AH KIRIM… VAH KIRIM…-1
Kırım Tatar Türklerinin yurtlarından sürülüşünün 71. Yılı dolayısıyla
Biz Kırımdan çıkarken
Kar yağmadı kan aktı
Anam babam kız kardeşlerim
Sanırım 1975-1976 Eğitim yılıydı. Namık Kemal Lisesi son sınıf öğrencisiydim. Haberlerde Kırım ve Kırım Türklerinin lideri olan Mustafa Cemiloğlu’nun Sibirya’daki sürgün kamplarında hayatını yitirdiğine dair haberler… haberler… Bu yıllarda ülkede yeni yeni dış Türkler meselesi gündeme gelmiş ve biz gençler tarafından da bu meselelere yavaş yavaş bir ilgi gösterilmeye başlanmıştı.
Mustafa Cemiloğlu Kırım meselesi de az da olsa ülke gündemine girmişti. İşte bu yıllarda okudum Mustafa Cemiloğlu Kırım’ın dış Türklerle ilgili bir yazı hazırladım. Bu yazıyı Namık Kemal Lisesi Duvar Gazetesine’de bir vesile astık.Yazının sonunda ülkemiz dışında yaşayan Dış Türklerinde bir gün bağımsızlıklarına mutlaka kavuşacaklarını vurgulayarak bitirmiştim.Gel gör ki yazı bir müddet sonra okulumuzun tarih öğretmenimizi [şimdi rahmetli Betül İşsever hanımefendi]oldukça rahatsız etmiş.Bir müddet sonra okul başmüdür yardımcısı Murat Yaman odasına beni çağırarak oluşan durumu izah ettikten sonra yazıyı “Duvar Gazetesin’den” kaldırdılar.
Evet Kırımla Dış Türklerle olan ilk mücadele ve ilk sınavımızı öğretmenlerle bu şekilde vermiştik .
Evet tam 40 yıl sonra “Kırımla” ilgili bir yazı hazırlamak…
Tabi ki şartlar değişti ama ne var ki Kırımın kaderi değişti mi? Tabi ki hayır hayır.İşte yine Kırım’ın Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Rusya ‘ya iltihaki,Kırım Milli Meclisinin kapatılması… Ve Kırım Parlemento başkanının ve Kırım Türklerinin milli lideri Mustafa Cemiloğlu’nun Kırma girişinin yasaklanması…
Bu yazımla öncelikle Kırım’ın tarihi, coğrafi ve tarihte geçirmiş olduğu sosyal, kültürel ve siyasal durumu gözden geçirerek Kırım Tatar Türklerinin yetiştirmiş oldukları ve bütün Türk dünyasına ışık saçmış, iki değerli ustayı (yazarı, düşünce adamını) konu edeceğim.