MÜTAREKE DEVRİ 2
Evet mütareke yıllarında İstanbul üniversitesinde kız ve erkek öğrenciler aynı dershanelerde okumazlardı O zamanki tabiriyle İNAS DARÜL FÜNUNU yalnız kızların hem de baş örtülü kızların devam ettiği bir üniversite idi profesörler öğleden önce erkeklere öğleden sonra da kızlara ders verirlerdi
Mütarekenin başındaki bu durum sonunda da ayni şekilde devam etmemiş baş örtülü kızlar erkeklerle bir arada ders yapmaya başlamışlardır kızların ayrı sıralarda oturmaları bile O günlerdeki bir kısım basının tepkisini önlemeye yetmiyordu. Mesela Peyami sabah gazetesine yazdığı bir makalede Mustafa sabrı efendi şöyle feryat ediyordu ne günlere kaldık Darülfünun da yani üniversitede kız ve erkek talebeler diz dize oturuyorlar.
O günlerden bu günlere bir mukayeseye imkan verir diye arz etiğimiz bu durumun kat edilen mesafeyi çok iyi anlatacağını umuyorum.
Rusya da yapılan komünist ihtilalinden sonra oradan kaçan ve büyük çoğunluğu ile İstanbul a yerleşen beyaz Ruslar aştıkları batakhanelere mütareke İstanbul unun ahlakında derin rahneler açmış rezil ve hudutsuz bir eğlence merakı yerleştirmişlerdi. TATAVLA Rumlarının LATERİNA ve koroları mezar kadar sessiz İstanbul u gümbürdetmekte idiler.
Ölü evinde ölülere ve silsilesine küfreden bir Cünbüş Şehrin Müslüman semtlerinde evlerine kapanmış ve yorgan altına çekilmiş insanların hıçkırıkları günde beş vakit ezan okunan minarelerde namazlarda saf halinde göz yaşı çeşmeler ı ve sarayında ateşli alnını buğulu camlara dayamış İstanbul u seyreden İstanbul un Türkiye nin ve dünyanın en muztar ip sulta VAHDEDİN han..
Bir yanda İstanbul un inanmış bir yanın da bereketli pınarlar gibi akan gözyaşları varken diğer yanın da bozulmuş bozulmaya yüz tutmuş yanında içkiler sel gibi akmakta idi. Avrupa dan fıçılar dolusu getirilen içkiler öyle hızlı bir yayılma alanı buldu ki bir müddet sonra Hilal i Ah dar cemiyeti kurulması.