KRALIN SÜT HAVUZU
Tek adam rejiminden bıkmış bir millet, Kral’ın tahtından indirilip (gelişmiş ülkelerde olduğu gibi) demokrasiye geçilmesi talebiyle gösteriler yapmaya başlar. Çünkü sarayın lüks masrafları, keyfi yönetim ve yolsuzluklar, hem enflasyonu hem de (doğal olarak) vergileri, insanların taşıyamayacağı bir noktaya getirmiştir. Yönetenlerde ve yönetilenlerde yaşanan bu yıkıcı kriz, ülkede ne adalet ne de düzen bırakmıştır.
Muhalefet güçlerinin temsilcileri, milletin demokrasi taleplerini Kral’a doğrudan iletmek ve istifasını istemek için saraya giderler. Kral, temsilcileri sakince dinledikten sonra kararını bildirir:
-Yarın halkı toplanma meydanına çağırın ve bu sorunu, hem çatışmasız ve kansız, hem de adil bir biçimde çözeceğimi duyurun.
İç kargaşa çıkmasından korkan temsilciler, rahatlamış olarak saraydan ayrılırlar ve ertesi gün başkentin meydanında büyük bir kalabalığın toplanmasını sağlarlar. Kral da çözüm bekleyen halka önerisini açıklar:
-Beni tahtımdan iki farklı yolla indirebilirsiniz. Birincisi, tepeden tırnağa silahlanmış profesyonel ordumla çatışarak ve büyük kayıplar vererek, ikincisi ise sarayıma birer kova süt getirerek.
İnsanlar kulaklarına inanamazlar. Çünkü devletin yasama, yürütme ve yargılama güçlerini kendi çıkarına göre hoyratça kullanan koskoca bir kraliyet ailesinin, savaşmadan, yalnızca birer kova süt karşılığında iktidarı muhalefete teslim edip milletçe demokrasiye geçildiği nerede görülmüş! Ancak Kral, anlaşma önerisini tekrarlar:
-Kararınız savaş mı, süt mü?
Binlerce insan, tek bir ağız olmuşçasına haykırır:
-Süt! Süt! Süt!
Kral, hala inanmayan gözlerle kendisine bakan insanların kuşkularını gidermek için önerisine biraz daha açıklık getirir:
-Şimdi herkes evine gitsin ve gece boyunca sarayıma birer kova süt getirsin. Eğer güneş doğana kadar, içini boşalttığım süs havuzumu sütle doldurabilirseniz, istifa edip ülkeden ayrılacağım. Ancak bunu başaramazsanız bana itaat edeceksiniz ve eski düzen aynen devam edecek.
Halk, meydandan evlerine umut ve neşe içinde dağılırken, Kral ve muhalefet temsilcileri, bu işlem için havuzun uygunluğunu denetlemeye giderler. Taraflarca onaylanan havuzun, hem dış etkilerden korunması amacıyla üstü kapatılmış, hem de süt dökülebilsin diye bir ucu açık bırakılmıştır.
Gerçekten de halk o gece sabaha kadar çalışır ve boş havuzu kovalarıyla ağzına kadar doldurur. Geceyi ve doldurma işlemini bitiren güneşin doğuşuyla birlikte Kral ile muhalefet temsilcileri, havuzun koruyucu örtüsünü merakla kaldırırlar. Ancak koca havuz, sütten çok su ile doldurulmuştur. Muhalefet temsilcileri şaşkınlıkla birbirinin yüzüne bakarken, olayı aydınlatan açıklamayı Kral yapar:
-Siz istediğiniz kadar demokrasi talep edin. Bunun için bir kova sütün bile hesabını yaparak havuza süt yerine gizlice su getiren bu çıkarcı millet, demokrasi için asla canını tehlikeye atmaz. Şimdi size umut bağlamış halka gidin ve bundan sonra demokrasi için gösteri yapanı da, sarayıma yaklaşanı da vurduracağımı söyleyin.
Muhalefet temsilcilerinden itiraz sesleri yükselince Kral, görüşmeyi şu sözlerle bitirir:
-Siz, bedelini ödemekten kaçındığınız demokrasiye değil, ikiyüzlü ahlakınıza ve korkaklığınıza daha uygun bir rejim olan krallık ile güdülmeye layıksınız! Şimdi, tutuklanmak istemiyorsanız sarayımdan hemen defolun!
Hoşça kalın…
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.