ESKİ MISIR DİNİ
Eski mısır dini denilince MÖ 3000-yılları ile mısırın Bizans hakimiyetine girdiği M.S. Dördüncü yüz yıl arasındaki dönem anlaşılır miladı dördüncü asırda Hıristiyanlık yayılmış 642- tarihinde ise mısır Müslümanların eline geçmiştir.
Eski mısır dini Politeist yani çok tanrıcı Karakterdedir. Her Şehrin ve her kabilenin kendisine has dinleri vardı. Mısırlılar taptıkları kuvvetlerin hayvan ile sembolleşen ilahlar olduklarına inanmışlardı.
Önceleri basit hayvan heykellerinden ibaret olan bu ilahların daha sonraları başları hayvan başı bırakılmış veya baş insan başına gövde hayvan gövdesine benzetilmiştir. Mesela atmaca veya atmaca başlı insan şeklinde ANUBİS çakal başlı olarak tasvir edilmiştir.
Hayvanlara veya hayvan şeklindeki ilahlara tapınma eski mısır dininin temel özelliklerindendir buda onlarda totemizmin ne derece tesirli olduğunu gösterir. İlah olarak seçilen hayvanların türü ilahın bulunduğu yerin tabii şartlarına bağlıydı timsah şeklindeki ilahlara nil kenarındaki yerlerde dişi Arslan şeklindeki ilahlar ise küçük vadilerin çöle açıldıkları yerlerde rastlanırdı.
Mahalli ilahlar sadece bulundukları bölgenin halkını himaye ederlerdi onlara bulundukları bölgedeki tapınakta ibadet edilirdi. Mahalli ilahın bulunduğu şehir dini veya siyası bir merkez olduğunda veya bir ilah bütün memleket tarafından kabul edilen bir vazifeyle temayüz ettiğinde mahalli ilahlar genellik kazanıyorlardı.
Çoğunlukla hayvan şeklinde temsil edilen mahalli ilahların yanında birde insan şeklinde temsil edilen kozmik ilahlar vardı adalet ve düzenin yaratıcısı R.A. Bunlardandı.
Çok tanrıcılığın yaygın olduğu eski mısır Kral dördüncü AMENHOTEP tek tanrıcılığı getirmek istedi halkı aton adını taşıyan güneş kursunda tezahür eden tek bir tanrıya ibadete çağırdı fakat bu hareket onun ölümüyle sona erdi.
KRAL veya firavun eski mısırda tanrı olarak kabul edilirdi resmi ayinleri yönetiyordu ayrıca bir kahinler sınıfı vardı MABEDLER sadece ayin maksadıyla yapılmıyor ayni zamanda ilahın ikametgahı kabul edilirdi günlük ibadet sabahları yapılırdı heykelin bulunduğu kudsi yer açılır kahin heykeli uyandırır onu yıkar elbiselerini giydirir sonrada yiyecek sunardı..
Eski mısırda ölülere çok fazla hürmet gösterilirdi Ölülere mahsus ayin ve merasimler ölümden sonraki hayata dair tasavvurlar dini hayatta önemli yer tutuyordu ahiret inancı vardı ölümle beraber cesetten ayrılan ruhun yerin altındaki ölüm tanrısı tarafından muhakeme edildiğine inanılırdı kötü ruhlar eziyet görür iyi ruhlar ise semaya yükselirdi ruhlar tekrar cesede tekrar cesede girmek isteye bilirdi bu sebeple cesetlerin hiç bozulmadan mumyalanması Gerekiyordu ..