ÇÖPLER ÇÖP KUTUSUNA ATILIR!
Yaz mevsiminin son ayındayız. Sıcak havanın son demlerinin tadını çıkarıyor birçok insan; denize girenler, sahil şeridinde serinlemeye çalışanlar, yeşil alanlarda gölgelenenler… Doğanın insanlara ve diğer canlılara sunduğu nimetlerden faydalanıyoruz güneşin en dik saatlerinde.
Fakat bu nimetlerden yaralanırken ne yazık ki doğaya ihanet de ediyoruz.
Yaşadığım il olan Tekirdağ’da yaz boyu bu ihanete tanık oldum maalesef!
Evet, bulunduğumuz yerlerde bırakılan çöplerden söz ediyorum.
Kumbağ’da denize giriyorsun, bir güzel o denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorsun.
Yiyorsun, içiyorsun ve ardında çöplerini bırakıp gidiyorsun.
Ya da Uçmakdere taraflarında bir ağacın gölgesinde dinleniyorsun. Yanına aldığın kuruyemişlerin kabuklarını yere atıyorsun, içtiğin içkinin şişesini de oracıkta bırakıyorsun. Sonuç olarak da ortaya çirkin bir görüntü ortaya çıkıyor.
Halbuki doğanın sunduğu o nimetler sayesinde varlığını devam ettirebildiğini idrak edemiyor bir türlü insan.
Çöpler çöp kutusuna atılır”
Yakınında çöp kutusu yoksa bir poşete çöplerini koyar, gördüğün ilk çöp kutusuna bırakırsın ya da.
Bu temel ilke davranış şekline dönüşemiyor bir türlü.
Duyarsızlık, bilinçsizlik, cahillik… Ne denir bu duruma bilemiyorum.