BİLGİ VE TECRÜBE SAHİBİ OLMAK
Bazı insanların dış görünümü bizleri yanıltabiliyor. Sanıyoruz ki güvenilir biri, sanıyoruz ki özü sözü aynı.
Fakat öyle kişiler çıkıyor ki görünen o kalıpların içinden; gören gözümüze, duyan kulağımıza, kapılarını açan yüreğimize kızıyor, öfke duyuyoruz.
Böyleleri öylesine gizliyorlar ki kendilerini, öylesine şatafatlı ambalajlara sarıp sarmalıyorlarki kişiliklerini, yanılıp aldanmamak mümkün olmuyor.
Bu yüzden elimi uzatmaya korkuyor, iki çift laf etmeye çekiniyorum bazı insanlara. Hep gözlerinin içindekini, beyinlerinin arkasındakini, yüreklerinin en derinindekini anlamaya çalışıyorum.
Aklımda hep “acabalar”, fikrimde hep tersine düşünceler.
Evde sohbet ederken oğlum, “babam hep her şeyin tersini düşünüyor” dedi.
“Sen tersini düşün, önlemini al, doğru çıkarsa şansına oğlum” dedim.
Çünkü iyi niyetle yaklaşmak saflık, güven duymak aptallık, samimi olmak çıkarcılık olarak görülmeye başladı dünyada.
İçinizi açtığınız, sırrınızı verdiğiniz birinin, sizi satmayacağından emin değilsiniz. Tökezlediğinizde en yakınınızın bile üstünüze basıp geçeceği korkusunu yaşıyorsunuz.
Bazen yaşadığım, gördüğüm, duyduğum olaylar nedeniyle içim ürperiyor, güleyim mi ağlayayım mı şaşırıyorum.
“Bana iyi davranan, iyilik yapmaya çalışan kişilerden uzak duruyorum” dedi, bir arkadaşım.
“Neden?” diye sordum.
“Mutlaka altından bir menfaat beklentisi çıkıyor” dedi.
Fakat yaşam bu; bir gün öyle bir gün böyle. Dünya dönüyor, bizler yuvarlanıp gidiyoruz. Yaşadığımız her olaydan ders çıkarıp, daha sağlam adımlar atarak, yolumuza devam etmeliyiz.
İnsanları da konuşarak, görüşerek, diyalog kurarak tanıyabiliriz. Bilgi ve tecrübemiz ancak bu şekilde artar. Yapacağımız tek şey uyanık ve dikkatli olmak.