DOLAR 19,1750
EURO 20,7916
ALTIN 1.214,64
BIST 4.812,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Çok Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Çok Bulutlu
Pts 16°C
Sal 10°C
Çar 11°C
Per 10°C

GIDA KRİZİ Mİ VAR?

18.03.2023
A+
A-

Geçtiğimiz haftaki yazımda kırmızı et krizinden bahsetmiştim lakin konu daha da ciddi bir yere doğru gidiyor. Kapımızda ciddi manada bir gıda krizi tehlikesi bulunuyor. Deprem, sel gibi büyük afetlerden sonra gıda üzerine de durup düşünmek gerek, çünkü bu kriz tüm ülkeyi etkileyecek.

Gerek çiftçilerin üretim maliyetleri, gerek hükümetin saçma sapan dayatmaları derken ülke çok büyük bir çıkmaza giriyor. Çiftçi arkadaşlar bilirler, şubat ayının sonuna doğru mazot ve gübre destek ödemeleri yapıldı. Lakin bunu binlerce çiftçi bankalarla aralarında olan problemlerden dolayı kullanamadı. Sadece deprem bölgesinde bulunan 11 ile nakit yani banka hesaplarına nakit para olarak yatırıldı. Lakin diğer 70 ilde çiftçiler bunları anlaşmalı gübre bayilerinden veya anlaşmalı akaryakıt istasyonlarından kredi kullanır gibi kullanmaları istendi fakat sonuç hüsran. Binlerce çiftçi mağdur edildi ve edilmeye de devam ediyor. Çiftçi masraflarını eylül ayından itibaren yapmaya başlıyor zaten ve hepsini de cebinden nakit olarak karşılıyor. Sizin bunu çiftçiye dayatmanız anlamsız ve saçma kalıyor. Çiftçiler çoğunlukla hasattan hasata para kazanan insanlar. Sizin bu zamanda eline vereceğiniz nakit para onların birçok sıkıntısını giderebilecek durumdayken dahada boğazını sıkmak ne derece mantıklı. Hükümet yetkililerinin bu yanlıştan biran önce döneceğini ümit ediyorum. Eğer öyle bir niyetleri yoksa da olmalı…

Bir diğer saçmalıksa piyasaların Nisan ayına kadar baskılanacağı. Seçim dolayısıyla muhtemelen onu Haziran ayına kadar uzatacaklardır diye tahmin ediyorum zaten ama  baskılamak zaten en başından beri saçmalığın daniskası. Baskılamayın, çiftçilerin giderlerini sübvanse edin ki rahatlasın. Hem üretici rahatlar hemde tüketici. Üretici ucuza mal ettiği için, fiyatların aşırı, balon gibi şişmesi engellenir ki bu olay bütün bir ülkeyi ilgilendiriyor. Şuan TMO’dan uygun fiyata satışı yapılan arpa ve mısır var, tamam ama olay çok farklı. Diyelim ki üreticinin 5 tane hayvanı var. Günlük limit 4 kg arpa. 5 hayvan için toplam 600 kg arpa verilecek. Bunun için adam 50 km öteden bir dünya yol gelecek, arpasını alacak ve tekrar aynı yolu geri dönecek. Bu şekilde astarı yüzünü geçiyor. Zaten ucu ucuna yaşayan insanlara daha da eziyet çektirmenin bir manası var mı? Madem bir iş yapılacak. Bunu tırlarla köylere gönderin, yerinde herkese ahırındaki hayvan miktarına göre pay edin. Çiftçiyi de bu eziyetten kurtarın. Yüce devletimizin bu kadar gücü vardır diye düşünüyorum. Şimdiye kadar üreticinin ezildiği ile kalması ve en ufak bir pürüzde fişinin çekilmesi ne derece mantıklıysa artık, bir zahmet böyle bir şeyi de düşünsünler.

Gıda krizini kendi elleriyle bu ülkede yaşayan binlerce vatandaşın boynuna dolayan hükümet, sonra çıkıyor ve bunları dış güçler yaptı diyor. Bırakın bunları efendiler, bu millet doydu artık. Herşeyi siz kendi ellerinizle yapıyorsunuz.

Şap hastalığı İç Anadolu’yu kasıp kavuruyor. Bazı ahırlarda aşılamadan sonra ciddi ölümler olduğu ortaya çıkıyor. Yetkililer, vatandaşların bu kayıplarını karşılamak zorunda ama hayvanın fiyatını değerinde vermeli. Malum et fiyatlarının artmasından sonra canlı hayvan fiyatları da fırlamış durumda. 50 bin liralık hayvana 20 bin lira değer biçmek hangi vicdana sığar, onu da siz değerli dostların takdirine bırakıyorum. Bir buzağı anasından doğduktan 3 yıl sonra süt vermeye başlıyor. Bu hayvanlar havadaki oksijenle büyümüyorlar yani. Hayvan bakımı ciddi manada masraflı bir iş haline geldi. Üstelik kar getirisi de çok düşük.

Neyse konumuzdan çok dağılmadan toplayacak olursak bu şap hastalığı daha başını gösterdiğinde bu yetkililerin gözleri acaba nereye bakıyordu. İş işten geçmiş, hastalık binlerce hayvana ve ahıra yayılınca mı akılları başlarına gelmiş. Yani üstelik ülkede zaten bir kırmızı et krizi varken birde… Şimdi birde ne oldu? Kanatlılarda kuş gribi vakaları arttı. Bir çok kümes kapanıyor ve kanatlılar itlaf ediliyor. Ya kardeşim ya cidden bilgisizlik sizde tavan yapmış, bu işlerden zerre anlamıyorsunuz. Yada ciddi manada bu ülkenin hem üreticisine hem de tüketicisine büyük düşmanlık içindesiniz. Yani bu olayları bir yerde anlatsan “ yok arkadaş, bu kadarını da fazla abarttın” derler adama ama işte burası Türkiye….

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
11 Mart 2023
5 Mart 2023
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.