KUR’AN’DA ANILAN ESKİ KAVİMLER
4- ASHABU’L-HİCR:
Hicr bölgesi İslâmî kaynaklarda Medine ile Şam arasında Vadilkura denilen yerdedir . Kuranı Kerimde dağlarda kayalıklarda oydukları taşlardan edindikleri evlerde yaşayan , Allahın emirlerini dinlemeyen , peygamberleri yalanlayan topluluklardır bu Hicr halkı . Bunların yaşayış benzerlikleri ile Semûd kavmi olmaları muhtemeldir . Bunların da korkunç bir sesle yok edilişleri ifade edilmektedir .
Bu azgın kavme de Salih Peygamber vazifelendirilmişti :
Şüphesiz ki , Hicr halkı da Peygamberleri yalanladılar . Onlara Ayetlerimizi vermiştik de onlar o Ayetlerden yüz çevirmişlerdi . Onlar dağlardan emniyetli evler yontuyorlardı . Onları da sabahleyin korkunç bir çığlık yakaladı . Kazanır oldukları şeyler onlardan hiç bir zaman savamadı . (Hicr80-84)
Semûd kavmi de Peygamberleri yalanladı . Hani kardeşleri Salih onlara şöyle demişti :
Siz Allahtan korkmaz mısınız ? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir Peygamberim. Buna karşılık ben sizden hiç bir ücret istemiyorum . Benim mükafatımı verecek olan âlemlerin Rabbidir. Bahçeleri , pınarların içinde siz burada güven içinde bırakılacak mısınız ?
Ekinlerin , salkımları sarkmış hurmalar içinde. Bir de dağlardan keyifli keyifli kâşâneler oyuyorsunuz . Gelin Allahtan korkun da bana itaat edin . Bozguncuların emrine uymayın . Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyin .
Sen dediler , olsa olsa iyice büyülenmiş birisin. Sen de bizim gibi bir beşersin . Eğer doğru söyleyenlerden isen , haydi bize bir ayet mucize getir .
Salih : İşte mucize bu dişi devedir ; su içme hakkı bir gün onundur , belli bir günün içme hakkı da sizin , dedi . Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin , yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir .
Derken onu kestiler ; fakat pişman da oldular . Çünkü kendilerini azap yakalayıverdi . Şüphesiz bunda alınacak bir ders vardır . ama çokları iman etmiş değillerdir.
Şüphesiz Rabbin , işte O aziz ve rahimdir . (Şuara141-159)
Kavminden büyüklük taslayan kimselerin ileri gelenleri içlerinden zayıf görünen Mü’minlere dediler :
– Siz Salih’in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz ?
Onlar da
– Evet doğrusu onunla gönderilen şeye inananlardanız , dediler .
Büyüklük taslayan kimseler dediler :
– Biz sizin inandığınız şeyleri inkar edenlerdeniz.
Derken dişi deveyi boğazladılar . Ve Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar .
– Ey Salih , bizi tehdit ettiğin azabı bize getir , dediler . Eğer hakikaten elçilerdensen .
Bunun üzerine hemen onları , o sarsıntı yakaladı ve yurtlarında diz üstü çöke kalan kimseler oldular .
Salih de onlardan yüz çevirdi ve dedi ki :
– Ey kavmim ! Andolsun ki , ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim , ve size öğüt verdim . Fakat siz , öğüt verenleri sevmiyorsunuz .(Araf74-79)
Semûda açık bir mucize olarak o dişi deveyi vermiştik de ona zülmetmişlerdi .(İsra(59)
Rasûlü Ekrem efendimiz bir defasında Hicr’den geçerken Ashabın :
– Biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğuruyorduk , kaplarımızı doldurduk , demeleri üzerine ;
– Öyleyse hamuru atın , aldığınız suyu da dökün, buyurmuştur .
Hicrden geçerken :
– Kendilerine zülmedenlerin meskenlerine , onların başına gelen felaketin sizin de başınıza gelmemesi için ağlayarak girin , aksi halde girmeyin , buyurarak devesini hızla sürerek oradan hızla uzaklaşmıştır .
Aşağı yukarı bu Hicrde daha önce Semûd kavminin kayaları oyarak meskenler yaptığını ifade ederler .
– Düşünün ki , Ad kavminden sonra sizi hükümdarlar kıldı . Ve yeryüzünde sizi yerleştirdi. Onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz , dağlarında evler yontuyorsunuz . Atık Allahın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın .
Dendi Hicr kavmine , BİR MİNARE KADAR UZUN BOYLU ÂD KAVMİNİN HELÂKINDAN SONRA BU HİCR BÖLGESİNE YERLEŞTİRİLEN AZGIN , ZALİM , GADDAR USLANMAZ , GÜÇLÜ , KUVVETLİ, YUMRUĞU İLE VURDUĞU ZAMAN TAŞI KIRACAK KADAR GÜÇLÜ OLAN HER BİR ADAM , BU KUDURUK SEMÛD KAVMİNE !..
Kuran’ın bir çok sûresinde geçen bu :
Semûd kavmine gelince biz onlara doğru yolu gösterdik . Fakat onlar kötülüğü doğru yola tecih ettiler . Kazandıkları kötülük yüzünden , bunun üzerine alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarpıverdi .
Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık ! (Fussilet16-17)