TTB UYARDI: HER ÇOCUĞA EN AZ BİR ÖĞÜN YEMEK VERİLMELİ!
TTB, eğitim-öğretim dönemine başlayan öğrenciler için MEB’e seslenerek, her çocuğa en az bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir” çağrısında bulundu.
Yeni eğitim öğretim döneminde ekonomik kriz nedeniyle öğrencilerin yaşadığı beslenme sorununa ilişkin Türk Tabipleri Birliği (TTB) açıklama yaptı.
“Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) taleplerimiz” diyerek çağrıda bulundu.
Sağlığın tanımında fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik olduğunu belirten TTB, çocukların günlerinin önemli bir bölümünün okulda geçtiğini hatırlatarak, “Bu nedenle de okulların çocukların iyilik halini koruyacak ve geliştirecek yerler olması gerekiyor. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığını etkileyebilecek, çözüm bekleyen pek çok sorun mevcut. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 33’ünü oluşturan 18 yaş altı çocukların sağlıklı gelişimi için çok önemli olan okullar için ayrılan bütçe toplam bütçenin yaklaşık sadece yüzde 10’u. Okulların acil ve önemli pek çok sorunu var” diye kaydetti.
Okul sağlığı hizmetleri Sağlık Bakanlığı tarafından aile sağlığı merkezlerine bırakıldığını ancak aile hekimlerinin iş yükü zaten çok fazla olduğunun ifade eden TTB şöyle devam etti: “Kamu okullarına okul hemşireliği kadrosu tanımlanmalı ve çocuklar için temel sağlık hizmetleri (çocukların boy kilo takibi, rutin göz taraması, aşılar vb) çocukların yaşam alanı olan okullarda verilmelidir. Bağışıklamadaki sorunlar nedeni ile ülkemizde kızamık yıllar sonra tekrar tırmanışa geçti. Eksik aşılı çocuklar tespit edilip okullarda aşı kampanyaları yaparak bütün çocukların çocukluk çağı aşıları okullarda tamamlanmalıdır. Türkiye’de her dört çocuktan biri okula aç geliyor ve okul devamsızlığının en önemli nedeni yoksulluk. Bütün çocukların dengeli ve yeterli beslenmesini sağlamak için okullarda her çocuğa en az bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir”
‘SABUN VE TEMİZLİK MALZEMESİ İÇİN YETELİ BÜTÇE VERİLMELİ’
Okullarda sınıf mevcutlarının özellikle bazı bölgelerde hala çok kalabalık olduğunu belirten TTB, “Bu durum öğrenmeyi zorlaştırmanın yanı sıra bütün solunum yolu ile bulaşan hastalıklara davetiye çıkarıyor. Yeterli derslik olmadığı için ikili öğretimin yapıldığı yerlerde çocuklar sabah çok erken ya da akşam çok geç saatlerde okulda olmak zorunda kalıyor. İkili eğitimi ortadan kaldıracak, bütün çocukların tam gün okula gitmesini sağlayacak ve sınıf mevcutlarını 30’un altına indirecek şekilde yeterli derslik ve öğretmen ataması yapılmalıdır. Okullarda temizlik hizmeti için hiçbir görevli yoktur. Okulların pis olması herkesçe kanıksanmış durumdadır ve öyle boyuttadır ki, pek çok çocuk okuldaki pis tuvaletlere girmemek için ihtiyacını eve kadar bekletmektedir. Okulların temizliği için ek çalışan ataması yapılmalı ve okulların sabun ve temizlik malzemesi gibi temel ihtiyaçları almaları için yeterli bütçe verilmelidir” dedi.
‘PDR ALANINDAKİ EKSİKLİKLER GİDERİLMELİ’
TBB, öğrencilerin psikososyal gelişmelerini takip edecek, erken tanı ve zamanında müdahale olanakları sağlayacak olan kişilerin psikolojik danışman ve rehberlik (PDR) uzmanları olduğuna vurgu yaptı. “Buna rağmen okulların çoğunda bu kadro ya yoktur ya da atama yapılmamıştır” diye devam eden TTB, “ PDR alanındaki eksiklik bir an önce kapatılmalıdır. ÇEDES projesi gibi projelerle çocuk eğitimi konusunda eğitim almamış ‘manevi danışman’lara okullarda görev verilmemelidir. Okullarda yasadışı madde, sigara ve elektronik sigara kullanımı her geçen gün artıyor ve kullanma yaşı da düşüyor. MEB, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı okullarda sigara ve uyuşturucu ile daha etkili mücadele etmelidir” talebinde bulundu.
KAĞIT ÜZERİNDE OKULLAŞMA
TTB açıklamasında şunları kaydetti: “Kağıt üzerinde okullaşma oranı her yıl artıyor ancak bu artış çocukların gerçekten okulda olduğunu göstermiyor. Açık lise gibi aslında istisnai bir çözüm olması gereken liselere kayıt çok yaygın ve bu çocuklar okulda değiller. Pek çoğu evlenmiş ya da çalıştırılıyorlar. Meslek liselerindeki çocuklar ise mesleki eğitim adı altında ucuz işgücü olarak kullanılıyor. 18 yaşına kadar çocukların ve gençlerin gerçekten okul ortamında ve yaşıtları ile birlikte olmaları sağlanmalıdır. Okul öncesi dönem çocukların zekalarının en hızlı geliştiği ve sonraki okul başarısı üzerinde çok etkili olduğu bilinen bir dönem olmasına rağmen devlet okullarında yeterli anaokulu olmadığından sadece fahiş özel okul paralarını verebilen varlıklı ailelerin çocukları okul öncesi eğitim alabiliyor. Okul öncesi eğitim almak nesilden nesle devredilen yoksulluğu önlemek ve çocukların potansiyellerini tam olarak gerçekleştirebilmeleri için gereklidir. Okul öncesi eğitim parasız olmalı ve her çocuk üç yaşından itibaren okul öncesi eğitime katılabilmelidir.”
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.