TEKİRDAĞ EĞİTİM VE TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ -2-
Kutadgu Bilig’te Ay-toldı’nın oğlu Öğdülmüş’e öğüdü de eski Türk eğitiminin temel ilkelerini sıralıyor; Allah’a kulluk, kötülüklerden sakınma, mutlu yaşama, tutarlılık, iyilik etme, dinlenmek, irdelemek, sabır, içkiden, zinadan ve dedikodudan uzak durmak”
*Kutadgu Bilig’den, çok önce Orta Asya bozkırlarında Bilge Kağan tarafından dikilmiş GÖKTÜRK KİTABELERİ (724-734 yılları)’nde eğitimle ilgili birçok önemli noktaya dikkat çekildiğini görmekteyiz.
“…İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutuvermiş, düzene sokuvermiş… Göktürk’ü düzene sokarak öylece oturuyormuş. Bilgili Kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyruklu, bilgili imiş tabii. Beyleri de milleti de doğru imiş… Kendisi öylece vefat etmiş. Ondan sonra… Bilgisiz Kağanlar oturmuşlar. Kötü kağan oturmuştur. Buyruklu da bilgisizmiş tabii, kötü imiş tabii… Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış.” Kitabeler bilgisizliğin, devletin yıkımına sebep olduğunu açıkça ifade eder.
Yine milli bir destanımız olan fakat yazılı dönemde (15.yy) yazıya geçirilen DEDE KORKUT kitabı, baştan sona töre ve gelenek disiplini içinde insanımızın nasıl yoğrulduğunu ifade eder. “Çocuk sahibi (oğlu, kızı) olmak bir üstünlük, onları yetiştirmek bir görev; aksi durum ise Tanrı’nın
Kargamasına uğramaktır.”Uygurlardan (742-840) günümüze ulaşan bir manzumede:
“Bilgi bilin ey beyim
Bilgi sana eş olur
Bilgi bilen insana
Bir gün devlet yâr olur.
Bilgili insan beline
Taş kuşansa kaş olur
Bilgisizin yanına
Altın konsa taş olur.”
Gibi mısralar bilginin hem beyler hem de toplumun tüm bireyleri için önemi vurgulanır.
Uygurlar komşu ülkelere kâtiplerin yani sıra çocuk eğitmecisi (öğretmen) uzman ve tercümanlar da göndermişlerdir.