Dolar 32,3868
Euro 35,0513
Altın 2.325,75
BİST 9.131,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Açık
Tekirdağ
20°C
Açık
Cts 23°C
Paz 24°C
Pts 24°C
Sal 19°C

SÜLEYMANPAŞA OTOGARININ HAVALI İSMİ!

21 Ekim 2022 11:21 | Son Güncellenme: 21 Ekim 2022 23:05
A+
A-

Tanıdıklardan birinin yeni doğan kızına babası, annesinin adı olan ‘Ayşe’yi, annesi de ‘Naz’ adını uygun gördü ve sonunda her iki isim de çocuğun kimlik kartına ‘Güzel’ soyadıyla birlikte yazıldı. Soyadı gibi güzel ve havalı bir ismi vardı; Ayşe Naz Güzel.
Ancak çocuk daha okula başlamadan adıyla ilgili sorun yaşamaya başladı. Yeni tanıştığı herkesin ilk sorduğu şey “Ayşe Naz bitişik mi, ayrı mı?”
“Ayrı” demekten gına gelmişti, küçük kıza.
Ama olay bununla bitmedi. Baba tarafı “Ayşe”, anne tarafı “Naz” diye çağırıyordu kendisini.
İki ayrı isim zamanla sokaktaki arkadaşları, akraba çocukları ve okula başladıktan sonra da okul arkadaşları tarafından aynı şekilde ayrı ayrı kullanılmaya başladı. Öğretmenlerinin bazıları “Ayşe”, bazıları ise “Naz” diyordu. Kısacası kim hangi ismini kolay söyler, hangisini beğenirse onu kullanıyordu.
Annesiyle, babasının bile evde “Ayşe Naz” diye çağırdığı pek nadirdi. Bu yüzden de bazen her ikisine de kızıyor, “Bana bir tane isim yeterdi. Şimdi üç ismim var. Ayşe Naz, Ayşe ve Naz. Herkes birini kullanıyor. Hangisi olacağımı şaşırdım” diyordu. Haklıydı da.
Olay ileriki yıllarda biraz daha farklı bir boyut kazandı. Ayşe Naz büyüdü, serpildi, genç kız oldu ve günün birinde kısmeti çıktı, evlendi. Bu sefer de kendisi aile soyadından vazgeçmedi ve eşinin soyadını olan ‘Uzunboylu’yu, kızlık soyadının yanına ekletti. Oldu mu sana “Ayşe Naz Güzel Uzunboylu.”
Artık iki adı, iki de soyadı vardı. Gerçekten de havalı bir isimdi. Ama hala kimine göre ‘Ayşe’, kimine göre de ‘Naz’dı.
Hatta bazı yerlerde kendisi bile aceleye getirip “adım Naz Uzunboylu” deyip geçiştiriyordu. Yaşam boyu da böyle gitti.
Ülkemizde isim konusunda sıkıntı yaşayanlar az değil. Anne-babasının isteği üzerine iki, hatta üç ismi olup da, bunları günlük yaşamda kullanırken veya yazışırken zorlananlar oldukça fazla.
Neyse ki devlet bu konuda bir değiştirme ve düzeltme hakkı tanıdı da çok sayıdaki insan yaşadığı bu sıkıntıdan kurtulma olanağı buldu.
Peki, şimdi ben bunu neden anlattım? Şunun için;
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, kent içinde kalan ve artık ihtiyacı karşılamayan Süleymanpaşa Otobüs Terminali’nin yenisini yaptırdı.
Açılış töreninden iki gün önce de belediye yetkilileri tarafından yeni otogar, basın mensuplarına gezdirilip, tanıtıldı ki, gazetelerde haber olsun, halk bilgilensin.
Güzel oldu. Gezdik, gördük, bilgilendik. Tam olarak bitirilmiş olmasa da otobüs firmaları tarafından kullanılmaya başlamıştı. Emeği geçenlerin eline sağlık. Süleymanpaşa’nın da artık yeni ve modern bir otogarı var.
Bu gezi sırasında dikkatimi otogarın adı çekti.
Belediye basın bürosu tarafından gazetecileri yeni otogara götürmek üzere görevlendirilen araçla giderken, yolu bilmeyenler kolay bulsun diye yol kenarlarına dikilen tabelalarda hep “Otogar” yazıyordu.
Otogar binasının girişinde ise büyük harflerle yazılı “Süleymanpaşa Şehirler Arası Otobüs Terminali” tabelası vardı.
Basın mensuplarına bilgilendirmede bulunan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erdin Eral’a, “Neden Süleymanpaşa Otogarı ya da Süleymanpaşa Otobüs Terminali yerine uzun bir ismi tercih ettiniz?” diye sordum.
Otogarın resmi ve tam adının “Süleymanpaşa Uluslararası ve Şehirler Arası Otobüs Terminali” olduğunu, “Otogar” yazan tabelaların tamamının değiştirileceğini söyledi.
Yani tam “Ayşe Naz Güzel Uzunboylu” olayında olduğu gibi, uzun ve havalı bir isim koymuşlardı otogara.
Peki halk arasında burası hangi isimle tanımlanacak biliyor musunuz?
“Ayşe” ya da “Naz” diyenler gibi, “Otogar”, “Süleymanpaşa Otogarı” ya da “Süleymanpaşa Otobüs Terminali.”
O zaman Tekirdağ’ın merkez ilçesi olan Süleymanpaşa’daki bu otogarın adının doğru bilinmesi, rahat söylenmesi ve yazılması dururken, bu kadar uzun bir isme ne gerek vardı.
Bence havalı olmak uzun ve gösterişli bir isimden değil, kaliteli hizmetten geçer.
Vatandaş yolculuk yapacağı otobüse kolayca erişebilirse, geldiği otobüsten indikten sonra, evine taksi ya da özel araçla kısa sürede gidebilirse, otogarın tuvaletleri daima temiz, gıda satılan yerler hijyen, bekleme alanları rahatsa ve de otobüsler konforlu bir yolculuk sağlıyorsa, yaldızlı, parlak ve havalı isimlere gerek yok.
Önemli olan bir isim telaffuz edildiğinde akla gelen yerin niteliğidir. Bu da oluşan imajla doğrudan bağlantılıdır.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, yeni Türk harflerini halka ilk kez tanıttığı yer olan Tekirdağ’daki bir otogara ya da başka bir yere isim verilirken de yalın, kısa ve öz anlatımın en güzel dili olan Türkçe’yi iyi kullanmak gerekir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR