ASRİ SAADETTEN ÖNCE
Evet cahile önce devran zenginlerin zalimlerin ve cahillerin idi O dönemlerde yaşayanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi. Zenginler kölelerine hakaret ve işkence yaparlardı.
Su gibi şarap içerlerdi. Putlara taparlardı. Bazıları hamurdan yaptıkları putları acıktıkları zaman putlarını pişirip Yerlerdi. İçlerinde az da olsa Halil İbrahim in Tevhit dinine mensup oldukları için ibadet edenler vardı.
Bunlardan biri de kus bin Saide idi Kus bin Saide Allahın varlığına inanırdı ahirete ve öldükten sonra dirilmeye inanırdı. Bu bahtiyar insan nerede bir kalabalık gördüğü zaman bir taşın veya yüksek bir yere çıkarak halka tevhit yoluyla güzel şeyler anlatırdı.
Yine bir gün bu güzel insan rastladığı bir kalabalığa şöyle seslenirdi. Ey insanlar beni dinleyin ibret alınız yaşayan ölür ölen fena bulur. Yağmur yağar otlar yeşerir. Çocuklar dünyaya gelir Ana ve Babalarının yerini alırlar. Ve gün gelir onlar da ölürler. Hadiselerin ardı arkası kesilmez. Hepsi birbirini kovalar.
Ey insanlar beni iyi dinleyin göklerde ibret yerlerde ibret alınacak şeyler vardır. Yer yüzü büyük bir divan Gök yüzü büyük bir Tavan yıldızlar yürür denizler durur gelen kalmaz giden gelmez.
Acaba gittikleri yerde memnun oldukları için mi gelmiyorlar. Yoksa orada uykuya mi dalmışlar. Yemin ederim ki Allah katında öyle bir din vardır ki O din şu anki dininizde daha iyidir.
Allahın göndereceği bir Peygamber vardır ki gelmesi çok yakındır gölgesi üzerimizdedir. Ne mutlu ona iman edenlere yazıklar olsun ona isyan edenlere yazıklar olsun ki gaflete giren bedbahtlara.
Ey insanlar hani nerede babalar dedeler atalar hani O süslü saraylar ve mermer binalar hani O kibirli insanlar hani Allahlık davası gören Fravun ve Nemrutlar işte bu toprak onları değirmeninde öğüttü ve toz etti kemikleri bile toz oldular
O mermer saraylar yıkılıp ıssız kaldı şimdi yerlerini köpekler şenlendiriyorlar. Sakın onlar gibi gaflete düşmeyiniz. Onların yolundan gitmeyiniz putlara ve heykellere tapmayınız her şey fanidir bakı olan Allahtır. Ölüm bir ırmaktır gidecek yeri çoktur ama çıkacak yeri yoktur.
Ama büyük ama küçük hepsi göç edip gidiyor. Kesin olarak sizlerde onların gittikleri yere gideceksiniz. Onlara olan size de bana da olacak. Bu yazıya kısa bir şiirle devam ediyorum.
İnsanlar yolcudur hayat yolunda
Dünyaya gelipte kalan var mıdır
Bir gün görünecek bu yolun sonu
Azrailden mühlet alan var midir
Hani senin köşkün sarayin nerde
Hanı ağalığın beyliğin nerde
Şimdi yatıyorsun karanlık yerde
Ben oraya gitmem diyen var mıdır
Bir garip şairim selimdir adım
Dünya malı değil benim ahvalim
Hidayettir benim tek arzumanım
Kiyamet gününü bilen var mıdır…
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.