DOĞU EDEBİYATI VE TÜRKLER
Dokuzuncu asrın meşhur Arap alimi ve edebiyatçısı Ebu Osman AMR Bin Bahr el CAHİZ FAZAİL el ETRAK TÜRKLERİN Faziletleri adlı eserinde TÜRKLERİN kahramanlıkları cesaretler i ve vatan sevgisi gibi duygularını gurur verici cümlelerle dile getirmiştir. Harici denilen asi Arap Muharipleri ile TÜRK Askerlerinin mukayesesini yapan CAHİZ özetle şunları yazmaktadır.
Kumandanların İttifakla itiraf ettiklerine göre TÜRK Askerleri başka millet askerlerinin cümlesine üstün vasıfları bütün askerler için örnek ittihaz edilmişlerdir.
Hariciler bir defa Ric at ettiler mi tamam mağlup oldular demektir. Türkler ise çekime ye mecbur kalırlarsa ateş ve ölüm saçarak çekilirler. Taarruzda gösterdikleri hareket gibi geri dönerken de okları ile vururlar ve kementlerinden kimse kurtulamazdı.
Eğer asker iki dağ arasındaki dar vadide veya köprü başında sıkışırsa Türk atını mahmuzlayarak asker arasından geçip giderler. Sarp bir geçitten geçecek olurlarsa yürümeyi bırakıp dağın zirvesine yükselirler. Ve diğer bir mahalden kimsenin inemeyeceği kayalıklardan inerler halbuki Türkler her zaman böyledirler.
Türkler kendi topraklarında bile daima Harp halindedirler yaptıkları harp din ve mezhep için değil fakat hürriyet ve istiklallerini korumak ve ganimet elde etmeğe çalışırlar. Türk irade ve hürriyetini kimseye kaptırmaz.
Vatan sevgisi bütün insanlara müpteladır fakat bu his Türklerde galip ve hakimdir. KUTEBYE bin Müslim demiştir ki Türkler vatanlarına çok bağlıdırlar ve onun için her şey yaparlar. Türkler uzak yerlere gittikleri zaman vatan hasreti çekerler. Türkleri diğer milletlerden üstün kılan vatan ve millet sevgisidir. Tükler daima şiddetli bir savaş esnasında kaçmaz ya zafer ya ölüm derler.
Eğer Türkler bin atlı birden atış ederek diğer harici kat kat fazla Olsa bile hariciler mağlup olurlar. Bu hususta Türklerle mukayese edilecek hiçbir ordu yoktur. İşte eski Arap tarihçi ve bilginlerin bildikleri ayan ve beyandır.