İSLAM MEDENİYETİ VE KÜLTÜRÜ
Evet dünkü yazının devamı.
Lise öğrencileri ve kolej tipi okullarda okuyan Müslüman çocuklar parasız yatar ve iaşe olunurlardı. Ayrıca cep harçlıkları da alırlardı. Yattıkları binanın alt katlarında erzak depoları ve hamam bulunurdu. Zemin katında serin ders odaları vardı. İç avluda şadırvanın etrafındaki kütüphaneler açık tutulurdu.
Ders programı zengindi. Kur an hadis filoloji gramer edebiyat tarih coğrafya mantık matematik ve astronomi dersleri verilirdi.
Öğretim metodu içinde Amerika da ancak 1960’larda başlatılan sorularla programlı öğrenime benzer sorulu tartışmalı sistemde bulunurdu. Yardımcı öğretmenler ayrıca belleticiler ilerlenen derslerle geçmiş yılların konularını öğrencilere tekrar ederlerdi.
Daha meraklı veya paralı babalar çocuklarına evlerinde özel öğretmenler vasıtasıyla tahsil ettirirlerdi. Osmanlılar çağında hane i peder tahsili derlerdi.
Daha yüksek tahsil medreselerde ve cami avlularının sütunları arasında verilirdi. Herkes bu derslere iştirak ederlerdi. Hocalarına sorular sorabilirlerdi. Hatta itiraz bile edebilirlerdi. Onun için hocalar müderrisler çok iyi hazırlanmak zorunda idiler.
Tıp öğrenimi iyice gelişmiş olup bu günkü modern ölçülere uygundu. Öğrenciler gerektiğinde yetişmiş olduklarını ispat için devlet imtihanlarına girmek zorunda kalırlardı. Batıda iki yerin dışında bütün öğretim faaliyeti kilisenin inhisarında körü körüne inanç tenkitsiz eskilerin ezberlenmesi ve kuru mantık oyunlarından ibaretken Müslüman tıp öğrencileri hayatın tam ortasında yetişirlerdi. Müşahadeye önem vermeyi öğrenirlerdi. Tabiata insan vücuduna ve hasta insana yönelik tecrübelerle pişerlerdi.
Dersler ceset üzerinde otopsi dahil cerrahi ve anatomiyi de içine alan modern bir müfredatı tıp tahsili beş yıl sürerdi. Ondan sonra doktor adayı ehliyet ispati için iki defa fakültede imtihandan geçirilirdi. Fakat buda yetmez beş yıl staj görürlerdi. Ve ancak böylelikle pratisyen doktor olma hakkını elde kazanırlardı. Operatör cerrahi olmak için ayrıca bir ehliyet imtihanı şart idi.
Tıp tahsil misalinden de anlaşılacağı üzere İslam dünyasında eğitim mahiyet itibariyle O zamanki batıdan çok farklıydı. Ve çok ciddi tutuluyordu. Ayrıca eğitim yaygındı ve demokratik bir anlayışla herkese açıktı. O devirde İslam aleminden O kadar fazla ve üstün vasıflı ilim adamı bucid ve meslek erbabı yetişmiş olması tesadüf değildi. Böyle bir eğitimin öyle bir netice vereceği belli idi..