Dolar 32,3074
Euro 34,8118
Altın 2.413,16
BİST 10.267,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 24°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
24°C
Az Bulutlu
Çar 20°C
Per 16°C
Cum 18°C
Cts 20°C

Eğitim emekçileri; nefes alamaz, yaşayamaz, yaşatamaz halde!

Eğitim emekçileri; nefes alamaz, yaşayamaz, yaşatamaz halde!
18 Kasım 2023 21:53
A+
A-

Eğitim İş Tekirdağ Şubesi’nin düzenlediği Tekirdağ Bölge Eyleminde eğitimciler,  “Barınamıyoruz, geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz” diyerek, sahaya indi.  Yaşadıkları ekonomik zorlukları dile getiren eğitimciler, “Gerçek, iktidarın Öğretmenler Günlerinde ezbere söylediği süslü laflarda değil. Nedir gerçek? Artık yaşanabilir bir emeklilik hayalinin bile bizden çalındığı, on yıllar boyunca insan yetiştirmiş eğitim emeklisinin emeklilikte bile çalışmak zorunda kaldığıdır”  dedi. 

Tekirdağ Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme; Birleşik Kamu İş Tekirdağ,  Eğitim İş Tekirdağ 1 Nolu Şube, Eğitim İş Çanakkale, Edirne,  Kırklareli, İstanbul 1,3,4,5 Nolu Şubeleri, Eğitim İş Tekirdağ 2 Nolu Şubeleri, Eğitim İş Balıkesir Şubesi, Tüm Yerel Sen Tekirdağ Şubesi, Büro İş Tekirdağ Şubesi, Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, 29 Ekim Kadınları Derneği, CHP İl ve İlçe Örgütü, İYİ Parti İl ve İlçe Teşkilatı, Atatürkçü Düşünce Derneği katıldı.

Eylemde, Birleşik Kamu İş Tekirdağ Başkanı Rıdvan Dırak, Birleşik Kamu İş MYK üyesi Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreteri Mehmet Koç, Eğitim İş Tekirdağ 1 Nolu Şubesi adına İmdat Yılmaz, Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer konuşma yaptı.

Eğitimciler adına yapılan açıklamada, “24 Kasım Öğretmenler Günü’nde  süslü laflara, sahte övgülere karınlarımız tok, hatta kuşa çevrilen alım gücü nedeniyle karnımızın tok olduğu tek alan da bu” denilerek, insanca yaşam vurgusu yapıldı.

‘MAKAS HER GEÇEN GÜN AÇILIYOR’

“Bizler geleceğin mimarı, eğitimin asli unsuru eğitim emekçileriyiz. Birilerinin hiç dilinden düşürmediği o Yeni Türkiye’nin görmezden gelinenleri, sefalete itilenleri, itibarı ve hakları yok sayılanlarız. Ve bugün, bıçağın kemiğe dayanmakla kalmadığını artık kesmeye başladığını haykırmak, “geçinemiyoruz, barınamıyoruz, yaşayamıyoruz” demek için buradayız” ifadelerinin kullandığı açıklamada, iktidarın öncelikleri ile ülkenin ve yurttaşların ihtiyaçları arasındaki makas her geçen gün açıldığına dikkat çekildi.

TÜİK’in paralel evrendeki Türkiye’ye bakarak belirlediği enflasyon oranları ile göstermelik görüşme masası, kapalı kapılar ardında toplantılar, sarı sendikaların mikrofonlar önünde dostlar muhalefette görsün tadında göstermelik itirazların yapıldığının ifade edildiği açıklamada, yapısı nedeniyle zaten adil olması beklenemeyecek olan Kamu Hakem Heyeti’nin devreye girmesiyle  müzakere değil müsamere yapıldığı belirtildi.

“Sadece insanlık onuruna yakışır bir ücret değil, insanlık onuruna yaraşır koşullarda çalışma hakkımız da gasp edilmiştir” denilen açıklamada,  Çalışanların haklarının birer birer elinden alındığı, kamu çalışanlarının toplu sözleşme masalarında satıldığı bu süreçte, iktidar, Eylül ayında Orta Vadeli Program, 16 Ekim’de 12. Kalkınma Planı, en son 20 Ekim’de Merkezi Bütçe Kanun teklifini açıklamış ve yine emeği, emekçileri hedef almıştır.  Artık insanlar günlük ihtiyaçlarını bile borçla karşılarken, Bakan Şimşek, enflasyonun “ücretlerdeki artış yüzünden arttığını” bunu önlemek için de hedeflenen enflasyona göre ücret artışı yapacaklarını söylemiştir. TÜİK’in rakamları dahi gerçek enflasyonu yansıtmazken hedeflenen enflasyona göre artış yapılacak olması, açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkum edilen halkın elindeki avucundakine de göz dikilmesi anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verildi.

Okullarda çocuklar aç karnına ders dinlerken musluklardan su içerken, okul kantinlerinde bir tost, bir ayran 50 lira olmuşken, okul yemeği kaldırılarak; emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kalan emeklilere ikramiye verilmeyerek tasarruf edilmeye çalışıldığının kaydedildiği açıklamada, tüm kamu emekçileri gibi; eğitim emekçilerinin  de geçinemediğine vurgu yapıldı.

 

‘GERÇEK İKTİDARIN SÜSLÜ SÖZLERİ DEĞİL’

Açıklama şöyle devam etti: “Gerçek, iktidarın Öğretmenler Günlerinde ezbere söylediği süslü laflarda değil. Gerçek, MEB’in havuz medyasında tarif ettiği yalancı pembe tabloda değil. Nedir gerçek? Eve boynu bükük, derslere düşünceli girdiğimizdir. Nedir gerçek? Daha ayın ortasında ay sonunu kara kara düşünmeye başladığımızdır. Artık yaşanabilir bir emeklilik hayalinin bile bizden çalındığı, on yıllar boyunca insan yetiştirmiş eğitim emeklisinin emeklilikte bile çalışmak zorunda kaldığıdır gerçek.

‘EĞİTİMCİLER BORÇ İÇİNDE’

Bakın; “öğretmenler bizim zamanımızda kalkındı” diyen iktidarın söyledikleri ile gerçekler arasındaki farka bakın: Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in Ekim ayı için yaptığı araştırma ortaya koyuyor ki 4 kişilik bir aile için açlık sınırı geçen ayın neredeyse iki katı artış göstererek 15.420 liraya yükselmiştir. Yoksulluk sınırı ise 43 bin liraya ulaşmıştır. Üstelik bu rakamlara ülke genelinde ortalaması bile 8 bin lirayı bulan kiralar, seçim öncesi bulunduğu söylenen devasa rezervlere rağmen cep yakan doğalgaz fiyatları dahil değildir. Peki işe yeni başlayan bir öğretmen ne kadar ücret alıyor: 22.820 TL. Bu ne demek, matematik bilmeyenlere, göz göre göre öğretmenin rahatı yerindeymiş gibi bir algı yaratanlara anlatalım: Öğrenci yetiştirip ülkenin geleceğine katkı sunsanız da devlete fedakarca hizmet etseniz de eğer kiralık bir evde oturuyorsanız 4 kişilik ailenizi açlık sınırının da altında bir ücretle geçindirmek zorundasınız. Bu ne demek, işe yeni başlayan bir öğretmenin nefes alması mümkün değil demek. Öğretmene lütufmuş gibi sunulan bu ücret zammı soğanın, tuvalet kağıdının, sıvı yağın aldığı zammın 3’te 1’i bile etmiyor demek. Eğitim emekçileri borç içinde, borçla borç çeviremez halde. Nefes alamaz, yaşayamaz, yaşatamaz halde. Gerçekler budur ve bu gerçekler değişmek zorundadır; Değiştireceğiz!

‘ÇEDES KABUL EDİLEMEZ’

Bu duruma çözüm üretmekle yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığı ise tüm bunları beyaz önlük gibi dayatmalarla, yeni model mülakatlarla ve süslü açıklamalarla geçiştiriyor. Bakandan bakana çelişen açıklamalar yapan bir eğitim yönetimi ile karşı karşıyayız. Okulların tatil kararı için bile eğitimin bileşenlerine danışmayı bırakın, önceden haber vermeye bile zahmet etmeyen bir eğitim yönetimi kabul edilemez. Eğitim, sadece eğitimcilerle verilebilecek dünyanın en kritik işlerinden biriyken okullara pedagoji bilmeyen ve kim olduğu bilinmeyen din adamlarını doldurmanın yöntemi olan ÇEDES gibi protokoller kabul edilemez.”

‘MEMLEKET MESELESİDİR’

Son olarak 25 Kasım’da Ankara’da büyük miting gerçekleştireceklerinin duyurusunu yapan eğitimciler, “Haklarımız için, taleplerimizi sağır kulaklara işittirmek için, tıpkı öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi haksızlık karşısında sessiz kalmayacağımızı vurgulayacağız” dedi. Büyük mitinge tüm siyasi partileri, tüm demokratik kitle örgütlerini ve yurttaşları da davet eden eğitimciler, “Başkentte haykıracağımız gerçekler, sadece eğitim emekçilerinin sorunları değil aynı zamanda memleket meselesidir” açıklamasında bulundu.

24 Kasım Öğretmenler Günü’ nde üretimden gelen gücü kullanarak iş bırakma eylemi gerçekleştirecek olan eğitimciler, 25 Kasım’da Ankara’da da büyük bir miting düzenleyecek.


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.