Olmak ya da olmamak
Belki bu repliği bir çoğunuz hatırlıyorsunuz.
Tek problem de bu değil tabi ki.
“Sıkışmışlık” hissi.
Bunun tek sebebini de kendimce, sistem denilen akışa bağlıyorum.
Yapmak istediğimiz fakat içimize sindiği gibi yapamadığımız o kadar arzumuz var ki…
Ayağımız sürekli kanunlara, olması gerekenlere yani sisteme takılıyor.
Hal böyle olunca da kendimizi, istediğimiz ve kendimizce doğru olan ile, mecburi olması gerekenler arasında sıkışmış buluyoruz.
Mesele olmak ya da olmamak değil, olmayı uzatabilmekte…
Peki..
Oyunu kuralına göre oynayacak mıyız?
Bu bireyin kendi seçimi elbette.
Fakat bu seçimi yaparken de etrafını yormadan, kırıp dökmeden yapmak en iyisi.
Sonuçta sistem yüzünden, birbirimizi üzecek değiliz değil mi?
Şahsi düşüncem akıllı ve mantıklı hareket etmek.
Yoksa bu canavara yem oluruz.
Ben, yarım kalmaktansa, oyunu kuralına göre oynayıp buna da kendimden renkler katarak tamamlanmayı seçerdim.
Or not to be…
Sevgiyle Kalın….
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.