çağdaş bir eğitim sistemi güçlendirilmelidir.
Eğitimde fırsat eşitsizliğinin önüne geçilmeli, tüm çocuklar aynı haklara sahip olarak eğitim görmelidir.
Meslek liselerinin sayısı, kalitesi artırılarak, cazibesi yüksek okullar haline getirilmelidir. Lise sonrası iş hayatına hazırlayan ve ara eleman ihtiyacını karşılayan meslek liselerine yönelik kamuoyu algısının düzeltilmesi, bu okulların donanımlı hale getirilmesi, işgücü ve istihdam noktasında desteklenmesi ve öğrencilerin tercih etmesinin sağlanması memleket meselesidir.
Her ile bir üniversitenin ve kontenjanların artırılmasının çözüm olmadığı aksine farklı sorunları beraberinde getirdiği görülmektedir. Önemli olan üniversite sayısını artırmanın yanı sıra, üniversiteleri donanımlı, yeterli alt yapı ve donanıma sahip, AR-GE faaliyetlerini destekleyici, bilimsel çalışmaları teşvik edici ve akademik yönden yeterli hale getirilmesini sağlamaktadır. Bu yapılmadığı takdirde işsiz gençler ordusu her geçen yıl büyüyecektir. Öte yandan üniversite kapısındaki yığılmaları önlemek, gençlerin önündeki tek seçeneğin “üniversite okumak” olduğu düşüncesini yıkmak, gençlere ara eleman ihtiyacını da karşılayacak farklı iş potansiyelleri yaratmak geleceğimiz açısından milli bir sorumluluktur.
Öğretmen bir ülkenin yapı taşıdır. Öğretmenden yoksun bir millet yok olmaya mahkûmdur. Bu nedenle gençliğin eğitim sorununu çözmek istiyorsak, işe yeterli sayıda öğretmen alımı yapmaktan başlamalıyız. İhtiyacı ve beklentileri karşılayan öğretmen atama sayısı ile bölgeler arası eşitsizlikleri giderebilir, çocukların uluslararası alanda rekabet etmelerini sağlayabilir, onlara kaliteli, yüksek verime sahip bir eğitim sağlayabiliriz.
2021 yılında Toplam Eğitim Bütçesinin GSYH’ya oranı yüzde 3,41, Toplam Eğitim Bütçesinin Konsolide/Merkezi Yönetim Bütçeye oranı yüzde 14,29’dur. Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçeye oranı ise yüzde 10,91’dir. Bu noktada Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutlamaya hazırlandığımız süreçte, eğitime ayrılan bu payın artırılması, hem bölgeler arası farklılıkların azalmasını sağlayacak hem de eğitimin asli ihtiyaçlarının giderilmesine imkân sağlayacaktır.
Geleceği gençlerin inşa edeceği bilinciyle hareket ederek, onların dinamik, yaratıcı, nitelikli potansiyelleri değerlendirilmelidir. Demokratik mekanizmalara, sivil toplum kuruluşlarına katılımlarının sağlanması, ülke sorunlarına kafa yoran, eğitici ve öğretici faaliyetler içerisinde yer alan, gelişen teknolojik gelişmeleri de önüne katarak hareket eden bir gençlik profili ön plana alınmalıdır.